Teke Tek

Fatih ALTAYLI
Haberin Devamı

Çakıcı MİT'e Karataş'ı öldürmek için girdi

Eymür, eski arkadaşı Şenkal Atasagun'u suçlamak için mektup yazdırırken doğruları söylemiyor. Çünkü herkes biliyor ki, Çakıcı'nın MİT'teki en önemli irtibatı Eymür'dür.

Gelin bu irtibatın öyküsüne bakalım.

1980'li yılların ortalarına kadar Çakıcı İstanbul'da bir kabadayı adayıydı. Son operasyonda yanında yakalanan Murat Güler (gerçek adı Muradi değil Murat'tır) ile birlikte diğer ülkücü dostları Hüsnü Gülen ve Nakittin Biber'le ufak tefek işler bitiriyorlardı. Harbiye'de Seyran Sauna'nın üzerinde bir de küçük kumarhane işletiyordu.

Kabadayıydı. Alemde sivrilmek için, alemin önemli adamlarına posta koyuyordu. Gece kulüplerinden haraç almaya çalışıyordu.

Polisle de arası pek parlak değildi o günlerde. Zengin ve güçlü olmak istiyordu. Hayali, salon adamı olarak tanınmak ama güçlü olmaktı. 1984'te Sedat Kesen ve Kahveci Doğan'la birlikte Beşiktaşlılar Grubu diye anılan gruba dahil oldu.

Ve ondan sonra kaderi değişti.

Bu grup onu MİT'le tanıştırdı. Babasını öldüren Dev Sol lideri Dursun Karataş'tan nefret ediyordu ve MİT onu Karataş'a karşı kullanmak niyetindeydi.

Eymür'le o günlerde içli dışlı oldu. MİT'e alınışında görünen neden Dev Sol'du. Çakıcı, Dev Sol'a karşı kullanılacaktı. Ancak Eymür o günlerde filizlenen Kürt mafyasına karşı, Karadeniz mafyasını örgütlemek istiyordu.

O günlerde Eymür, Korkut Eken ve Alaattin Çakıcı sık sık birlikte oluyorlardı. Gerçi Eken'in MİT'te bir önemi yoktu ama Eymür'le yakın olmak ona güç sağlıyordu. O günlerde başlayan Çakıcı-Eymür ilişkisi bir daha hiç kesilmedi. Gerisi var elbet.

O da yarına...

Fatih Erbakan'a yeni Mercedes mi aldınız?

REFAH Partisi kapatılma sinyalini alınca, kasasındaki parayı kâğıt üzerinde teşkilata dağıtmış.

Şimdi ortaya çıkıyor ki, bu para kâğıt üzerinde dağıtılmış ama aslında dağıtılmamış ve buharlaşıvermiş.

Az buz para değil. Tam 1 trilyon TL.

Refah Partisi'ne gönül vermiş, o partiden medet uman garibanlardan toplanan para bu... Ev toplantılarında yüzük yüzük, bilezik bilezik... Cami önlerinde çoluk çocuğun rızkından kesilip, bu partiye giden paralar...

Şimdi o paralar yok...

Nerede olduğu belli değil. Adını duyan yok, izini bilen yok...

Tam 1 trilyon TL.

Rakamlarla ifade etmek gerekirse tam 1.000.000.000.000. TL.

Nerede bu para?

Necmettin Bey'in servetine bugünün parasıyla 390 kilogram altın olarak mı eklendi?

Fatih Erbakan'ın altına 50 milyarlık yeni Mercedes'lerden 20 tane mi çekildi?

Altınoluk'ta arsa mı oldu, yoksa deniz kenarında villa mı?

Yoksa Erbakan yazlığına rahat gitsin diye kanatlanıp uçak mı oldu bu 1 trilyon?

Nerede?

İslam'da yeri var mı 1 trilyona kanat takıp uçurmanın?

Şimdi gariban Refah ya da Fazilet seçmenine gidecek ve diyeceksiniz ki ‘‘Biz bu para davamızda kullanılsın, münafıkların eline geçmesin diye bu parayı ortadan kaldırdık. Merak etmeyin biz bu parayı İslam yolunda kullanıyoruz...’’

Adım gibi biliyorum böyle diyeceksiniz.

Sizin İslam yolu dediğiniz yolun, ne İslam'la alakası var, ne arla namusla.

Sizin yolunuzu ben biliyorum.

Fatih Erbakan'ın 50 milyarlık spor Mercedes'iyle gittiği yol o.

İnananların sırtından zenginlik yolu, siyasi güç yolu.

Sizin için ikisi de aynı kapıya çıkıyor zaten.

Poşette fareli ekmek

EKMEĞİN poşete girmesiyle ilgili kavgaya gülüyorum. Ekmeğimiz poşette, içimiz rahat. Temiz ekmek yiyoruz.

Her işimiz göstermelik, her işimiz dandik.

Sözde ekmeği kirlenmesin diye poşete sokuyoruz.

Be kardeşim poşete soktuğun ekmek hangi ekmek?

Geçenlerde bir vatandaşın ekmeğinin içinden fare ölüsü çıkmış...

Hamura karışmış fare...

O ekmeği poşete koysan ne olacak?

Poşette fareli ekmek...

İmalat koşulları aynı, fırınların çalışma koşulları aynı, ama ekmek poşette.

O zaman ekmek temiz.

Komik ki, ne komik.

Lağım suyunu pet şişeye koyup satsan temiz olur mu allahaşkına.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Altın semerli eşeğin kıymetinin, eşekten değil semerden kaynaklandığını anladığımız zaman.













Yazarın Tüm Yazıları