TTF Başkanı Müderrisgil: Vizyonumuz 'Herkes için tenis'

Güncelleme Tarihi:

TTF Başkanı Müderrisgil: Vizyonumuz Herkes için tenis
Oluşturulma Tarihi: Mart 08, 2025 15:19

Türkiye Tenis Federasyonu Başkanı Şafak Müderrisgil, ITF World Tennis Masters Tour Dünya Şampiyonası öncesi önemli açıklamalar yaptı.

Haberin Devamı

Türkiye Tenis Federasyonu’nun fonksiyonlarından birinin tenis sporunun her yaş ve seviyede yaygınlaştırılması olduğunu söyleyen Başkan Şafak Müderrisgil 9-22 Mart 2025 tarihleri arasında Antalya Ali Bey Club Manavgat’ta düzenlenecek Uluslararası Tenis Federasyonu (ITF) master takviminin en prestijli turnuvası olan ITF World Tennis Masters Tour Dünya Şampiyonası öncesi Hürriyet Gazetesi’ne özel röportaj verdi.

- Öncelikle Türkiye’de yelkenle beraber 2 kadın federasyon başkanından birisiniz. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne özel olarak sormak isterim; kadın eli değmiş federasyonun artıları nelerdir?

Çok güzel bir soru, çok teşekkür ediyorum. Dediğiniz gibi tenis ve yelken iki kadın federasyon başkanı tarafından yönetiliyor. Tenise baktığımızda aslında kadının eşit temsil edildiği nadir alanlardan biri. Tenis bu anlamda neredeyse yüzde elli, yüzde elli gidiyor. Bununla da gurur duyuyoruz. Yönetim kuruluna baktığımızda da bizim yönetim kurulumuzun yarısı da kadın yöneticilerden oluşuyor. Tabii ki yetkin kadın yöneticiler tarafından oluşturuldu yönetimimizin yarısı.

Haberin Devamı

Burada bizim için tenis dünyasında, tenis ekosisteminde daha çok kadın tenisçinin, daha çok kız çocuğunun olması ve tenisle tanışması çok ama çok önemli. Tabana yayılma stratejimiz içerisinde ki biz buna “Herkes için tenis” adını veriyoruz, öyle bir vizyonumuz var. Herkes için tenis vizyonu çerçevesinde özellikle kadınların tenise katılımı, kız çocukların tenisle tanışması, onların katılması bizim zaten hedeflerimiz başında diyebilirim. Yakın tarihe baktığımızda dünya sıralamasında çok yüksek yereler yerleşen milli tenisçilerimizi görüyoruz. Örneğin İpek Soylu. Geçmişte çok büyük başarıları olan milli tenisçimiz şu anda yönetim kurulumuzda. İpek Soylu’nun yanı sıra Zeynep Sönmez, Çağla Büyükakçay, İpek Öz, Berfu Cengiz gibi tenisçilerimiz kız çocukları için birer rol model olarak görevlerini yapıyorlar ve bizi adeta bir başka platforma taşıyorlar. Bununla gurur duyuyoruz. Bu vesileyle tabii ki tenis ekosistemimizde olsun ya da olmasın tüm kadınların ve kız çocuklarının Dünya Kadınlar Günü'nü de kutluyorum.

Haberin Devamı

- Zeynep Sönmez’in yaşadığı talihsiz sakatlık sonrası Miami Açık’ta kortlara döneceğini söylemiştiniz. 77. sıraya kadar yükselmiş ve harika bir grafik yakalamış sporcunun sakatlık sonrası performansının nasıl olacağını bekliyorsunuz?

Zeynep Kasım 2024'te WTA'de ilk şampiyonluğunu elde etti ve 91. sıraya yükseldi. Adeta bizi sevince gark etti, çok mutlu etti. Ülke olarak bundan çok büyük gurur duyduk. Ardından 3 ay gibi bir sürede 77. sıraya kadar yükseldi. Bu Türk tenisi için çok güzel bir sonuç. Çok hızlı ilerledi gerçekten. Ne yazık ki Indian Wells'te sol dizinden geçirdiği bir sakatlık nedeniyle şu an dinlenmede. Ancak sağlık durumu kontrol altında. 2 hafta sonra Miami'de inşallah tekrar kortlara dönecek.

Haberin Devamı

Kendisi elinden geleni yapıyor iyi bir dönüş için. Tabii biz de elimizden gelen tüm desteği kendisine veriyoruz. Burada kendisine tekrar geçmiş olsun demek istiyor, en kısa zamanda iyileşip kortlara dönmesini ve kariyer yolculuğuna devam etmesini diliyoruz.

