Teke Tek

Fatih ALTAYLI

Tanıtma Fonu'nu kim kullanıyor merak ediyorum!

Rolling Stones'un İstanbul'da verdiği konser hâlâ hatıralarımızda...

Son derece keyifli bir organizasyondu ve izlerken büyük keyif almıştım ama şimdi keyfim kaçtı.

Rolling Stones'un Türkiye konserini bildiğiniz gibi Ahmet San organize etmişti.

Sponsorlar ve bilet gelirleriyle de finansmanı sağlamaya çalışmıştı. Ancak kulağımıza gelenler, işin boyutunun farklı olduğunu gösteriyor.

Duyduğumuza göre, bu konsere Türkiye'yi Tanıtma Fonu'ndan ciddi miktar katkı sağlanmış.

Konserin Türkiye'nin tanıtımında faydalı olduğu kanaatindeyim ama bu paranın devlet kesesinden, hem de tasarruf döneminde yapılması yanlış.

Rolling Stones ve başkaları gelsin elbet. Ama bunların parasını niye devlet ödesin.

Sponsorlar bulunsun, işadamları, firmalar ellerini ceplerine atsınlar. Ama devletin vermesi biraz garip.

Pardon, biraz değil, çok garip.

Çünkü biliyorsunuz Ahmet San ANAP'lı. Son zamanlarda Berna Yılmaz'ın yanından ayrılmıyor.

ANAP'ın her organizasyonunda onun imzası var.

Ve işte o Ahmet San'ın düzenlediği konsere Tanıtma Fonu'ndan miktarını bilemediğimiz bir para aktarılıyor.

Ne güzel değil mi?

Acaba bu işi başka organizatör yapsa, yine bu para aktarılacak mı?

Sanmam.

Garip bir şey daha var... Diyelim ki, bu aktarım iyi niyetle yapıldı. Cumhuriyet'in 75. Yılı için düşünüldü.

O zaman sorarlar adama niye statta bununla ilgili tek bir afiş, pankart, yazı, slayt, herhangi bir şey yoktu.

Ben oradaydım ve görmedim. Her yanda Number One TV yazıları. Ama Türkiye ile ilgili tek bir satır yok.

Tanıtma Fonu'ndan buraya niye para aktarıldığını çok merak ediyorum.

Bu paranın kimin emriyle verildiğini çok merak ediyorum.

Ve daha nelere para ödenecek çok merak ediyorum.

Merakımı mazur görün Berna Hanım.

Ankaralı polisler daha mı iyi?

EMNİYET Genel Müdürlüğü geçtiğimiz aylarda komiser yardımcılığı için bir sınav açtı.

İki kademeli olarak yapılan sınavda kazananlar ve kaybedenler oldu.

Sonuçlar çok ilginç.

Sınava bütün illerden polis memurları katıldılar.

Ancak kazananların illere göre dağılımı, katılıma ve illerdeki polis sayılarına göre gerçekleşmedi.

Mesela 20 bini aşkın polis kadrosunun bulunduğu İstanbul'dan topu topu 67 kişi sınavı kazandı.

Buna karşılık 5 kişilik polis kadrosu olan Ankara'dan sınavı kazanan polis sayısı 400.

20 binde 67 kişi, 5 binde 400.

Garip bir durum.

Buradan şu sonuç çıkıyor, ya Ankara'da görev yapan polisler, İstanbul'da görev yapan meslektaşlarına göre daha akıllı, daha kültürlü ve daha kalifiye, ya da Ankara'da olmak, siyasi kararların verildiği noktaya yakın olmak insana hayatta kolaylık sağlıyor.

Yani özeti, Ankara'da görev yapan polisler İstanbul'daki meslektaşlarına oranla daha kolay torpil bulabiliyorlar.

Acaba bu tezlerden hangisi doğru.

Formula pistine özel izin istiyoruz

FORMULA 1 şu sıralarda dünyada futboldan daha fazla seyirci toplayan tek spor olayı.

Her yıl dünyada yaklaşık 45 milyar kişi televizyondan Formula 1 yarışlarını izliyor.

Ve yaklaşık 5 milyon kişi de pistlere hücum ediyor.

Futbolun televizyondan izlenme oranı bunun çok altında.

Yıllarca Formula 1 yarışlarının Türkiye'de de düzenlenmesi gerektiğini yazdık.

Çünkü bundan daha iyi, daha kestirme bir tanıtım yok.

Rahmetli Özal bunun faydasını görmüş ve bu konuda bir şeyler yapılması için talimat vermişti.

Ancak ölümünden sonra bu unutuldu gitti.

Şimdi Formula 1 yarışlarının Türkiye'ye getirilmesi yeniden gündemde.

TOMSFED, yani Otomobil ve Motor Sporları Federasyonu bu konuda çok iyi bir noktaya getirdi işi.

Ve işin güzel tarafı bunun Türkiye'ye bir maliyeti de yok.

Devletten sadece bir izin ve bir arazi isteniyor.

Dağ başında boş bir arazi.

Devletin yapması gereken tek şey bir küçük yasal düzenleme.

Yalnızca yarış pistine özel bir sigara reklamı izni.

Yarışacak otomobillere ve pistin içine sigara reklamı koyulabilmesi için bir izin.

Bu izin verilirse, pistin yapımını Marlboro gerçekleştirecek.

FIA ve FOCA'da Formula 1 yarışlarının bir ayağını Türkiye'ye kaydıracak.

Ayrıca bu pistte yalnızca Formula 1 yarışları değil, pek çok motor sporu yapılacak ve bunlar da dünyaya Türkiye'yi tanıtacak.

Her şey bir izne bağlı.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Siyasetçiler gazetecilere eşit mesafede durduğu zaman.