Şehrimin takımı, şehrimin anlamı.

Türkiye'de yüzyıldan fazla bir süredir oynamakta olan futbol, ilk olarak 1890 yılında Bornova'da oynandı. Futbolu güzel İzmir'e getiren ise İzmir'de alım-satım işleri yapan İngiliz'lerdi. İlk futbol takımını yine İngilizler kurmuş, adını da "Kadıköy Kulübü" koymuş. İlk futbol ligi de 1904 yıllarında kurulmuş.

Haberin Devamı

Türkiye'de yüzyıldan fazla bir süredir oynamakta olan futbol, ilk olarak 1890 yılında Bornova'da oynandı. Futbolu güzel İzmir'e getiren ise İzmir'de alım-satım işleri yapan İngiliz'lerdi. İlk futbol takımını yine İngilizler kurmuş, adını da "Kadıköy Kulübü" koymuş. İlk futbol ligi de 1904 yıllarında kurulmuş.

Peki, 100 yıldan fazladır futbol oynanan ülkemizde futbol neden gelişmiyor, bizden sonra futbol takımları kuran, bizden daha az nüfusa, ekonomik imkân ve düzene sahip olan ülkelerle yarışamıyoruz?

Buna birçok sebep sayabiliriz.

Futbolu yönetenler, altyapıya verilen önem, futbolun devlet politikasındaki yeri, futbola ve tesisleşmeye ayrılan bütçeler, maddi imkânların kaliteli ve eğitimli antrenörlerle çalışmaya yeterliliği, teşviklerin yeterli olup olmaması...

Fakat ben çok farklı bir örnek vermek istiyorum. Bence en önemlilerinin başında geliyor… Futbolun, futbol takımlarının bulundukları bölgede, ilde, ilçede gördüğü destek, tribünlerin doluluk oranı, kulüplerin resmi ürün satabilecek taraftara sahip olup mağaza açabilmesi... Zira mağazası olmayan kulüpler ülkemizde çok fazla iken, Avrupa'da bu oran çok çok daha az.

Avrupa'nın neresine giderseniz gidin, insanlar kendi şehrinin takımını destekler, onun maçına gider, onun ürününü satın alır, çocuğunu onun altyapısına gönderir. Mesela; İspanya’nın “Coruna” şehrinde herkes Deportivo’ludur. Liverpool’da herkes Liverpool’u tutar. Bologna’da herkes Bologna maçına gider, İnter’li, Milan’lı azdır. Almanya’nın köyünden Hoffenheim gibi takımlar çıkar, İngiltere’den Liechester City gelir şampiyon olur. Örnekleri çoğaltabiliriz.

Bu tarz destekler, takımların kendi ayakları üzerinde durmasına, en azından altyapıdan oyuncu çıkarabilmesine olanak sağlar. Aksi takdirde; futbolcu yetişmesi ülkemizden örnek verecek olursak; Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş gibi takımların insafına kalır.

Bu takımların da çoğu zaman günü ve kendilerini kurtarma derdinde olan yöneticileri olduğunu net bir şekilde görecek olursak; 80 milyonluk ülkede neden altyapıdan oyuncu çıkmadığını, neden yurtdışına maksimum üç oyuncu gönderebildiğimizin cevabını almış oluruz.

Ülkemizde herkes şampiyon olmak istiyor. Herkes her sene şampiyonluk kutlamak istiyor. Hangi şehre giderseniz gidin, oranın yerel takımı en çok destek gören takımlar sıralamasında dördüncü sırada.

Soruyorlar "Hangi takımlısın?" diye. "Göztepe" diyorsun. "Başka?" diye devam ediyor. Neden başka bir takım tutmaya ihtiyaç duyalım ki? İnsanın tek takım tutması mı çift takım tutması mı anormal?

Dönüp sen adama soruyorsun, "en son ne zaman GS, FB, BJK maçına gittin?" diye. "2007 yılında gittim" diyor. Ama kendisinin İstanbul takımı tutmasını normal, senin Göztepe, Bursaspor, Sakaryaspor, Trabzonspor, Eskişehirspor takımlarını tutmanı anormal görüyorlar.

Hayır kardeşim! Anormal olan sensin, Anadolu takımı tutan değil. Siz takım tutmayı, desteklemeyi çok yanlış anlamışsınız. Bizimkisi takım tutmak, taraftar olmak, takımı kendi yerinde, stadında desteklemek, sizinki ise takımı sadece televizyondan seyretmektir. Biz şampiyon olursak yerinde kutlarız, siz evden kutlarsınız. Arada çok büyük fark var.

Sana "nerelisin?" dediklerinde "İzmir" deyip, "hangi takımlısın" dediklerinde nasıl "İstanbul" dersin? İstanbul ve İzmir maç yaptığında İstanbul'u destekleyip, nasıl İzmirli olabiliyorsun?

Ülkemizde 15 sene boyunca hiçbir İstanbul takımının şampiyon olmadığını hayal edin. İstanbul takımlarını İstanbul dışında kimse desteklemez. Kimse uçak bileti alıp da Konya'dan, Kütahya'dan İstanbul takımını seyretmeye gitmez. Herkes kendi şehrinin takımını veya bu 15 senelik süreçte şampiyon olan takımları desteklerler.

Ülkemizdeki televizyon seyircisi kitlesinin televizyon başından takım desteklemeyi bırakması, seyircilikten taraftarlığa terfi etmesi, kendi yerel takımını desteklemesi, maddi ve manevi anlamda kendi yerel takımını güçlendirmesi ülkemiz futbolu adına faydalı olacak, her kulübün yıldız oyuncu olabilecek kalitede oyuncular yetiştirmesine, bu takımların güçlenmesine, başarılı olabilmesine, şampiyonluk kovalayabilmesine ve milli takımlarımıza oyuncu yetiştirebilmesine olanak sağlayacaktır.

Bu yüzden diyorum ki; herkes takım desteklesin, takım izlemesin. Türkiye kazansın, futbolumuz kazansın, şehirlerimiz kazansın.

Son olarak...
Söylediğin takımı beğenmeyip; "Başka?" diyorlar ya..

Onlara: "Göztepe sen başkasın" diyorum.

Yazarın Tüm Yazıları