- Yakın zamanda gerçekleştirilen tenis çalıştayı sonucu ortaya çıkan ‘Tenis Elçileri’ projesinin, tenisi gençler arasında daha yaygın ve sevilen bir spor haline getirebilir mi? Tenisin gerek ekipmanların gerek kortların herkes için ulaşılabilir olmamasından ötürü birçok çocuk hiç tenis sporuyla tanışmadan büyüyor. En azından ilk ve orta okul çağındaki her çocuğu raketle tanıştırmak için çalışmalarınız var mı?

Haberin Devamı

Göreve geldikten bir ay sonrasında bir çalıştay düzenledik. 14 Aralık 2024’te. Bu çalıştayda hedefimiz tenis ekosistemimizin tüm paydaşlarını bir araya toplamak, tenisin sorunlarını ve potansiyelini konuşmaktı. Çok başarılı bir çalıştay oldu. Tabii bu çalıştay raporu aynı zamanda bilimsel bir çalışmaydı ve veri toplamayı hedefliyordu. Orada bir SWOT analizi yaptık. Yani güçlü yanlarımız nedir, zayıf yanlarımız nedir, tehditler ve fırsatlar nedir? Rapor bize gösteriyor ki Türkiye'de tenisi tabana yaymamız gerekiyor. Tam anlamıyla tabana yayılmamış bir durum söz konusu. Tenisi tabana yaymak, yaygınlaştırmak, spor kültürünü kitlelere yaymak, il bazında, bölgesel düzeyde yaygınlaştırmak için Tenis Elçileri Projesi’ni itibariyle devreye soktuk ve bir ilanda bulunduk. Her ilde bir tenis elçisi arıyoruz. Her ilimizde bir il temsilcimiz var tenis için Gençlik ve Spor Bakanlığı'yla birlikte belirleniyor il temsilcilerimiz. Daha çok kamu tarafını temsil ediyorlar. Tenis Elçileri ise aslında o ilde bulunan tenis severler, tenis kulüpleri, tenis oynayanlar, tenis izleyicisi. Her ilde tenis kültürünü yaygınlaştırmak, tenisi anlatmak, daha çok daha büyük kitleleri tenise çekmek için bir gönüllü ordusu kurmayı hedefledik. Bunun için de tenis elçilerimizle birlikte çalışacağız. Tenis elçilerimiz burada bizim birer çözüm ortağımız olacaklar. Toplanan başvurular değerlendirilecek ve 18 Mart günü her ilin tenis elçisi ilan edilecek. Ardından Nisan ayının ilk haftasında gerçekleştireceğimiz seminere hem tenis elçilerimizi hem de il temsilcilerimizi davet edeceğiz. İki gün olarak gerçekleşecek seminerde hem gönüllülük eğitimi verilecek hem de tenisi il bazında nasıl yaygınlaştırabiliceğimizi tartışacağız. Eğitim ve panellerle dolu seminerden sonra aksiyon başlayacak. Her ilde aslında bir aksiyon planıyla projeyi işletmeye başlayacağız. Ardından ölçmeye ve izlemeye başlayacağız. Gerektiği zaman gerekli ilaveleri, revizyonları yaparak önümüzdeki üç buçuk yıl boyunca bu projeyi hayata geçireceğiz. Tabii ki burada tabana yayma aşamasında gençlere ve çocuklara ulaşmak da çok önemli. Bunun içinde ayrı bir proje hazırlığı içindeyiz. Burada onun ilk haberini size vermiş olayım. Milli Eğitim Bakanlığı ile bir protokol imzaladık. Orada da Milli Eğitim Bakanlığı ile birlikte iş birliği yaparak aslında 81 ilimizi kapsayan bir projeyi yakında ilan etmeye hazırlanıyoruz. Onun da detayları o zamana kalsın müsaadenizle...

Haberin Devamı

TTF Başkanı Müderrisgil: Vizyonumuz Herkes için tenis

- Fabrika Voleybol’un hayata geçirilmesi ve alt yapıların geliştirilmesinin ardından hepimizin göğsünü kabartan başarılar geldi. Tenis için de ‘Tenis Elçileri Projesi’ aynı amaçlar için mi hayata geçiriliyor?

Voleybol gerçekten çok güzel bir örnek ülkemizde. Biz de çok feyiz alıyoruz. Mehmet Akif Üstündağ başkanımla sık sık görüşüyoruz. Örnek alınması gereken bir model. Yatırım yapmadan tabana yatırım yapmadan başarılı olmak mümkün değil. O tabanı oluşturmak sporda her spor dalında çok önemli. Her çocuk rakete, topa, tenis kortuna ulaşamıyor.İşte bizim görevimiz aslında burada kolaylaştırıcı olmak. Hem kamu kaynaklarını hem özel sektör kaynaklarını hem de STK'ları bir araya getirerek burada tenisi herkes için ulaşılabilir, erişilebilir yapmaya çalışacağız. Biz de tabii ki tenis için güzel bir örnek oluşturmaya çalışıyoruz. Bir model oluşturmaya çalışıyoruz ve bu yolun taşlarını döşüyoruz.

