Geri dönüş

Beşiktaş mağlubiyetinin ardından çok kritik bir maça çıktı Galatasaray. Olası bir puan kaybı sadece şampiyonluk yolunda bir yara olmayacak aynı zamanda G.Saray'ı tepeden tırnağa kaosa sürükleyecekti. Maça bunun tedirginliği ile başladı sarı kırmızılı futbolcular.

Haberin Devamı

 

Daha takımlar birbirini tartarken ilk yarıya damga vuran iki futbolcu G.Saray'dan Yasin ile Akhisar'dan Olcan, orta alanda Fernando'nun Yasin'in gerisine attığı bir kötü pası kapabilmek için beraberce hamle yaptılar. Olcan ayakta kalmayı tercih ederken Yasin çok ucuz bir şekilde kendini yere bıraktı. Yasin'in ucuz faul alma sevdası hatalar zincirinin ilk halkası. Olcan kaptığı topla hızlı hücumu başlatırken Miguel Lopes kendi yarı sahasından çıkıyor, Linnes'in arkasındaki boşluğa 50 metre depar atıyor, topla buluştuğu anda penaltı noktasıyla altı pasın arasına doğru ortasını yapıyor, Muslera hatalı çıkıyor, Maicon da ters ayakta yakalanıp topu kendi ağlarına bırakıyor.

Skor olarak geriye düşen G.Saraylı oyuncular ilk yarı boyunca topa sahip olmalarına rağmen rakip ceza alanı etrafında tehlike yaratmaksızın sadece top çevirebildiler. Maçın başlarında iki iyi bindirme yapan Mariano'nun kas sakatlığı yaşamasını takiben Tudor'un takımı çizgiye hiç inemedi ve oyunu açma şansı bulamadı. G.Saray'da hem Mariano hem Rodrigues olmadığı zaman oyunu kanatlara yaymak, çizgiye inmek çok da mümkün olmuyor. Rakibin 10 kişi kalması sonucu Tudor devre arası Maicon'u çıkarıp savunmayı üçledi, sağ açığa da Rodrigues'i koyarak hem oyunu açmayı hem de topu çizgiye indirmeyi başardı ki bu ataklardan birinde de G.Saray'ı öne geçiren gol geldi.

Haberin Devamı

Yeri gelmişken rakibin 10 kişi kaldığı pozisyona da değinelim. Fernando'nun dikine yaptığı pası N'Diaye savunmanın arkasına, Yasin'in koşu yoluna doğru mükemmel yolladı. Yasin avantajlı pozisyonda rakip kaleye gidecek diye beklerken rakiple girdiği mücadele sonucunda kendini bir kez daha yere bıraktı ve bu kez hakemi kandırmayı başardı. Akhisar'ın golünün pasını atan Miguel Lopes bu pozisyonda kırmızı kart gördü. Oysa bu pozisyonda Yasin yaptığı hakemi aldatmaya yönelik hareket sonucu ikinci sarı kartını görmeli ve Akhisar yerine Galatasaray 10 kişi kalmalıydı. Bu hatalı karar maçın bana göre kırılma anı oldu.

Haberin Devamı

Bu pozisyondan doğan serbest vuruşu G.Saray'ın değerlendiremeyişini tartışırken ilk yarının yıldızı Olcan, Muslera'nın kalesini terketmesini fırsat bilip farkı ikiye çıkardı. Bu gol Türk Telekom Stadyumu'ndaki bireysel homurdanmaların, organize bir şekilde Tudor'a ve yönetime dönmesine neden oldu.

İkinci yarı rakibinin on kişi kalmasını fırsat bilen Galatasaray rakibe müthiş bir baskı kurdu. Bu baskının Akhisar cephesinde er geç hataya neden olacağını tahmin ediyorduk. G.Saray belki arzuladığı pozisyonu bulamadı ama N'Diaye'nin pasında Fernando'nun uzaktan attığı golle aradığı morali bulmuş oldu.

Hemen ardından yine N'Diaye dikine, hızlı bir pasla Gomis'i açık alanda topla buluşturdu. Gomis'in topu sağına alırken rakibini ekarte etmesi, ardından yerden sert şutla skora dengeyi getirmesi görülmeye değerdi. İkinci yarının başındaki 5-6 dakikalık baskı seyircinin de desteğiyle maçın yönünü G.Saray'a çevirdi. Özellikle bu kadar yaslanan takımlara karşı ligin en çok ve en isabetli şutlarını atan takımın çok daha erken bu silahını kullanması gerekirdi.

Haberin Devamı

Gomis'in kırmızı kartla oyundan atılmasını takiben Rodrigues-Denayer iş birliğinde Denayer'in çizgi üzerinden çevirdiği topta Feghouli'nin topun üstünden atlaması, Belhanda'nın çok net bir gol vuruşu yapmasına fırsat sağladı. G.Saray'ı iki farklı mağlubiyetten, galibiyete taşıyan bu gol futbolcuların oyunu rolantiye almalarına sebep oldu. Ancak bir tarafın oyunu yavaşlatma düşüncesi, diğer tarafın cesaretinin artmasına neden oldu. Özellikle 75-85 arasında yeşil siyahlıların G.Saray'ı kendi yarı alanına hapsettiğini, tehlikeli sayılabilecek pozisyonlar bulduğunu da söylemek gerekir. Böyle anlarda Belhanda, Feghouli, Fernando, N'Diaye gibi isimlerin daha fazla sorumluluk alıp oyunu kontrol etmeleri gerektiğini düşünüyorum.

Haberin Devamı

85'ten sonra G.Saray rakibinin ateşini söndürerek tekrar çıkmaya başladı. Bu ataklarda bir türlü kendini rahatlatacak golü bulamadı belki ama Eren'in kafayla indirdiği topta Feghouli müthiş geri dönüşü tamamlayan son golü rakip filelere bıraktı.

Bir çok duygunun iç içe geçtiği bir gece oldu. Takımın iki farklı geriye düşmesi, taraftarın göz bebeği Muslera'nın formsuzluğu ve yediği hatalı goller, taraftarın Tudor'a ve yönetime protestosu, bu protestolardan Ultraslan'ın da nasibini alması, Yasin'in takıma katkı vermekten çok hakemi kandırmaya yönelik çabaları, Tudor'un her hafta rakip antrenörlerle yaşadığı gerginlik, kazanılan penaltı gibi net serbest vuruşların plansızca, hovardaca harcanması, görülen kırmızı kartlardan sonraki ilk atakların golle sonuçlanması, ikinci yarıdaki iştahlı futbol ve üst üste gelen goller, forvete yakın oynayan N'Diaye'nin etkili oyunu, Fernando'nun golden sonraki Melo'vari sevinci gecenin öne çıkan anlarıydı.

Haberin Devamı

Bu galibiyet Galatasaray'ın "Ben hala bu yarışın içindeyim, pes etmedim" haykırışıydı. Mariano ve Gomis'in yokluğunda Malatya deplasmanın zorlu geçmesi muhtemel. Ancak G.Saray bu yarışta zirveyi hedefliyorsa en azından devre arasına kadar zorlu Malatya ve Göztepe virajlarını hasarsız atlatmak zorunda.

Yazarın Tüm Yazıları