Tek suçlu Baric

Güncelleme Tarihi:

Tek suçlu Baric
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 05, 1998 00:00

Haberin Devamı

Otto Bariç, kafasının dikine giden bir teknik adam. Elindeki futbolcuyu yerli yerinde oynatmadı. Boliç'in düğününe göre ayarlanan devre arası programında iyi hazırlık yapılmadı. Takımın fizik gücünü artıramadı.

Yazarımız Ziya Şengül, Fenerbahçe'deki çöküşün nedenlerini açıkladı

ŞEN YANLIŞ İNSANI SEÇTİ

Ali Şen başarısının yanında yanlış yapmadı mı? Bana göre en büyük yanlışı Teknik Direktörler seçiminde yaptı. Kendi futbol karizmasına ve kişiliğine yakışmayan adamları takımın başına getirdi. Fazla geride kalmışların dibini karıştırmak istemiyorum. Sadece bir geçmişteki anımdan sözetmek istiyorum...

BOLİÇ'TEN GOLCÜ OLMAZ

Sohbet arasında iyi bir santrfor alması gerektiğini söylediğimde, Ali Şen, ‘Boliç var ya’ demişti. Ben de futbol anlayışımda Boliç gol kralı bile olsa, F.Bahçe'nin futbolcusu olamaz demiştim. Ali Baba'nın gözleri hayretlerle bana bakmıştı. Çünkü Parreira, Boliç'in satılması için daha önceden ona rapor vermiş.

ÖNCE KENDİNİ DÜŞÜNDÜ

Bariç, Boliç'in düğününün tarihine göre kamp programı hazırladı. Bunun yanı sıra kendisine Avrupa'da çarşı pazar açtı ve takımı çalıştırmaya hiç mi hiç özen göstermedi. Durun dahası var... B.Saffet- Boliç ikilisine adeta bir sevgili gibi öyle bir sarıldı ki, tutup çekmek mümkün değildi. Takımın her yerine abuk sabuk çomak soktu.

SİVRİ ZEKALI HIRVAT

Şimdi bir Fenerbahçe takımının başındaki teknik adam, kendi bindiği dalı keser mi? İşte bu sivri zekalı kesti. Bu kadar puan farkıyla lider olan Fenerbahçe, Galatasaray'dan 4 puan almış yenilmemiş... Rakip gördüğün takımlardan leblebi gibi puanları topluyor, hiç de hesapta olmayan takımlara puan dağıtan cömertliği gösteriyorsun. Bu çöküşü Otto Bariç hazırlamıştır.

FENER'İ SÖNDÜRMEYELİM

Herkes otursun, şapkasını önüne koysun. Atı alan Üsküdar'ı geçmiş bana ne. Ben kendime bakarım. Benim Fener'in bahçesindekilere bakarım. Fener'i sönmüş görmek istemem. Her zaman aydınlıkta olsun isterim. Öyleyse, hep birlikte elele verip aydınlık günlere yol alalım. Başka çaresi de yok zaten.

Büyük temizlik

Transfer çalışmalarına başlayan yönetim, başta Saffet Sancaklı ve Boliç olmak üzere bir çok futbolcuyu gözden çıkardı.

Hayal kırıklığı

F.Bahçe'de yeni sezon için büyük temizlik yapılıyor. Sarı lacivertli yönetim, bu sezon bekleneni veremeyen bir çok futbolcuyu gözden çıkardı. Başta Boliç- Saffet Sancaklı ikilisi olmak üzere, Halil İbrahim, Atilla, Taner gibi isimlerden kulüp bulmaları istenecek.

Misafir Bariç

Teknik Direktör Bariç kesin olarak gönderiliyor. Hırvat çalıştırıcıyı hemen göndermek isteyen yönetim, bir hafta kala yüklü tazminat ödememek için sabredecek. Bariç, son 2maçta da takımın başında sahaya çıkacak ve sezon sonunda gidecek. Sadi Kemal YAŞAR

Hasan Şaş Fener yolunda

Kollar sıvandı

Ligin bitimine bir hafta kala şampiyonluğu Galatasaray'a kaptıran Fenerbahçe transfer için kolları sıvadı. Sarı lacivertli kulübün Başkanı Aziz Yıldırım, Ankaragücü'nün milli futbolcusu Hasan Şaş'ı Başkent kulübünün başkanından resmen istedi ve prensipte anlaştı.

Acar görüşecek

Yıldırım, Hasan Şaş için Kulüp Müdürü Serkan Acar'ı görevlendirdi. Acar, bu futbolcu ile görüşerek anlaşmanın yolunu arayacak. Bu arada ligin istikbal vaaden futbolcuları da yakın takibe alındı. Sarı lacivertlilerin Vanspor'un genç golcüsü Sinan ile de söz kestiği öğrenildi.

PAF’a teklif yağıyor

Pepsi Cola Gençler Ligi'nde şampiyon olan Fenerbahçe PAF Takımı'na teklif yağıyor. Turan Sofuoğlu- İrfan Saraloğlu yönetiminde tarihinde ilk kez şampiyonluk kucaklayan sarı lacivertli futbolcular, camianın gururu olurken, A takım yüzünden buruk sevinç yaşıyor.

