Teke Tek

Fatih ALTAYLI
Haberin Devamı

Biraz cesaret

Gürcan Dağdaş'ın DTP'den istifası siyasi gürültüler içinde kaynadı gitti.

Siyasi dürüstlüğüne güvendiğimi Refah içindeyken dahi vurgulamaktan kaçınmadığım Dağdaş'ın istifası aslında Türk siyaseti açısından önemli mesajlar taşıyor.

Ve ne yazık ki, ülkeye hizmet dışında bir amaç gütmeden siyasete giren ve girmeyi düşünenleri de karamsarlığa sevk ediyor.

Dağdaş'ın üzerinde çalıştığı birkaç yasa teklifi vardı. Ve bu teklifler konusunda DTP'ye geçmeden önce kendisine söz verilmişti.

Bunlardan kendisi açısından öncelik taşıyan teklif, DTP'nin sözde şikâyetçi olduğu partizanca atamalara set çekecek memur sendikaları teklifiydi.

Bürokratların siyasilerin oyuncağı olmasını engelleyecek olan bu yasa çalışmasına DTP sahip çıkmadı.

Dağdaş da bastı istifayı...

Çok da doğru yaptı.

Çünkü o ilkeleri için siyasetteydi. İlkelerini hayata geçirebileceği bir partide olmak istiyordu.

Olmayınca, orada olmasının da gereği yoktu.

Konuştuk.

Hiçbir partiye girmeyi düşünmüyordu.

Çünkü fikirlerini sosyal demokrasiye yakın görmeye başlamıştı. Ancak bu anlamda sosyal demokrat bir parti de göremiyordu.

Aklındaki bir diğer düşünce ise milletvekilliğinden istifa etmekti.

‘‘Sakın’’ dedim.

Meclis'teki her ‘‘Doğru adam’’ bir aşamaydı.

Ve doğruların sayısı, birbirlerine tutunarak atacaktı.

Şer ittifaklarına karşı doğruluk ittifakı gerekliydi.

Aslına bakarsanız, Gürcan Dağdaş yalnız değil.

Meclis'te ilkesel bağlamda partileriyle ters düşen, partilerinin söyledikleriyle yaptıkları arasındaki çelişkilerden rahatsız olan o kadar çok doğru adam var ki!

Yalnızca onlar Dağdaş kadar cesur değiller.

Bir cesur olabilseler.

Çok şey hızla değişecek.

Ah bir cesur olabilseler...

Bu da kapalı oylama

Akıl akıldan üstündür.

Bir okurumun aklına bayıldım.

Dokunulmazlıklar konusundaki anayasa değişikliği için yapılacak oylamanın usulüne ilişkin hoş bir fikri var.

Hileyi şeriye...

Şöyle diyor okurum:

‘‘Meclis'te grubu bulunan her parti ve bağımsızlar için ayrı oy kutuları koyulsun.

Yani ANAP'ın, RP'nin, DYP'nin, DSP'nin, CHP'nin, DTP'nin, BBP'nin ve bağımsızların her birinin ayrı oy kutusu olsun. Her milletvekili oyunu kendi partisinin kutusuna atsın.

Oyların gizli atılması şeklindeki tüzüğe uyulmuş olur.

Gizli mi? Gizli!

Ayasaya aykırı mı? Değil!

Hangi partinin yalan söylediği ortaya çıkacak mı? Evet.’’

Okurum bu konuda RP içinde bile olumlu oy kullanabilecek olanların bulunduğu kanaatinde..

Bakalım Meclis Başkanlık Divanı bu öneriyi nasıl bulacak?

Ayıp ettin Deniz Bey!

Deniz Baykal, Moon denen sahtekâr tarikatın misafiri olmasını haber yapan gazetecilere kızmış.

Akıl alır gibi bir şey değil.

Bunun her tarafı haberdir.

Bir parti genel başkanı, bir büyük sahtekârla, üstelik de din sömürücüsüyle görüşürse, bu haber olur.

Deniz Bey dua etsin, bu kadarla kaldığına.

Aynı işi Necmettin Erbakan ya da bir başka RP'li yapsaydı, neler yazardık neler...

Deniz Baykal'a yine kıyamadık...

Çünkü niyetinin kötü olmadığını hissediyoruz...

NE ZAMAN ADAM OLURUZ

Emniyet şeridinden gidenleri dövdük diye karakolluk olmadığımız zaman...

Yazarın Tüm Yazıları