Teke Tek

Fatih ALTAYLI
Haberin Devamı

Kızıyorum, çünkü bu hükümet bizim...

Hükümete yönelik çıkışlarım, eleştirilerim için ‘‘Çok erken başladın’’ diyenler var... ‘‘Yahu, öbürlerinin yaptığının yanında bu ne ki!’’ diyenler var...

Doğru, doğru, doğru...

Tansu'nun, Erbakan'ın yaptıklarının yanında bu hükümetin yaptıklarının esamisi okunmaz... KİT yönetimlerine akrabaları değil, sülalerini atadılar... Yolsuzluğun, hırsızlığı büyüğü onların döneminde oldu...

Doğru...

Bu hükümetin o hükümetlerin yüzde biri kadar bile rezillik yapmadığını biliyorum... Doğru...

Doğru olmasına doğru, ama beklentiler farklı olunca tepkiler de farklı oluyor...

Hırsıza mal emanet edersen, çalınınca normal karşılarsın... Kabahat hırsız da olduğu kadar, ona mal emanet edendedir...

Ama bekçiyse mal emanet edersen, değil çalınmasına, hırpalanmasına bile kızarsın...

Bu hükümetle ondan önceki hükümetler arasındaki fark da burada işte...

Mesut Yılmaz ve Bülent Ecevit'in siyasetteki en büyük sermayeleri dürüstlükleriydi...

O yüzden de en küçük yanlışlarına bile tepki gösteriyorum...

Bir başka neden daha var... Ben bugünkü hükemeti kendi hükümetim olarak görmek istiyorum...

Çünkü, bundan önceki hükümeti biz yıktık... Türk halkı yıktı... Ne Mesut Yılmaz, ne Ecevit, ne Cindoruk...

Hacı-Bacı hükümetini hep bareber biz yıktık... Bugün bu hükümet varsa, sizin, benim sayemde var...

O yüzden de bu hükümetin her yanlışı bizi ilgilendiriyor...

Kimse kızmasın...

Hassasiyetim bu yüzden...

Berkarda'nın yeni planı

İstanbul Üniversitesi Rektörü Bület Berkarda'yı artık iyice tanıyorsunuz...

Ben burada çeşitli marifetlerini zaman zaman yazmıştım...

Son olarak da çetenin silahçısı Ertaç Tinar'la ortak şirket kurduğu ortaya çıkmıştı.

Hâlâ, bir bilim adamının, sözde bilim adamı bile olsa, karanlık ilişkiler içindeki bir adamla ne ilişkisi olabileceğini anlayabilmiş değilim...

Gerçi ünüversitenin içinde de çeşitli mafya gruplarına çıkar sağlayan işler yaptığını bizzat ben yazmıştım, ama bu kadarına da pes...

Neyse, konumuz Berkarda'nın karanlık işleri değil...

Önümüzdeki günlerde İstanbul Üniversitesi'nde yeniden rektörlük seçimi olacak...

Meslektaşları Berkarda'dan illallah dediği için seçilme şansı yok gibi...

Ancak Berkarda şimdilerde yakın çevresindekilere ‘‘Üniversitenin açılışına Cumharbaşkanı'nı çağırdım. Rektörlük işini bağlayacağım. Hazır siyasal ortam müsaitken, bu işi Cumhurbaşkanı aracılığıyla kotararız’’ diyormuş...

Benim bildiğim Süleyman Demirel, öyle bir açılışla kolayca kandırılacak adam değil, ama bakalım...

Bülent Barkarda'nın bir bildiği olsa gerek...

Böyle tarağa böyle baş...

Ne şerefli partiymiş şu DYP...

Bir zamanların milliyetçi, muhafazakâr, milli değerlere, cumhuriyet ilkelerine saygılı DYP'sine bakın, ne hale geldi?..

Genel Başkanları bu ülkenin en saygın kurumlarına küfür ediyor, bir istifa dışında koskoca (aslında artık koskocalığı da kalmadı ya) partiden çıt çıkmıyor...

Bütün dünyanın uyuşturucu kaçakçılığından tutun, mafya liderliğine kadar çeşitli suçlarla andığı bir kadın partinin başında...

Ve o kadın, sizin, benim, dedelerimizin, babalarımızın, kardeşlerimizin, abilerimizin, kendimizin şanla şerefle görev yaptığı orduya sövüyor...

Pek çoğumuzun kolunda şerefle taşıdığı onbaşı rütbesini şerefsizlikle itham ediyor... Arkasında dikilen bir grup hödük de alkış tutuyor...

Çünkü adam değiller... Çünkü dinlemiyorlar bile... Genel Başkan konuşuyor ya, analarına sövse alkışlayacaklar...

Yazıklar olsun be...

O Tansu denen mahluke, almış kudurmuş başını gidiyor...

Bir grup gözü bağlı, kulağı tıkalı parya da peşinde...

Ben artık Tansu Çiller'e kızmıyorum... Onu adam yerine de koymuyorum...

Onu başında baş diye tutanları ise Allah bildiği gibi yapsın...

İmren Hanım, hırsız var...

Van Gölü'nde tek bir cins balık yaşar: İnci kefali...

Ya da bilimsel adıyla chalburnus tarichi...

Ve bu balık türü dünyada yalnızca Van Gölü'nde yaşar...

Şimdi Çinli bilim adamları bu balığı Çin'e kaçırmak istiyorlarmış...

Endemik türlerin yurtdışına çıkarılması kanunen yasak olduğu halde kimi sözde bilim adamları, Çinliler'le 8 bin dolara anlaşmışlar ve inci kefalini yurtdışına kaçıracaklarmış...

Bir grup bilim adamı, bu çirkin girişimi Van Su Ürünleri Daire Müdürü'ne bildirip önlem almasını istedikleri zaman aldıkları yanıt ise ilginç olmuş:

‘‘Bu işi ben organize ediyorum. Gidin istediğiniz yere şikâyet edin...’’

Ben de ediyorum...

Sevgili İmren Aykut'a...

NE ZAMAN ADAM OLURUZ

İngiliz şeyiyle İnternet'e girmedikleri zaman...

Yazarın Tüm Yazıları