F.Bahçe yönetiminin şampiyonluğu kucaklayan PAF’a yüklü prim vereceği öğrenildi. Teknik Direktör Turan Sofuoğlu, ‘‘Futbolcularım inanç ve çalışmanın ürününü topladı. Camia olarak hayırlı uğurlu olsun’’ diye konuştu.

Şike zanlıları tutuksuz olarak yargılanacak

Fenerbahçe maçı öncesi Şekerspor kalecisi Murat Akarsu'ya 100 bin dolar önererek şike yapmasını istedikleri iddiasıyla gözaltına alınan Özcan Üstüntaş ve Ufuk Gezeroğlu, çıkarıldıkları nöbetçi 11.sulh ceza mahkemesinde hakim Sadi Sarıyıldız tarafından, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Şekerspor yöneticilerinin şikayeti üzerine asayiş şube müdürlüğü mali işler bürosu memurları tarafından sorgulanan Üstüntaş ve Gezeroğlu, dün sabah çıkarıldıkları suçüstü cumhuriyet savcılığı tarafından ceza muhakemeleri usul kanununun rüşvetle ilgili 104.maddesi gereğince mahkemeye sevkedildi. Öğleden sonra hakim Sarıyıldız'ın karşısına çıkan Üstündağ ve Gezeroğlu, eksik teşebbüs gerekçesiyle tahliye edilmelerinin ardından, şimdilik bir açıklama yapmayacaklarını belirttiler.

Koskoca Fenerbahçe, her zaman şampiyonluk iddiasıyla sezonu açar... Ali Şen dönemiyle seneler sonra şampiyonluğu yakalayan Fenerbahçe Cumhuriyeti'nin, şampiyonlukla yükselttiği bayrağı bu andan itibaren aşağı doğru inmeye başladı.

Olayların gerisine bakacak olursak, şampiyonluğun kazanıldığı o sezonun dışında, sadece Şampiyonlar Ligi'ndeki 7 puanlık başarı var ortada. Sonrası koskocaman bir hiçtir.

Ali Şen'in karizması, Fenerbahçe için ne kadar önemli olduysa, Ali Şen'sizliğe alışmak Fenerbahçeli futbolculara hiç de uygun düşmedi. Örneğin Fenerbahçeli futbolcular, başarının altındaki ilk imzayı hep Ali Şen olarak görmüştür. Çünkü Ali Şen, çok yönlü görevleri kendi bünyesinde üstlenmişti. Kulüp başkanıydı, kulüp müdürüydü, takımın menaceriydi, zaman zaman da teknik direktörlere akıl verendi. İşte o zamanki başarıların altında hep Ali Şen'in imzasını görürüz.

HATALI SEÇİM

Ali Şen başarısının yanında yanlış yapmadı mı? Bana göre en büyük yanlışı Teknik Direktörler seçiminde yaptı. Kendi futbol karizmasına ve kişiliğine yakışmayan adamları takımın başına getirdi. Fazla geride kalmışların dibini karıştırmak istemiyorum. Sadece bir geçmişteki anımdan sözetmek istiyorum.

Fenerbahçe, Vanspor'u yenerek şampiyon olduğu sene, Van Hava Limanı'nın apronunda Ali Baba ile sarmaş dolaş şampiyonluk sevincini yaşıyoruz... Ali Baba'nın şu sözünü hiç unutamam. Kulağıma eğilerek, ‘‘Bu takıma rağmen şampiyon olduk Ziya'cığım’’ dedi. Bu son satırlara dayanarak, Ali Baba'nın önümüzdeki sezon için çok büyük bir takım yaratacağının inancına varmıştım. Ne yazık ki, ne beklediğim Fenerbahçe takımı kuruldu, ne de başına doğru dürüst bir teknik adam getirildi.

PARREİRA'NIN RAPORU

Bir ilave daha yapmak istiyorum... Türk Milli Takımı Fatih ile İngiltere'deki Avrupa Şampiyonası finallerine gitti. Ali Baba'nın Londra'daki çağrısına iki dost, ağabey- kardeş gibi misafir oldum. Tabii ki, Parreira'lı Fenerbahçe'nin şampiyonluğundan sözediyorduk. Ali Baba da yönetimden Vefa Küçük, Orhan Keçeli ile birlikte Fenerbahçe'ye yeni futbolcu transferiyle uğraşıyordu. Sohbet arasında iyi bir santrfor alması gerektiğini söylediğimde, Ali Şen, Boliç var ya demişti. Ben de kendisine benim futbol anlayışımda Boliç goller atar, gol kralı olan adam bile olsa, Fenerbahçe'nin futbolcusu olamaz demiştim. Kendisini çok iyi tanıdığım Ali Baba'nın gözleri hayretlerle bana bakmıştı. Bir dakika dedi, çantasından bir evrak çıkardı. Bu Parreira'nın kendisine vermiş olduğu raporun metniydi. Parreira, Boliç'in bu takımdan satılmasını ve de Fenerbahçe'nin futbolcusu olmadığını Ali Baba'ya benim gibi haberdar etmiş. Bunun üzerine Ali Baba'nın ‘‘Parreira da senin gibi düşünüyor ama ben size katılmıyorum’’ dediğini hatırlıyorum.

