Teke Tek

Fatih ALTAYLI
Haberin Devamı

Hani ücretlinin madalyası?

Reisicumhurumuzun bir grup işadamına, yaptıkları hayır işlerinden dolayı verdikleri berat ve madalyaları yaşlı gözlerle izledim haberlerde...

Ve düşündüm sonra...

Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu işleri yapacak paraya sahip değildi ki, okul yapmak gibi işler bu gibi hayırsever adamlara kalmıştı.

Sonra gözümün önünde Türkiye Cumhuriyeti hazinesinin açıkladığı rakamlar uçuştu...

Türkiye'de beyannameye dayalı vergi verenlerin toplam gelir vergisindeki payı yüzde 15'ti...

Buna karşılık ücretli kesimin vergisi yüzde 80'ler civarındaydı...

Yani Türkiye'de işadamı diye geçinenler, bu devletin topladığı paranın yüzde 15'ini sağlarken, sizin gibi, benim gibi ücretliler, devletin toplam gelirinin yüzde 85'ini sağlıyorlardı...

Yani Türiye'de yol, okul, baraj, enerji santrali gibi yatırımların, Güneydoğu'da süren savaşın harcamalarının yüzde seksenbeşini ücretliler sağlıyordu.

Yani bugün madalya ile şereflendirilmeyen sizler, aslında bu adamların yaptıklarının birkaç yüz misli okul, onların hiç yapmadığı başka bin türlü hayrı bu ülke için yapıyordunuz.

Ve emin olunuz ki, iki gün önce madalya alan bu kişiler, iş hayatına atıldıkları günden bu yana dürüstçe vergilerini ödemiş olsalardı, bugün onların yaptıkları okulları devlet yıllar önce yaptırmış, Türkiye'nin bugün hayıra ihtiyacı kalmamış olurdu.

Fakat ben yine de şükrediyorum.

Hiç olmazsa şimdi günah çıkartıyorlar...

Onu da yapmayabilirlerdi...

Ama Sayın Cumhurbaşkanı'ndan rica ediyorum.

Türkiye'nin yolunda, barajında, okulunda parası olan o milyonlarca memuru, işçisi, emekçisi, köylüsü için de bir madalya versin...

Birimizin boynuna takmasına gerek yok. Onlar adına köşkün bir köşesine assın.

Bize o bile yeter!

Demirel kardeşlerin hayırları

HACI Ali ve Şevket Demirel'den mektup geldi sonunda.

Yaptıkları hayır işlerini bana hatırlatma gereği duymuşlar.

Şevket Demirel, neredeyse tamamı kendi köyü İslamköy'de olmak üzere, onların isteği doğrultusunda sıralamadığım pek çok hayır işi yapmış...

Kendi yaptıklarının dışında yapılanlara aracı olmuş. Ve yapmaya da devam edecekmiş.

Hacı Ali Demirel ise sahibi olduğu Yükseliş Koleji'nde bugüne kadar yaklaşık 13 bin öğrenciyi burslu okutmuş...

Yine bilinmesini faydalı bulmadığı bir takım hayır işleri yapmış.

Kendilerine teşekkür ediyorum. Sağolsunlar...

Bana da kızmasınlar. Bilmemek değil, öğrenmemek ayıp.

İstanbul'a yarış pisti

TÜRKİYE Otomobil ve Motor Sporları Federasyonu, Türkiye'de bir otomobil yarışı pisti yapılması için bir kampanya başlatmaya hazırlanıyor.

Başta Formula 1 olmak üzere pek çok uluslararası organizasyonda kullanılabilecek bir pist.

Bu konuyu yıllardan beri yazan tek gazeteci olarak bundan büyük memnuniyet duyuyorum.

Rahmetli Özal bunun iyi bir iş olabileceğini anlayan ilk politikacıydı. Ancak siyasi ömrü yetmedi.

Konu şimdi yine gündemde.

Bazılarınıza bu iş bir lüks olarak görünebilir. Ama öyle değil.

Böyle bir pistin Türkiye'ye getireceği potansiyel çok büyük...

Mesela bir Formula 1 yarışı yapılması halinde, sadece o yarışı izlemek için gelecek turist sayısı 250 bin civarında. Üstelik bunlar öyle beş parasız turistler de değil.

Üstelik bu pistte yalnızca Formula 1 yarışları da yapılmayacak.

Motosikletinden, turing otomobillere, Formula 2'ye kadar pek çok spor olayı bu pistte yapılacak.

Bunlar için izleyici gelecek, takım gelecek...

Ve dünyanın bütün spor dergilerinde, gazetelerinde, gazetelerin spor sayfalarında sayfalarca Türkiye'deki yarışların haberleri yer alacak.

Türkiye'de giderek gelişen otomotiv sektörüne de çok şey kazandıracak bu pist.

Yani inanılmaz bir fırsat.

Bildiğim kadarıyla Marlboro da bu işe sponsor olmaya hazırdı. Sigaracıların büyük bir pazar olarak gördükleri Türkiye ve çevresinde bu işe para yatıracakları kesin...

Heyecanla bekliyorum.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ

Cumhuriyetçiliği,29 Ekim'lerde bayrak asmak zannetmediğimiz zaman...

Yazarın Tüm Yazıları