Arda Turan’ın gülüşü

Dünya Kupası’na vedamızın orta yerine, oyundan çıkarken kendisine yapılan protestolara ve maçın skoruna rağmen Arda Turan’ın yüzünde gördüğümüz kocaman gülüş oturdu. Herkes çok öfkelendi o gülüşe. “Ne gülüyosun acaba?” konulu tivitler atıldı, üzerine yazılar yazıldı, spor programlarında üzerine uzun uzun konuşuldu.

Haberin Devamı

Mustafa Denizli de o gülüşle ilgili açıklamalar yapmış: “Arda protesto edildi oyundan çıkarken. Bana göre son derece insani bir tepki vererek gülümsedi. Ama bu gülümseme gündeme oturdu. Arda yanlış mı yaptı? Gülmek başka bir şeydir, acı acı gülmekse ağlamaktan beterdir. Ben Arda’nın ikincisini yaşadığını düşünüyorum. Esasında bence Arda’nın çıkışı son derece dramatik bir çıkış. Arda’nın hissettiği de o. Dünyanın hiçbir ülkesinde bu pozisyondaki bir futbolcu bu tepkilere bizim anladığımız manada gülmez, gülemez. O acı bir tebessüm, gülme değil. O bir ağlama...” demiş.

Mustafa Denizli haklı, haklı da, insanlar zaten Arda’nın protesto edilmekten çok mutlu olduğu için, ıslıklanmaktan yuhalanmaktan çok hoşlandığı için, maçın skoruna bayıldığı için güldüğünü düşünmüyorlar ki. O gülüşe tepkinin sebebi başka Mustafa Hocam.

Haberin Devamı

İnsanların öfkesi, o gülüşün temsil ettiği bir anlayışa. Arda Turan etrafında gelişen ve artık herkesi bıktıran tavırlara. Olma biçimine. İnsanların öfkesi; kibre, kabadayılığa, şımarıklığa. Yoksa elbette biliyoruz, bazen sevinçten deli deli ağlarsın bazen kederden acı acı gülersin.

Kimsenin Arda Turan’la durduk yere başlayan bir meselesi yok. Hatta bir zamanlar kalenin arkasından gol sevincini kocaman bir gülüşle yaşayan o çocuğu herkes çok sevmişti. Ama Arda o gülüşten bu gülüşe kendisi geldi, kimseyi suçlamasın.

Spor kamuoyunu aylarca primdi, kavgaydı, huzursuzluktu meşgul ettiği unutulmadı. Yetmedi “‘Aaa her yerde Arda var’ diyorlar. Tabii ki de ben olacağım. Yüzyıllık tarihe baksınlar. Kaç tane Arda Turan var!” demeçleri vererek ortalarda dolaştı. Yüzyıllık tarihlerinde koskoca Baba Hakkılar, Lefterler, Metin Oktaylar olan taraftarlar bu saygısızlığı yok sayarlar mı?

YAPTIKLARINI MARİFETMİŞ GİBİ SUNMASI...

Hadi bunu yok saysalar, hadi gençliğine verseler, hadi “Geldiği yeri taşıyamıyor herhalde” diye düşünseler bile “Ben buralardan gidince göreceğiz Barcelona’ya, Atletico Madrid’e kaç tane oyuncumuz gelecek! Bizim küçükken, ‘Çok büyük oyuncu’ dediklerimizin kaç tanesi buralara gelip oynamış!” diye devam etmesini kaldırırlar mı? “Sen kimsin?” demezler mi? “Ne bu havalar” demezler mi? “Bu ne şımarıklık, bu ne kibir, n’oluyosun?” demezler mi? Derler.

Haberin Devamı

Bunların üstüne bir de Milli Takım kafilesinde gidip bir gazetecinin boğazına sarılması atlanabilir, es geçilebilir mi? Olaydan sonra kameraların karşısında görünce, insanlar “Özür dileyecek galiba” diye beklerken yaptığı “Kuş gibi hafifim, pişman değilim” minvalindeki açıklamaları, yaptıklarını marifetmiş gibi savunması, “Adamlık çok önemli, Adamım ben, Adamlığımı kimse sorgulayamaz” lafları bıkkınlık getirmez mi? Getirir.

Bu arada şunu da atlamayalım, Arda Turan gazeteci dövdükten sonraki o açıklamasında “Hocamız ve Federasyon Başkanı’yla birlikte konuşup Kosova maçında olmamamla ilgili karar aldık” dedi. “Kenara çekileyim biraz” dedi. Sanki kendisine saldırılmış, kendisi mağdurmuş, dinlenmeye ihtiyacı varmış gibi kendi isteğiyle bıraktı. “Öyleyse oynamıyorum” demeye getirdi. Federasyon Başkanı filan da çıkıp “Yaptığı saldırı kabul edilemez, cezası şudur” demedi. Sonra hoca değişti kaynadı gitti mevzu.

Haberin Devamı

MESELE ARDA'NIN GÜLMESİ DEĞİL...

O gülüşe gelen tepkilerin arkasında bunu da aramak lazım. Gazeteci döven, çıkıp üstüne basa basa “Yaptığımın arkasındayım” diyen biri; özür dilemeden, pişmanlık bildirmeden, ceza alamadan, yaptığının bedelini ödemeden milli takıma nasıl çağrılıyor bunu sormak lazım. Nerde spor ahlakı? Nerde gençlere örnek olması beklenen sporcu profili? Hani adalet duygusu? İnsanlar bu soruları sormaz mı? Sorar.

O yüzden mesele Arda gülmüş, gülmemiş, acı acı gülmüş filan oralarda değil, buralarda. Dünya Kupası alnımıza koyarken veda busesi, Arda Turan yüzüne öksüz tavır da taksa kızgın olacaktı insanlar. Ya da iki gol atıp iki tane de attırsa, bizi turnuvadan turnuvaya taşısaydı da kızgın olacaklardı.

Haberin Devamı

Bu kibirle, bu şımarıklıkla, bu tavırlarla gelen başarıdan da başarısızlıktan da; başarıyı ve başarısızlığı yaşama biçiminden de bıktılar çünkü. Bıktık çünkü. Bergson’un dediği gibi gülmenin yankıya ihtiyacı vardır. Bu gülüşün, bu anlayışın, bu tavırların bir yankısı, bir karşılığı, bir kıymeti yok çünkü.

 

 

Yazarın Tüm Yazıları