Tanrının hoşgörüsüyle sevmeyi öğrenmeliyiz

Tanrı isteseydi tüm kullarını kendisini sevecek şekilde yaratır ya da her şeye rağmen sevmeyen kullarını anında yok ederdi.

Ama Tanrı, kendisi ister sevilsin ister sevilmesin tüm kullarını her zaman sonsuz merhameti ve sevgisiyle kucaklar. İşte bence bu, sevginin kutsallığını gösteren ve anlayan için ibret alınacak en önemli değerdir.

Tüm evren Tanrıdan bir parçadır ve aslında hepimiz Tanrının birer parçalarıyız. Bu sevgiden nasibini en çok anneler alır. Çocukları kendilerine ne yaparsa yapsın onları sevmekten vazgeçmezler. Bu yüzden anne kutsaldır. Çünkü sevgi kutsaldır. İşte eğer bir insan, kan bağı olmadığı birisini de iyisiyle kötüsüyle olduğu gibi kabul eder ve kendisine ne yapılırsa yapılsın onu bu şekilde, hatta bundan daha da ötede sevebiliyor ve hiçbir güç onu bu sevgiden vazgeçiremiyorsa, bunun adı benim inandığım sevgidir. Bugün milyonlarca insan birbirine "Seni seviyorum" mesajları atacak. Ben de buradan, sevgi ve sevgili sözcüklerini dejenere edenlerin değil sadece birbirini bu şekilde sevebilen gerçek sevgililerin günlerini kutlarım.

GÜVEN KANTEKİN/ANKARA

Sevgililer Günü mesajları hálá yağmaya devam ediyor. İşte bu yazı da yine Sevgililer Günü’nde gelenlerden yalnızca biri.

Ama o kadar güzel bir değerlendirme ki, iki gün gecikmeyle de olsa köşeme yansıyabildi. Ve sizlerle paylaşmadan edemedim.

Gerçekten Tanrının o sonsuz ve muhteşem hoşgörüsü bizde olabilseydi, keşke bize bu yüce duygunun kırıntılarını aktarmış olabilseydi.

Dünya yüzünde insanlar bu büyüklükte sevgiyi yaşayabilselerdi, keşke... O zaman ne savaşlar ne acılar, ne cinayetler, ne de mutsuzluklar yaşanırdı.

Elbet bir gün, insanoğlu varlığıyla bütünleşeceği ulu Tanrısına ulaşmayı başaracak. Yüreği gerçek anlamdaki sevgiyle dolacak. Kinden, hasetten, nefretten, kıskançlık ve merhametsizlikten arınacak. Buna inanıyorum. Sevmek ama her canlıyı, her varlığı, küçüğü ve de büyüğü; insanı ve hayvanı; ve de tabii ki hayatımıza anlam katan sevgiliyi...

Sevgi öylesine yüce bir duygu ki, bence insanı insan yapan bu özel duygu. Hepinize yaşamınız boyunca sevgiyi tatmanız dileğiyle...

Sevgilim beni ne arıyor ne de soruyor

Merhaba Güzin Abla, sevgilim bana karşı çok ilgisiz; ben ararsam öyle arıyor, bir ay görüşmesek arayıp sormuyor. Son olarak Sevgililer Günü’nden bir gün önce görüştük. O da benim çağırmamla geldi. Geçen sene onunla ilk çıkmaya başladığımızda bana karşı çok daha ilgiliydi; sık sık arıyor soruyordu. Acaba yeniden onun ilgisini nasıl kazanabilirim? Ayrıca beni sevdiğinden çok eminim.

RUMUZ: İLAYDA

Kızım Allahını seversen, inanıyor musun bu söylediklerine?

Hem seni hiç aramıyor, sormuyor; hem de sen sevdiğinden eminsin öyle mi? Doğrusu çok iyi niyetlisin ya da öyle düşünmek işine geliyor olmalı.

Bırak böyle ilgisiz sevgisiz adamları kızım. Seni aramıyorsa sormuyorsa, aradığı sorduğu başka birileri vardır mutlaka...

Gözünü seveyim, bu kadar kendini ezdirme yavrum. Yazık değil mi bu güzel gençlik yıllarına? Seni sevmeyi bilmeyeni sen de sevme. Sadakata evet ama, karşılıklı sevgi olursa. Sana karşı ilgisi bitmişse, yapılacak bir şey yok sonuçta.

Bakalım bu Sevgililer Günü seni aradı mı, sordu mu, küçük de olsa bir hediye aldı mı? Bana yaz da öğreneyim. Aramadıysa, bitir bu işi zaten; ha var ha yok... Görmüyor musun? Sen buna sevgili mi diyorsun?

Onu uzaktan izlemek beni hayata bağladı

Dertlerimin dermanı Güzin Ablam, içine düştüğüm bu çaresizlik karşısında tek çıkar yol olarak sizi görerek bu mektubu yazıyorum.

Ben 19 yaşında bir delikanlıyım. Bu 19 yılıma doldurduğum tüm acılar beni çok yıprattı. Çok kez intiharın eşiğinden döndüm. Hayata ip ince bir pamuk ipliğiyle bağlıyım adeta.

Annem beş yıl kadar önce babamın uyguladığı şiddete dayanamayıp evi terk etti. Son beş yıldır babamla yaşıyorum, tabii buna yaşamak denirse. Liseden sonra okumama izin vermedi. Kendisi çalışmadığı halde beni zorla çalıştırarak sırtımdan geçiniyor.

Yaşamak için bir neden göremiyordum ki,o karşıma çıktı. Adını bile bilmiyorum, ancak onu çok seviyorum. Her gün okuluna giderken görüyorum onu. Beni hayata yeniden o bağladı sanki.

Ne yapmalıyım bilmiyorum. Onunla bu konuda konuşursam vereceği en ufak bir olumsuz tepki beni yıkar! 

RUMUZ: BAHARI BEKLEYEN KUMRU/ D.C

Oğlum, hayatta korkuyla ve ürkeklikle hiçbir şeye ulaşamazsın. Bunu böyle bil. Aşk meşk konusunda da, hayat mücadelesinde de, iş hayatında da... Hep çekinerek bir yerlere gelinmez. Risk her yerde vardır. Riski göze alacaksın.

Tamam belki kız sana red cevabı verecek, hatta belki tersleyecek ama ya reddetmezse? Ya sana karşılık verecek gibiyse de, sen böyle açılmak için baharı beklerken bu arada adamın biri gelip onu çekip alıp götürürse? Sen böyle köşende onu izlerken onun bundan nasıl haberi olsun? Hem ne yapıp yapıp, yine eğitimine devam etmelisin. Babanla oturmak zorunda mısın, çalışıyorsun. Bir yandan da okuyabilirsin, akşam kurslarına gidebilirsin.
Yazarın Tüm Yazıları