'Tek maçlı eliminasyon harika değil mi?'

Uğur Meleke yazdı...

Haberin Devamı

Seyirci yok. Atmosfer yok. Ama futbol var! Evet, alışmakta bir miktar güçlük çekiyor insan sessizliğe. Lâkin Portekiz ve Almanya’da hemen her maç öyle kıran kırana, öyle kaliteli ve saf futbol odaklı geçti ki, düşünmeden edemedik doğrusu: Şampiyonlar Ligi ve Avrupa Ligi, her sezon çeyrek finalden itibaren tek maçlı eliminasyonlu mini bir turnuva modeline dönse güzel olmaz mıydı? Tabii ki bu fikrin önemli
komplikasyonları var. Çok sevdiğimiz Şampiyonlar Ligi serüveninden iki maç eksilmiş olacak (çeyrek final ve yarı finalden birer maç). Ev sahiplerine bir maç günü gelir kaybı da söz konusu. Ancak kazanımlara bakınca, hemen her maçın final havasında geçtiğini görünce bu komplikasyonları belki de abartmamak gerektiğini düşünüyorum doğrusu. Üstelik en azından final turlarında şu berbat ‘deplasman golü’ avantajından da kurtuluş oluruz. Öyle değil mi? 

Haberin Devamı

SEZONUN KAYBEDENi: PEP GUARDIOLA

Elbette City ile Şampiyonlar Ligi kupasını kazanamadı diye Pep’in harika kariyerini yok saymayacağız. 37 yaşında, hiçbir üst düzey deneyimi yokken egolar topluluğu Barcelona’nın başına geçip üst üste üç Devler Ligi kupasına doğru gidiyordu, kupanın birini yanardağ patlamasına kaptırdı bana sorarsanız. Ancak üç büyük ligin şampiyonu, kupa koleksiyoneri Pep’in son dönemde maalesef kronik bir rahatsızlığı çıktı ortaya: Hemen her kader maçında orijinal ayarlarını bozuyor.

Rakibe göre birtakım oynamalar yapıyor. Ve rakibi şaşırtayım derken genelde kendi takımını şaşırtıyor! İki sezon önceki Liverpool çeyrek final eşleşmesinde de yapmıştı benzer hataları. Monaco ve Tottenham’a karşı da yaptı. Üçlü savunmalar, ön liberolarla garip savunma dizaynları, büyük oyuncularını kulübede oturtmalar...

Tek maçlı eliminasyon harika değil mi

Sakın yanlış anlaşılmasın, farklı dizilişlere, rakibe göre taktiksel dönüşümlere karşı olamayız elbette. Ancak her büyük maçta ana planınızın dışına çıkmak, kendi oyuncu grubunuzun da size olan inancını zedeler. Siz büyük takımsanız önce önlem almayı değil, aldırmayı düşüneceksiniz. Önce en iyi bildiğiniz doğruları koyacaksınız sahaya. Az bildiğiniz, az denediğiniz, tam olarak ustalaşmadığınız B-C-D planlarını değil.

Haberin Devamı

SEZONUN X FAKTöRü: DiNLENENLERiN KAZANMASI 

Bu tarihi pandemi sezonunun, futbolu bu denli etkileyeceğini öngöremezdik herhalde... Beş oyuncu değişikliğinin pandemi geçtikten sonra da kalıcı olacağını düşünüyorum ben mesela. Üç sekansta yapıldığı için futbolu yavaşlatmadı, yedek oyuncuları daha fazla canlı tuttu ve antrenörlere daha fazla müdahale şansı tanıdı bu değişim. Evet, Premier Lig şu anda bu değişimi gerekli görmedi; ancak onlar öyledir, 18 kişilik kadro kararını bile yıllarca bekletmişti İngiltere...

Pandeminin bir başka enteresan sonucu da futbolda dinlenmenin sanılandan çok daha önemli olduğunu fark ettirmesiydi. Devler Ligi çeyrek final eşleşmelerinin dördünde de tatil yapanlar, dinlenme şansı olanlar, mental olarak Lizbon’a daha rahat gelenler, yorgunları yendiler. Fransızlar zaten ligi erken bitirmişti. Almanlar da bir buçuk ay dinlenme ve yenilenme fırsatı buldular. Bunun ben direkt olarak fiziksel kondisyonla ilgili olduğunu düşünmüyorum, esas kritik faktör mental kondisyon bence. City’nin, Barcelona’nın, Atalanta’nın, Atletico’nun mental kondisyonları çok düşüktü Lizbon’da

Haberin Devamı

SEZONUN VAR iNCELEMESi: iKi YüZ ON YEDi SANiYE 

Sizin de dikkatinizi çekti mi bilmiyorum, Leipzig-Atletico maçının 13’üncü dakikasında Saul’le kaleci Gulacsi arasındaki pozisyon, son ayların en enteresan VAR incelemelerinden birine sahne oldu. Gulacsi’nin Saul’e net bir müdahalesi vardı. İstemsizdi ama darbe vardı açık bir biçimde. Pozisyon tam olarak 12:48’de yaşandı. Saul kendini yere bıraktı, Madridliler itiraz etti ama oyun sürdü. Oyun tam üç dakika 37 saniye daha sürdü hatta. Top bir o kalede, bir bu kalede, pozisyonlar devam etti. Ve Saul-Gulacsi olayının üzerinden tam 217
saniye geçtikten sonra VAR odası incelemesini ancak tamamlayabildi, hakeme penaltı olmadığına dair bilgiyi aktardı. Bu incelemenin ardından akla birkaç soru geliyor ister istemez:

Haberin Devamı

1 - VAR odasının incelemesinin 3:37 sürme nedeni, teknik bir aksaklık mıydı? Operatörlerden istedikleri farklı açıları alamadılar mı acaba?

2- Eğer teknik bir aksaklık yoksa, 3:37 dakika boyunca pozisyonda darbe olup olmadığını mı incelediler? Üstelik net gözüken bir darbeyi...

 

Yazarın Tüm Yazıları