BAŞKANLIKTAN SOĞUDU

Daha sonrasında herkesin bildiği gibi Fenerbahçe şirketleşmek için bir dizi programlar ve toplantılar yaptı, bu şirketleşmenin mimarı Ali Şen ve yönetimiydi. Fakat her nedense o günkü Genel Kurul'un şirkete pek sıcak bakmadığı gerçeği vardı. İşte o günden itibaren Ali Baba Fenerbahçe başkanlığına soğuk baktı.

Kongrenin olduğu güne kadar Ali Baba Fenerbahçe'nin başkanı, elbette Fenerbahçe takımı da liderdi. Şu andaki şampiyon olan G.Saray'a da 9 puanlık fark atılmıştı. Ben iddia ediyorum ki, bu farklı ilk yarı liderliği Ali Şen'in varlığıyla olmuştu. Ali Şen, başkan adayı olmadı ve de hiç de iyi bir kadrosu olmayan Fenerbahçe'yi miras bıraktı. Haa, giderayak da Allah'ı var, Otto Bariç'in ısrarla istediği Moshoeu- Faruk ikilisinin transferini gerçekleştirdi. İşte çöküşün başladığı yer burasıydı.

BARİÇ'İN YANLIŞLARI

Kendi kafasının dikine giden bir teknik adam Otto Bariç... Elindeki futbolcuyu yerli yerinde oynatmayan Bariç'ti. İki devre arasındaki hazırlık sürecini bir elin parmaklarından az olacak sürenin içine sığdırdı, hatta sıkıştırdı dersek daha doğru olur. Abuk- sabuk işlevlerin içine girdi. Örnek mi istiyorsunuz?

Boliç'in düğününün tarihine göre kamp programı hazırladı. Bunun yanı sıra kendisine Avrupa'da çarşı pazar açtı ve takımı çalıştırmaya hiç mi hiç özen göstermedi.

Durun dahası var... B.Saffet- Boliç ikilisine adeta bir sevgili gibi öyle bir sarıldı ki, tutup çekmek mümkün değildi. Takımın her yerine abuk sabuk çomak soktu. Mustafa Doğan'ı hiç de oynatılmaması gereken yerlerde oynatması. Kemalettin gibi ön liberoyu bir sağa, bir sola yönlendirip, ileri gitme, geri gelme diye çaresizlik içine itiyordu. Zaten bu futbolcuların kısıtlı yetenekleri var, bir de böylesine abuklukların içine sokmamalıydı. Takımın güçsüz ve kondisyonsuz olduğunu bilmesine rağmen, Fenerbahçe'yi koşan değil, yürüyen takım haline getirdi. Şöyle dönüp ligin içinde kaybedilen maçlara bakın, hep düşme potasındaki takımlaradır. Kendi sahası da dahil olmak üzere.

BİNDİĞİ DALI KESTİ

Şimdi bir Fenerbahçe takımının başındaki teknik adam, kendi bindiği dalı keser mi? İşte bu sivri zekalı kesti. Bu kadar puan farkıyla lider olan Fenerbahçe, Galatasaray'dan 4 puan almış yenilmemiş. Ha keza, Beşiktaş için de aynı şeyi söyleyebilirim. Trabzon'a bir yenilgisi ve dışarda beraberliği var. İstanbulspor gibi güçlü bir takımı iki maçta net skorlarla yenmiş. İyi güzel de adama sormazlar mı, rakip gördüğün takımlardan leblebi gibi puanları topluyor, hiç de hesapta olmayan takımlara puan dağıtan cömertliği gösteriyorsun. İşte bana göre Fenerbahçe gibi bir takımın çöküşü takımın başındaki Otto Bariç'tir.

Son Şekerspor maçına bile hangi hesaplar peşinde koştuğunu bilmeden takımla değil, maç günü geldiğini söylersek, bilmem ki başka suçlu aramaya gerek var mı?

EL ELE VERMEK GEREK

Bundan sonra ne olacak...

Ali Baba'nın Fenerbahçeliliğine kimse dil uzatmasın. Yalnız, Fenerbahçe yönetiminde icraatın iyi yürümediğine her ne kadar Fenerli varsa, istediği şekilde dil uzatsın. Bir seçim olmuş, yönetim ve başkanı seçilmiş. Bunlar hangi gruptan gelirse gelsin, hepsi iyi birer Fenerbahçeli değil mi? Ne demek o, iki başlı olmak. Fener çökmüş elden gitti bile. Herkes otursun, şapkasını önüne koysun, tek bir vücut olarak aklı selim bir şekilde Fenerbahçe'yi düzlüğe çıkarsın isteriz. Atı alan Üsküdar'ı geçmiş bana ne. Ben kendime bakarım. Benim Fener'in bahçesi'ndekilere bakarım. Fener'i sönmüş görmek istemem. Her zaman aydınlıkta olsun isterim. Öyleyse, hep birlikte elele verip aydınlık günlere yol alalım. Başka çaresi de yok zaten.






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!