- Birçok uluslararası organizasyonu Türkiye’de gerçekleştiriyorsunuz? Antalya’da sadece Mart ayında 4 organizasyon birden var. Antalya, tenis turizmi açısından nasıl bir potansiyele sahip? Peki bu organizasyonların Türkiye'de düzenlenmesi, ülkemizin uluslararası tenis arenasındaki konumunu nasıl etkileyecek?

Ramazan ayı gerçekten de çok bereketli bir ay oldu bizim için. Bugün buradayız. 9-22 Mart tarihleri arasında ITF Masters Dünya Şampiyonası gerçekleşiyor. Burada 30 ülkeden 126 takım, 850’nin üzerinde sporcunun yarıştığı bir ortamdayız.

30-45 yaş aralığında dört farklı kategoride gerçekleşecek bu turnuvalara ve biz de milli takım olarak 32 kişiyle katılıyoruz. Kendilerine başarılar diliyorum. Tabii bu ne demek? Dünyanın her bir yanından 850’nin üzerinde insan burada. Muazzam bir manzarayla karşı karşıyayız. Antalya çok tercih ediliyor. Bir tenis destinasyonu haline geldi. ITF, Tennis Europe gibi uluslararası kuruluşlar tarafından her zaman öncelikle tercih edilen bir ilimiz Antalya. Bu da yüzümüzü ağartıyor ve gurur duyuyoruz. Modern tenis altyapısıyla bu ihtiyaca cevap verebiliyor ve giderek de gelişiyor. Oldukça istekli geliyor uluslararası kuruluşlar ve oyuncular bize. Aynı zamanda döviz girdisi anlamına geliyor. Tenis turizmi giderek gelişiyor ve biz de bunun takipçisiyiz.

Mart ayında gerçekleşecek diğer turnuvalar şunlar:

Tekerlekli sandalye tenisi Avrupa elemeleri, 19-23 Mart tarihleri arasında yine burada Club Alibey'de gerçekleşecek. Ardından yine tekerlekli sandalye dünya şampiyonası, 6-11 Mayıs tarihlerinde burada gerçekleşecek. Bizim de üyesi bulunduğumuz Tennis Europe'un yıllık genel kurulu her yıl bir ülkede yapılır. 2025 yılı için Türkiye seçildi.Bu kez Antalya Limak Otel Atlantis Belek Oteli'nde 20-22 Mart tarihlerinde 40'a yakın ülkeyi ağırlayacağız. 300 konuğumuz olacak. Bunların hepsi bu ülkelerin federasyon başkanları ve CEO'ları olacak. Bunlar tabii bizim için çok büyük gurur vesilesi. Gün geçtikçe Antalya'ya olan ilgi artıyor. Bundan çok memnunuz.

- A Milli Erkek Tenis Takımımızın Eylül ayında Sırbistan ile karşılaşacak. Kazanırsak ilk kez elemelere yükselme şansımız olacak. Belki de Türk tenisi için bu kritik virajı nasıl değerlendiriyorsunuz? Şansımızı nasıl görüyorsunuz?

Şimdi Davis Cup öyle bir turnuva ki iki ülkenin milli takımları karşı karşıya geliyor. Milli takımlar karşı karşıya geldiğinde milli duygular şaha kalkıyor. 1-2 Şubat'ta İstanbul'da çok güzel bir turnuvaya ev sahipliği yaptık ve Meksika'yla karşılaştık. Namağlup olarak tamamladık. 5-0 gibi muhteşem bir skorla yendik. Ama Davis Cup'ın bir özelliği de ülkeleri bir araya getirmesi, bir dostluk ortamı ve fair-play ortamı yaratması. Bu gerçekten en az sportif başarı kadar önemli. Şimdi de 13-15 Eylül tarihleri arasında dünya 15. sıradaki Sırbistan'la karşılaşacağız. Türkiye ise 33. sırada. Tabii ki Sırbistan bizden daha güçlü bir ülke. Novak Djokovic’in çıktığı bir ülkeden söz ediyoruz. Bunu iki taraflı görmek lazım. Hem orada bir fırsat var, hem bir tehdit var. Tabii ki kolay bir karşılaşma olmayacak. Ama aynı zamanda böyle bir ortamda milli takımımızın Sırbistan'la karşılaşmasının çok değerli olduğunu düşünüyorum. Erhan Oral hocamız liderliğinde milli takımımızın en iyi şekilde hazırlanacağını biliyorum. Onlara güveniyoruz ve en iyisini yapacaklarına inanıyoruz. Kazandığımız takdirde de tarihimizde ilk kez Qualifiers grubuna yükseleceğiz. Davis Cup’ı heyecanla bekliyorum.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!