Faruk Doğa Üründül
Faruk Doğa Üründül
Faruk Doğa ÜründülYazarın Tüm Yazıları

EuroLeague’de 18. ve 19.Maçlar: Araf

Araf, yani arada kalmayı, biraz sıkışmayı anlatır. Genellikle bir taraf pozitif öğeler barındırırken, diğer taraf negatiftir. Fenerbahçe Doğuş’un bu sezonki kadro yapısından gelen lider skoreri çıkaramaması, play-off zamanı geldiğinde saha avantajını çok daha önemli konuma getiriyor. EuroLeague’in 18. ve 19. maçları, bizim için hangi tarafta olacağımızın yavaştan belirginleşmeye başladığı hafta oldu. İlk rakip, 4.maçımızda son topla kaybettiğimiz Panathinaikos iken, son maçımız da Koç değişikliğiyle kendi arafını aşmaya çalışan Anadolu Efes’e karşıydı.

Haberin Devamı

Fenerbahçe Doğuş’un iki maça da farklı oyun kurucularla başlamasını, Koç Obradovic’in rakibe göre yaptığı hazırlıklarına bağlayabiliriz. Panathinaikos maçına tek top yönlendirici Sloukas ile çıkılırken amaç, pota altı gücümüz sayesinde Singleton ve Gist’i hücumumuzla yormak, rakibin nefesini savunmalarında kesmekti. Yunan gard topla çok fazla oynamadan Vesely, Thompson ve Melli’ye indirerek rakibin tüm ofansif ritmine maç boyunca hakim olabildi. Anadolu Efes karşısındaki Wanamaker-Sloukas, yani çift top dağıtıcılı başlangıçta ise hem formda gelen Dragic’i Wanamaker ile durdurmak, hem de pas hızını arttırarak Panathinaikos maçında yaşanan sayı problemi engellenmek istendi. İlk çeyrek boyunca kısmen başarı sağlandı. Anadolu Efes’in 10-0’lık başlangıcı da, takımımızın pas temposunu yükseltirken yaptığı basit top kayıpları yüzünden olduğunu söylemek yanlış olmaz. Koç’un, bu iki maçta keskin bir ayrıma gittiği, oyuncu tercihlerinden anlaşılıyor. Nitekim, klasikleşen Koç Obradovic molasının alınmasıyla, maça ofansif açıdan döndük. Ek olarak savunmadaki dağınıklık Ahmet Düverioğlu’nun oyuna girmesiyle sona erdi. Uzun oyuncu parkede olduğu her saniyede ciddi enerji ortaya koyuyor ve takımı yukarı çekmeye başlıyor. Panathinaikos maçında oynamaması sanki bu müsabaka için ayrı bir motivasyon olmuş. Atina temsilcisi karşısında süre alamayan Melih Mahmutoğlu da sadece ikinci çeyrekte 11 sayı buldu.

Haberin Devamı

Bu sezon alışık olduğumuz bir çeyrek yüksek skor, bir çeyrek düşük skorda kalma durumunu Panathianikos maçının 3.(12-20) ve 4.(20-12) çeyreğinde, Anadolu Efes karşısındaysa 2.çeyrekte yakaladığımız 22-11’lik üstünlüğü, üçüncü çeyrekte devam ettiremeyerek yaşadık. Pana karşısında çok kritik sayılar bulan Dixon, İstanbul derbisinde rakibin momentum yakalayarak farkı 8 sayıya düşürdüğü anda tekrar ortaya çıktı. Bulduğu 3 sayıyla farkı, çift haneli sayılara taşıdı. Son çeyrekte Anadolu Efes’in faul hakkı dolan Dragic’i kaybetmesiyle, Koç Obradovic’in Dixon-Sinan-Melih üç gardına dönmesinin maçı bitiren değişikler olacağı bekleniyordu. Fakat Douglas’ın Melih eşleşmesini maden gibi kazmasıyla ve arka arkaya 3-3’lük bulması, farkın tekrar tek haneli sayılara inmesini sağladı. Panathinaikos karşısında Calathes’in, iç-dış dengesini bozan paslarına karşı iyi sınav vermemize rağmen, kendi bitiren gardlara karşı hala zorlanıyoruz. Geçen yıldan alışık olduğumuz boğucu kısa baskısını yeterli seviyelerde uygulayamıyoruz. Savunma problemimizin, karakterimiz haline gelmesi ileriki turlarda bize ciddi sıkıntı yaratabilir. Ama gene takımımızın zorlu maçlar geldiğinde, özel bir defansif sertliğe büründüğünü biliyoruz. Anadolu Efes maçı 89-84 kaybetmiş olabilir ama Toney Douglas’ı kazandı. Oyuncu müsabakayı 29 sayı, 3 asist, 3 ribaunt ve 3 top çalma ile tamamladı. Daha da önemlisi bunu 10/11-%91’lik saha içi isabet oranıyla yaptı. Fenerbahçe Doğuş tarafındaysa, ilk maçta sadece 2 sayı bulan Wanamaker, hayal kırıklığı yaratan performansının kefaretini Efes karşısında öder nitelikte bir performans ortaya koydu ve maçı 18 sayı, 8 asist, 4 ribauntla tamamladı.

Haberin Devamı

Modern oyunda çözüm ürettikçe sahada varlığını sürdürebiliyorsun. Artık sadece harika A planları yetmiyor. Bu hafta gördüğümüz ise iki maçın da zıtlıklar üzerinden kazanılmasıydı. İlk müsabakada defansif inadımıza sırtımızı dayadık ve koşul ne olursa olsun tempo yükseltmeden galip gelen taraf olduk. İstanbul derbisindeyse, pas ritmimiz üzerinden yaratılan akışken hücumumuzla kazandık. Pazartesi günü vefat haberiyle üzüldüğümüz Dolores O'Riordan’ın söylediği gibi bu arafların sonunda farklı boyutta başarıların da kapısı açılacak…

Somewhere in between here and heaven, /Burası ve cennet arasında bir yer,

Somewhere in between where and why, /Nereden ve neden arasında bir yer,

Haberin Devamı

Somewhere in another dimension…/Başka boyutta bir yer…

Yazarın Tüm Yazıları