Paylaş
Karşınızda Dünya devleri var ve pekala böyle maçlarda orta sahayı sağlam tutmak isteyebilirsiniz. Ancak dün ligin belki de en problemli takımı Hatayspor’a karşı Okan Buruk’un merkezde Berkan-Torreira tercihini yadırgadım. Tuhaf bir seçimdi, zira karşınızda Bayern Münih yok! Zaten dün Mersin’de ilk 45 dakikada normal çizgisinin çok altında bir Galatasaray vardı sahada. Dün Mersin’de ilk 45 dakika boyunca temposuz, yavaş paslaşan, hücumda kaybettiği toplarda büyük boşluklar veren, bu yüzden de sürekli geri koşan bir Galatasaray vardı sahada. Tabii ki Sara’nın eksikliği kritik bir faktör. Ancak Sara’nın yokluğunda merkezde Kerem Demirbay’la değil Berkan’la başlamak tüm temel ayarlarını bozdu sarı kırmızılıların. Bu arada Galatasaray’ın dün ilk devrede yaşadığı bir başka handikap da (Sara ve Kerem Demirbay’ın yokluğunda) tüm duran toplara Mertens’in koşmasıydı. Özellikle orta çizgi yakınındaki toplara da Mertens geldi bu yüzden. 46’da Kerem Demirbay’ın girişiyle duran toplardaki bu dengesizlik ortadan kalktı sarı kırmızılılarda.
OSIMHEN'İN 3 ASİSTİ OLABİLİRDİ!
Galatasaray dün neredeyse hiçbir şey oynamadan ilk devreyi çöpe attıktan sonra, ikinci 45’te bunun acısını çıkarırcasına tempolu, yoğun, sürekli arayan ve ısıran bir görüntü verdi Mersin’de. Arkadaşları biraz dikkatli olsalar Osimhen’in hanesinde 3 asist yazabilirdi dün mesela. Barış, kariyerinin en kötü günlerinden birini geçirdi, birçok net fırsatı kötü şut ve pas tercihleriyle-ıskalarla harcadı dün. Günün sonunda Galatasaray, Mersin’de 2 puan bıraktı ve iki ayrı pencereden değerlendirebilirsiniz bu kaybı:
1- Okan Buruk, Berkan-Torreira’lı tutucu 11’le ilk devreyi çöpe attı. İkinci devredeki iyi futbol galibiyete yetmedi” demek mümkün.
2- Ya da “ikinci devrede Galatasaray yeterince fırsat buldu ama kale önü cömertliğiyle kaybetti 2 puanı” değerlendirmesi de yapılabilir ki bu da çok yanlış olmaz.
Paylaş