Mourinho, Sergen Yalçın ve Fatih Terim'in ortak sırrı

Süper Lig’in 420 müsabakalık fantastik sezonunun ilk çeyreğini aştık, hatta 120 maç bitti bile.

Haberin Devamı

Süper Lig ilk çeyrekte aynen önceki üç sezonda olduğu gibi fena halde rekabetçi. Gol ortalaması 2,6 civarında seyrediyor, maç başına 27 faul yapılıyor ki bu istatistik yine can sıkıcı. Peki hâlâ kemik kemiğe oynanan, çok fazla duran, lüzumundan fazla faul yapılan Süper Lig’de taktiksel olarak bir dönüşüm var mı? Bu sezonu, geride kalan sezonlardan ayrıştırabilecek detaylar neler?

DERİN OYUN KURUCU MODASI

Belki de bu sezonun en dikkat çekici ve en sevindirici gelişmesi bu. Son çeyrek yüzyılda Türk futbolunu esir alan ‘ön libero’ yani aslında ‘ön stoper’ rüzgârı yavaş yavaş tarihe karışıyor. Uzun yıllar boyunca Süper Lig’de iki stoperin önüne bir de kesici ön libero koyma alışkanlığı, futbolumuzu gerileten unsurlardan biriydi.

PIRLO TAKLİDİ

Haberin Devamı

Bu yıl Antalyaspor’un ön libero rolünü Nuri’ye, Başakşehir’in Berkay’a, Galatasaray’ın Taylan’a, Trabzonspor’un Abdülkadir Parmak’a vermeleri çok önemli. Bu yetenekli orta saha oyuncuları geçmişte Pirlo’nun Juventus’ta yaptığını taklit ediyorlar; geriden akılcı oyun kurmaya çalışıyorlar. Böylece kulüplerimizin geriden oyun kuramama problemini bir derece çözdüğünü görüyoruz bu tercihlerle.

GÜNEŞ DE VAZGEÇMELİ

Hatta Milli Takımda da Şenol Güneş’in Okay-Mahmut tipindeki oyuncu ısrarından vazgeçip, bu yönde tercih yapması gerektiğini düşünüyorum ben.

GİZLİ 4-2-3-1 SÖZLEŞMESİ

Malumunuz, Süper Lig’de üçlü savunma oynamak yasak. Sezon başında tüm teknik adamlar gizli bir yerde bir araya gelip dörtlü savunma ve tek santrforla oynayacaklarına dair kontrat imzalıyorlar(!). Galiba bir tek Sumudica katılmıyor bu gizli toplantıya... Önceki hafta Kasımpaşa’nın Beşiktaş karşısında, geçtiğimiz cumartesi de Ankaragücü’nün Konya önünde 3’lü savunma oynamaları umut verici. Nihayet birileri farklı bir şeyler deniyor Türkiye’de.

SÜPER REHABİLİTASYON LİGİ

Süper Lig çok borçlu. 21 kulübün toplamda 15 milyar lira civarında borçlu olduğu tahmin ediliyor. Durum öyle vahim ki, Süper Lig’deki tüm oyuncuları satsak kabaca 6-7 milyar gelir elde edebilir, borcumuzun ancak yarısını kapatabiliriz.

Haberin Devamı

FURBOLA KAZANDIRDIK

Bu yüzden de son yıllarda Süper Lig, bonservisli oyuncuya çok fazla yönelmiyor; ya bonservissiz transferler yapıyor, ya da kiralama metodunu kullanıyor. Tabii ki kiralama metodunun da çeşitli riskleri var, futbolcu sizde çok iyi performans gösterse dahi sezon sonunda elini kolunu sallaya sallaya gidebiliyor. Bu yüzden de Gomez gibi, Aboubakar gibi, Talisca gibi oyuncuları rehabilite edip dünya futboluna tekrar kazandırmış olduk adeta.

AKILCI KONTRAT

Bu yıl da Süper Lig’de iyi performans gösteren bolca kiralık oyuncu var. Sivassporlu Kayode, Kasımpaşalı Hodzic, Beşiktaşlı Rosier-Ghezzal, Başakşehirli Mbombo gibi. Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik koşullar itibariyle kiralama metoduna itiraz etmeniz imkânsız. Ancak kiraladığımız oyuncuların kulüpleriyle de akılcı kontratlar yapmak zorundayız. Bizim ligin görevi sadece futbolcuları rehabilite edip geri göndermek olmamalı. Rehabilite ettiğimiz oyuncunun bonservisini de makul bir rakama alabilecek şekilde yapmalıyız ilk kontratları.

Haberin Devamı

25-30 YAŞ TAKIMLARI

Belki biraz yüzeysel bulacaksınız; evet onlarcayüzlerce istisnası var ama bir oyuncunun genelde en verimli çağının 25-30 yaş arası olduğunu söyler futbol analistleri. Mourinho, 2004’te ilk kez Chelsea’nin başına geçtiğinde takımın önemli oyuncularının çoğu futbol hayatlarının zirvesindeler: Gallas 27, Drogba, Lampard, Gudjohnsen, Carvalho 26, Duff, Ferreira, Kezman 25, Terry ve Bridge 24 yaşında. Benzer bir durumu benim canlı olarak seyrettiğim ilk altın jenerasyonumuz, 1990 Dünya Kupası bileti almanın kıyısından dönen Milli Takımımız’da da görüyoruz. Tınaz Tırpan’ın 1989’da zirve yapan altın jenerasyonunda Erdal, Yusuf 28, Rıdvan, Hasan 27, Tanju, Rıza, Oğuz, Uğur, Feyyaz, Semih 26, Metin 25 yaşındalar.

Haberin Devamı

GALATASARAY VE BEŞİKTAŞ 11'LERİNE DİKKAT

Şu sıralar iyi form grafiği yakalayan Galatasaray ve Beşiktaş’ta da bu yaş grubu oyuncuların ilk 11’de ağırlıklı olması göze çarpıyor. Özellikle Galatasaray’ın son 3 haftada kullandığı 11’de 30 yaş üstü yalnızca kaleci Fatih ve Feghouli var. Linnes ve Diagne 29, Emre Akbaba 28, Emre Kılınç 26, Taylan ve Emre Taşdemir 25, Marcao ve Oğulcan 24 yaşındalar. Beşiktaş’ın da özellikle transferde bu yaş grubuna yönelmesi takımın enerjisini artırdı: Aboubakar ve Ghezzal 28, Mensah 26, Larin ve Nkoudou 25, Rosier ve Dorukhan 24 yaşındalar.

Yazarın Tüm Yazıları