Taşocağı mafyası

SİZİN Polatlı’nın Temelli Beldesi’nde bulunan Ücret köyü halkına taş ocağı açılmaması konusunda verdiğiniz desteğe öncelikli olarak teşekkür ederim.

Köşenizde bu hususa değinmeniz beni olduğu gibi tüm Ücretlileri, tüm duyarlı insanları çok etkilemiştir. Ancak siz ve sizin gibi basın yoluyla haklı davamızda yanımızda olan insanlara rağmen taş ocağı mevzuu akıl almaz boyutlara gelmiştir.

Ben Ankara Barosu’na bağlı olarak serbest avukatlık yapmaktayım. Ayrıca Ücret Köyü Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nde de Başkan Yardımcılığı görevini yürütmekteyim. Yazınızdan sonra ben de diğer insanlar gibi köyüme taş ocağı açmak isteyen rant peşinde koşan ve sayısız milletvekili, bakan, bürokrat ve aklınıza gelebilecek diğer devlet kurumlarında çalışan bir çok insanı arkasına alan Karabela şirketinin taş ocağı rüyasından vazgeçeceğini düşünüyorduk.

Bunun yanında taş ocağı konusunda açılmış Ankara İdare Mahkemesi’nde 6 adet dosya da da yapılan işlemlerin hukuka aykırı ve bir an önce yürütmenin durdurulması talepli dava da devam ederken, bu insanların hiç olmazsa mahkeme kararlarının sonuna kadar bir daha bizleri, köylümüzü rahat bırakacağını düşündük ama çok yanıldık. Hukuksal açıdan elleri bağlı olan taş ocağı sahipleri bir haftadır şiddete başvurmakta, yıldırma politikası izlemeye başlamıştır.

TAŞOCAĞI MAFYASININ SALDIRISI

12.4.2007 tarihinde bir kez daha taş ocağını aktif hale getirmek için harekete geçen şahıslar 50-60 tane ellerinde bıçak, sopa bulunan ne olduğu belirsiz insanları yanlarında getirerek köylüye karşı kullanmaya kalkmış, köy halkına silah çekip ve ayaklarının önlerine ateş etmiş ve korkutmaya çalışan bu insanlara jandarma dahi müdahale etmemiştir. Ertesi gün yıldırma politikasına başlayan hainler köy halkından daha önce adreslerini tespit ettikleri Hüseyin Atalay ve Cemal Akdoğan darp ederek hastanelik etmişlerdir.

KARABELA ŞİRKETİNİN ARACI

Akabinde daha önceleri köy derneği başkanlığı yapmış olan Ahmet Avcı’yı takip ederek amaçlarına ulaşmak isteyenlere şahsın uyanık davranıp takip edildiğini anlaması, yakınlarına ve polise haber vermesi üzerine yolu kesen Ahmet Avcı ve arkadaşlarının arabasına şahıslar vurarak Akaçmışlardır. Kaçan aracın plakasını alan Ahmet Avcı karakola müracaat etmiş ve aracın Karabela şirket yetkilisi adına kayıtlı olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bunun yanında taksi durağı basıp "Burada Ücret köylü var mı" diye çalışanları korkutan, yol kesip "taş ocağının kurulmasına engel olanlara gerekeni yapacaklarını" söyleyen eşkiyalar köy halkına huzur vermemektedirler. 4 günde 2 vatandaşımızı hastanelik eden, sayısız vatandaşı da tehdit eden eşkiyalar hakkında gerekli mercilere müracat edilmiş, hukuksal süreç başlamış olmasına rağmen eşkiyalar halen aramızda ve tehditlerini devam ettiriyorlar.

Gerek köyümüzde gerekse de Ankara’nın değişik yerlerinde yaşayan insanlarının huzurları kalmadı. Bu eşkiyaların bize yaptıklarını ve kim olduklarını tüm Ankara ve tüm Türkiye bilsin.

