Teke Tek

Fatih ALTAYLI
Haberin Devamı

62.5 artı 62.5 eşittir 62.5

Hayatımda bir gün olsun düşünmedim, bu ülkede kim Kürt, kim Türk kökenlidir diye.

Hâlâ da düşünmüyorum. Düşünsem ne fark eder ki!

Kim Kürt, kim Türk?

Hepimiz aynı değil miyiz?

1000 senedir aynı kaderi paylaşmıyor muyuz?

1000 senedir beraber çalışmıyor muyuz?

1000 senedir omuz omuza savaşmıyor muyuz?

Kim Kürt, kim Türk?

Ben Türk'üm, yarım Kürt.

Sen Kürt'sün, yarın Türk.

Biz hepimiz aynıyız.

Bir gün olsun aynı değilmişiz gibi hissettik mi?

Bir gün olsun birbirimizin nereden geldiğini merak ettik mi?

Ben alt katımda oturan komşumun kökenini sormadım.

Üst katımda oturan da benimkini sormadı, biliyorum.

Önemi yok ki.

Hepimiz aynı kötü hükümetlerle yönetildik.

Hepimizi aynı enflasyon canavarı ezdi.

Hepimizin kaderiyle çeteler oynadı.

Hepimiz demokrasinin yokluğundan üzüntü duyduk.

Hepimiz aynı kişilere sövdük.

Hepimiz aynı kişileri sevdik.

Biz hepimiz bu toprakların çocuğuyuz.

Bu topraklar varsa biz mutluyuz.

Bu ülkede biz toplam 62.5 milyon Türk, 62.5 milyon Kürt'üz.

Ve biz toplamda da 62.5 milyon kişiyiz.

Biz hiçbirimiz birbirimizi birkaç bin çapulcuyla özdeşleştirmeyiz.

Katilin, eşkıyanın, çapulcunun, alçağın ırkı olmaz.

Biz biziz. Bebek katilleri ise katil.

Ailenin günahı ne?

Apo'nun yanında dolaşan kapatması Rozerin'i bütün Türkiye tanıdı artık.

Kanlı ellerin sardığı bedenin sahibini. Pislikle yatan pisliğe bulaşmış olarak kalkar.

Ama Rozerin'in anasından, babasından ne istiyoruz.

Anasının babasının günahı ne?

Kendi halinde, doğru düzgün insanların çocukları kötü yola düşemez mi?

Bizim hukukumuzda da, medeni milletlerin hukuklarında da suç bireyi bağlar.

Aileden biri suç işledi diye aileyi ortadan kaldırmak Saddam yöntemidir, Apo yöntemidir.

Uygar bir devletin, bir hukuk devletinin böyle bir yaklaşıma hakkı yoktur.

Rozerin adlı yosmanın ailesi gözaltına alınmış.

Olmaz böyle şey.

Ne ben anamın babamın, kardeşimin yaptığından sorumlu tutulabilirim, ne de onlar benim yaptıklarımdan.

Bu hukuk ve insanlık ayıbını üzerimize almayalım. Aşiret hukuku uygulayacak kadar alçalmayalım.

Aktüel bir hıyanet

Aktüel adlı dergide bir fotoğrafım. Ve yanında bir başlık.

‘‘Gazeteci Fatih midir?’’

Ve altında pislik dolu satırlar:

‘‘Gazeteci gazeteci gibi davranır. Uyruğu olduğu devletin çıkarları gereği eğip, bükmez, taraf olmaz...

... Gazeteci gibi değil, büyükelçi olma fırsatını yakalayan dışişleri memuru gibi, büyükşehire emniyet müdürü olmak isteyen kızaktaki polis şefi gibi davrandı...’’

Evet Aktüel, beni ve Roma'da birlikte görev yaptığım gazetecileri böyle tanımlıyor.

Gazetecilerin dövülmesini satır haber yapmayan İtalyan basınını değil, bizi suçlu buluyor.

PKK olayını tek taraflı veren, hükümetinin yaklaşımı doğrultusunda yayın yapan İtalyan basını iyi, orada Türkiye aleyhindeki yalanları ortaya çıkarmaya çalışan biz kötü.

İşte Aktüel kafası.

Geri zekâlı entel kafası. Daha doğrusu içinde beyin olmayan kompleks dolu aşağılık kafa.

O kadar aşağılık bir kafa ki, birkaç sayfa sonra tam sayfa bir Roma manzarası ve şöyle bir başlık: ‘‘Uludağ fiyatına Roma’’

Ve içerde Roma tatilinin nasıl ucuz, nasıl keyifli olduğunu anlatan satırlar. Türk halkına karşı çık ki, aydın ol.

Karanlık kafalardan aydınlık olmaz beyler. Siz dergi çıkaracak ve Türk halkına satacaksınız ha...

Aktüelmiş...

Siz ona tuvalet kâğıdı desenize...

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Bir takım geri zekâlılar, bu ülkenin beğenmedikleri insanlarının paralarıyla okuyup, kendilerini adam zannettiklerini hatırladığında.



Yazarın Tüm Yazıları