Tanrıkulu o gecikmenin nedenini sordu

Güncelleme Tarihi:

Tanrıkulu o gecikmenin nedenini sordu
Oluşturulma Tarihi: Şubat 13, 2017 08:53

MHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kenan Tanrıkulu, TBMM'de görüşülmekte olan Serbest Bölgeler Kanun Tasarısı hakkında Genel Kurul'da bir konuşma yaparak, gecikmenin nedenini sordu.

Haberin Devamı

Tanrıkulu, “Görüşülen kanun tasarısı da mevcut sorunları tam olarak karşılayamayacak düzeyde ve geç kalmış bir tasarıdır. Bu ilgisizlik yüzünden faaliyette olan serbest bölgelerimiz son yıllarda yabancı yatırım çekme, teknolojik yenilikler geliştirme ve ihracatı artırma konusunda istenen başarıya ulaşamadı. Son 5 yıldır serbest bölgelerimizde ticaret hacmi giderek düşmekte" dedi.

MHP Genel Başkan Yardımcısı, İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu, özel sektöre açılan TL cinsinden kredi hacmindeki hızlı artışa karşın, Türkiye'de yurt içi tasarruflardaki düşüşün de etkisiyle bankacılık sektörü şirketlerin ihtiyacını karşılayacak düzeyde TL cinsinden düşük maliyetlerde yeterince kaynak üretemediğini iddia eden Tanrıkulu, şunları söyledi:
“Dış borcumuz 14 yılda yüzde 222 artarken, aynı dönemde özel sektörün net döviz borcu (döviz pozisyon açığı) 6,5 milyar dolardan 213 milyar dolara yükselmiştir. Yükselen döviz kurları nedeniyle adeta özel sektörümüzün ensesinde boza pişirilmekte, dolar kurundaki her bir kuruşluk artış, şirketlerimizde 2,1 milyar TL kur farkı zararına neden olmaktadır. 2016'da dolar kuru 60 kuruş artmış ve şirketlerimiz bir yılda 126 milyar TL'lik kur zararıyla karşılaşmışlardır. Bugün şirketlerimizin borçları artarken, kâr oranları gerilemektedir. Öz sermayeleri yetersiz olan girişimcilerimiz borçlanarak finansman sağlamakta ve adeta dünya rekabet ortamında tek ayakla mücadele etmektedirler."

Haberin Devamı


"EKONOMİNİN İHTİYACI OLAN DÖVİZ GELİRLERİMİZ DÜŞÜYOR"
Yürütülen başarısız dış politikanın kötü etkilerinin dış ticaret ve turizm gelirlerinde açıkça görüldüğünü öne süren Tanrıkulu; sözlerini şöyle sürdürdü:
“TÜİK rakamlarına göre 2014'te 157,6 milyar dolarlık ihracat yapan ülkemiz, 2016'da 142,6 milyar dolarlık ihracat yapabilmiştir. Rakamlar dış ticarette geriye gidişi göstermektedir. Türkiye'nin turizm geliri de 2016'da 2015'e göre %29,7 düşerek 22,1 milyar dolar olmuştur. Ortada 9,3 milyar dolarlık kayıp söz konusudur. Bu rakamlar; Türkiye'nin dünyayla olan ekonomik ilişkilerinin azaldığını, dolayısıyla dünya ekonomisi içerisindeki payının küçülmekte olduğunu ciddi anlamda işaret etmekte. Türkiye'deki finansal sistemin şirketlerin ihtiyaç duyduğu kaynakları yeterince sağlayamaması nedeniyle iki önemli sorun yaşanıyor. Birincisi yenileşmenin motoru olan KOBİ'lerin yeterli finansman kaynaklarına erişememeleri ve yeterince istihdam yaratamamaları durumu ortaya çıktı, ikincisi TL cinsinden sınırlı finansman kaynakları nedeniyle başta büyük şirketler olmak üzere, çok sayıda firma döviz cinsinden yüksek düzeylerde borçlanmaya gitti. Sonucunda ise ekonomimiz; sermaye akımlarındaki ani duruşlarda oluşabilecek kur şoklarına karşı çok daha duyarlı hale geldi. Serbest bölgeler konusunda ülkemizin ihtiyacı olan çağdaş ve gelişmiş düzenlemeler kapsamında bu kısır tasarılar yerine hiçbir şey yapılamıyorsa Güney Kore'nin Incheon Serbest Ekonomi Bölgesi uygulamalarına göz atılmalıdır. Uluslararası ticaret, lojistik, bilişim teknolojileri, biyoteknoloji, Ar-Ge ve turizm merkezlerinin faaliyet gösterdiği bölgede; yabancı yatırımcılara çok büyük avantajlar sağlanmaktadır."

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!