Tarkan, Sezen, Musti... Bu yaz kimi dinleriz?

Yaz sonuna kadar, hatta kışın bile bu albümlerin hit şarkılarını her yerde çok sık dinledik.

Üç sanatçı bu başarılarını geçen hafta Altın Kelebek alarak da taçlandırdılar.

Bu yaz yine büyük bir kapışmaya sahne olacak.

Sezen Aksu, Tarkan ve Mustafa Sandal’ın albümleri peşpeşe çıkacak.

Sezen Aksu’nun albümünün DMC’den haziran ortasında çıkması bekleniyor.

Tarkan yine haziranda kendi şirketinden çıkaracağı yeni bir single’la hayranlarının karşısında olacak.

Mustafa Sandal ise yeni albümü için Avrupa Müzik’le anlaştı ve albümü 10 gün içinde piyasaya çıkacak.

Kimin şarkısı çok sevilir şimdiden bilemem ama Tarkan, Sezen, Musti’yle bu yazın keyifli geçeceği gerçek...

Bu arada biz cambaza bakarken aradan sıyrılanlar olur mu olur.

Mesela İzel...

Haftaya çıkacak albümünün çok iyi olduğunu o kadar farklı yerlerden duyuyorum ki...

Mesela Hande Yener...

Albümünün etkisi eminim önümüzdeki günlerde kendini daha fazla hissettirecek.

Şu an aklıma gelmeyenler de cabası...

Bizde müze gezilmez

Geçtiğimiz hafta İngiltere, Roma dönemine ait 2000 yıllık tarihi bir yüzüğü Türkiye’ye iade etti.

Kültür Bakanlığı yetkililerin teslim aldığı tarihi yüzük, çıkarıldığı bölgedeki müzede sergilenecek.

Yani yüzük Yozgat’tan çıktıysa Yozgat Etnoğrafya Müzesi’nde, Kütahya’da bulunduysa Kütahya Arkeoloji Müzesi’nde sergilenecek.

Bu saçma uygulama yüzünden biz de o yüzüğü hiçbir zaman göremeyeceğiz.

Çünkü kimse bir yüzük görmek için Van Müzesi’ne ya da Uşak Müzesi’ne gitmez ancak yolu düşerse uğrar.

Türkiye’de müzecilik ve müze gezme alışkanlığı ne yazık ki, bu yüzden bitiyor işte.

Oysa Türkiye’nin değerli tarihi eserleri, İstanbul’da kurulacak görkemli bir müzede sergilenmeyi fazlasıyla hak ediyor.

Tek bir çatı altında en değerli parçaları, Anadolu’nun tarihini toplu halde görebilmeli insanlar...

Anadolu’nun çeşitli illerindeki müzelerden toplanan eserlerden geçici sergiler düzenlenmeli...

Bakın bakalım o zaman yerli yabancı turistler müzeyi gezmek için kapısında kuyruk oluşturuyor mu, oluşturmuyor mu?..

O 2000 yıllık yüzüğün imitasyonu yapılsa, hediyelik olarak satılır mı satılmaz mı?..

Müzeyi ve tarihi pazarlamak işte böyle bir şeydir.

Türkiye ne yazık ki, bunu yapamıyor.

Müzelerinin içler acısı halinden, o yüzüğü göremeyecek olmamızdan da belli zaten.

Murat Boz’a iyi haber

Hafta sonu Amsterdam’da gecenin bir vakti o kanal senin bu kanal benim taksinin içinde yol alırken kulağıma bir müzik çarptı...

İstanbul’un etkisinden hálá kurtulamadım diye düşünürken, dikkat kesilince anladım; takside Murat Boz’un Maksimum’u çalıyor.

"CD mi, radyo mu bu çalan" diye sordum Hollandalı taksiciye.

Şoförün Murat Boz’u bildiği yok tabii, çeşitli ülkelerden müzikler çalan bir radyo istasyonuymuş dinlediği.

Bir gün sonra Maksimum’u bir kafede otururken ikinci kez dinlemesem, tesadüfe bak diye geçecektim olayı...

Ya Murat Boz’un şirketi Amsterdam radyolarına iyi ’pr’ yapıyor ya da Maksimum oralarda seviliyor.

Cem’le yatağa girmek isteyen çokmuş

Yönetmen İrfan Tözüm yıllar sonra yeni bir film için kolları sıvadı...

Mum Kokulu Kadınlar’ın üzerinden 10 yıl geçti, yedi yıla yakındır da Tözüm sinema için kamera arkasına geçmiyor...

Avrupalı adıyla çekilecek filmde Cem Davran başrolü oynuyor, Sema Öztürk ve Doğa Rutkay da filmin ana kadın karakterlerini...

Geçenlerde İrfan Tözüm, Cem Davran, Sema Öztürk ve Tözüm’ün oğlu Muhteşem’le akşam yemeğinde lafladık uzun uzun.

Ne anılar, ne dedikodular...

Onları şimdi yazamam ama filmden bahsedeyim; Cem, Avrupalı’yı canlandırıyor ya filmde onunla yatağa girmek isteyen bir sürü kadın var etrafında.

Şu kadarını söyleyeyim o akşam yemeğinde üç kadın oyuncu aradı filmde rol almak için İrfan Tözüm’ü.

Fırsat kaçar mı, "Seninle yatağa girmek isteyen ne çok kadın varmış" diye takıldık gece boyunca Cem’e...

Bıyık altından güldü durdu!

Önümüzdeki hafta başlıyorlar filme, bakalım Cem’le yatağa kimler girecek?