Av. Mustafa AKBULUT

Hasanoğlan’a neşter

MİMARLAR Odası Ankara Şubesi’nin; kullanılmayan boş alanların yeniden kente kazandırılması amacıyla gerçekleştirdiği projenin ikincisi ’Kent Düşleri 2’ toplantısını Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü için düzenlendi. İlki ’Ulucanlar Merkez Kapalı Cezaevi için yapılan projeyle kullanılmayan, çürümeye terk edilmiş yapılarının kente kazandırılması amaçlanıyor.

1941 yılında açılan, Ankara’ya 35 km uzaklıktaki Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü, Türkiye’de kurulan 21 köy enstitüsüne eğitimci yetiştiren bir ’üniversite’ olarak kurgulandı.

Bu düşe ortak olmak isteyenler için kayıtlar 24 Nisan’da başlıyor, bilgi için; www.mimarlarodasiankara.org

Şeriat yanlılarından Cumhurbaşkanı olamaz

ÇEYREK
yüzyıllık karşıdevrım darbesi, son adımını atıyor. Çankaya, meşruiyeti olmayan güçlere gayrımeşru biçimde açılmaya çalışılıyor. Çankaya’yı zorlayan güçler gayrimeşrudur.

Halkın dörtte birinden destek almış bir iktidar, seçim dönemini tamamlamış, halka hesap verme zamanı gelmiş bir parlamento, ülkeyi yedi yıl temsil edecek cumhurbaşkanını seçmeye kalkışıyor.

Meşruiyet eksikliğini, beş yıldır, ABD ve AB menşeili odaklara yaslanarak kapatan bir iktidar, cumhurbaşkanlığına aday göstermeye kalkışıyor.

Halkına karşı sevgisi olmayandan cumhurbaşkanı olmaz.

Dış destekle ayakta duranlardan cumhurbaşkanı olmaz!

Gizli gündemi olanlardan cumhurbaşkanı olmaz.

Şeriat yanlılarından cumhurbaşkanı olmaz.

Ülkemizin cumhurbaşkanlığı üzerinde yürüyen mücadele, tam bağımsız ve demokratik Türkiye mücadelesinin zirve noktasıdır.

Her ne olursa olsun, Çankaya laiktır ve laik kalacaktır!

Çünkü:

"Dört nala gelıp uzak Asya’dan

Akdeniz’e bır kısrak başı gibi uzanan

Bu memleket bizim!"

Birgül Ayman GÜLER


GÜNÜN SÖZÜ

"BİZ laik Cumhuriyetten yana, çağdaş Türkiye’den yana, Atatürk devrimlerinden yana, Atatürk devrimlerinin 21. yüzyıla taşınmasından yana tarafız. Ankara’ya gelen 1 milyon aşkın insan Çankaya’da bunu haykırdı. Biz de buna eşlik etmekten ve katkıda bulunmaktan büyük onur duyuyoruz."

(Çankaya Belediye Bşk. Prof. Muzaffer Eryılmaz)

KISA...KISA...

- ANKARA’nın doğa harikası Eymir Gölü ve çevresinde çok güzel trakking ve doğa yürüyüşleri yapılır. Fakat bu bölgeye ilgi gösterilmiyor. Göl kıyısında ve çevresindeki çöpler düzenli toplanmıyor, tel örgüler bakımsız. Tinerciler içeride dolaşıyor, ağaçlar kendi halinde bırakılmış; budanmamış bile. Bütün bu olumsuzlukların sorumlusu, bölgenin sahibi olan ODTÜ ne yapıyor?

Osman DALGÜN

- ŞENTEPE Burç mahallesi 365 sokak sakinleriyiz. Sokağımız gecekondularla doluydu. Zamanla binalar yapıldı. Sağolsun Melih Gökçek doğalgazımızı da getirdi. Ama sıkıntı bitmedi. 1970’li yıllarda kendi imkanımızla döşediğimiz kanalizasyon şimdi ihtiyaca cevap vermiyor. Sokakta o zaman 30 hane vardı şimdi 100 oldu. Seçimlerde Şentepelilere çok vaatte bulundular. Gerçekleştirmelerini istiyoruz. K.C.

Yazarın Tüm Yazıları