Her düştüğümde daha çok çalıştım

Güncelleme Tarihi:

Her düştüğümde daha çok çalıştım
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 19, 2018 23:20

“Kariyerimde çok önemli dönüm noktaları var. Bir ara bırakmayı bile düşündüm. Çok kötü mağlubiyetler aldım. Ama her seferinde kendimi motive etmeyi başardım. Her düştüğümde daha çok çalıştım ve Wimbledon’da şampiyonluğa ulaştım.”

Haberin Devamı

ADI, Yankı Erel... Geçtiğimiz pazar gününe dek Türkiye’de çoğu kişi onu tanımıyordu. Ne zamanki, Fin partneri Otto Virtanen ile birlikte çift genç erkekler şampiyonluğunu kazandı, bir anda manşetlere çıktı. Wimbledon’da bu onura erişen ilk Türk olan Yankı Erel’i daha yakından tanımak ve tanıtmak amacıyla bir araya gelip sorularımızı sıraladık.

Her düştüğümde daha çok çalıştım

Henüz 17 yaşını dahi bitirmeyen genç tenisçi, sorularımıza son derece olgun yanıtlar verdi:

TENİSÇİ OLMAK İÇİN TED’DE 3 YIL YATILI KALDIM
Önce seni tanıyalım. Yankı Erel kimdir?
Annem ve babam tenis oynuyordu. 6 yaşında onların teşvik etmesiyle tenisle tanıştım. İlk hocam İsmail Ata’ydı. Oradan İzmir’e geçtik. 6 ay kadar Karşıyaka Kulübü’nde Serdar Sütçü ile çalıştım. Ardından Bursa’ya geçtik ve 1.5 yıl Altın Ceylan Kulübü’nde tenis oynadım. Ailem Bursa’da kaldı, ben de İstanbul’da TED Kulübü’ne geçiş yaptım. TED’de 3 yıl yatılı kaldım. 2014-15 yıllarında da Garanti Koza Tenis Akademisi’ne geldim. Hâlâ da burada çalışmaya devam ediyorum.

Haberin Devamı

BIRAKMAYI DÜŞÜNDÜĞÜM ZAMANLAR OLDU
Bu noktaya gelmek için nasıl bir yol izledin?
Dönüm noktalarım o kadar çok ki. En büyük dönüm noktam 11 yaşında TED’e gelmek için ailemden ayrılmaktı. Bir ara tenisi bırakmayı bile düşündüm. Çok kötü mağlubiyetler aldım, kazansam ilk 10’a gireceğim maçları hep kaybettim. Ama
her seferinde ‘Bunda da bir hayır vardır’ diyerek kendimi motive etmeyi başardım. Her düştüğüm anda daha da çok çalıştım. Bırakmayı düşündüğüm tenise daha da çok sarıldım ve şeytanın bacağını Wimbledon’da kırdım.

SPOR BAKANLIĞI VE GARANTİ KOZA DESTEKLİYOR
Bu sporu yaparken seni en çok zorlayan olay neydi?
Maddi anlamda ailemi çok zorladım. Yıllar boyunca onlara büyük maddi külfet oluşturdum. Tenis çok pahalı ve zengin sporu. Son üç yıldır Spor Bakanlığı, Tenis Federasyonu ve Garanti Koza Tenis Akademisi’nden destek alıyorum. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim sponsor olmadan bu sporu yapmak çok zor.

Haberin Devamı

O KADAR FAZLA RİTÜELİM VAR Kİ!..
Maçlardan önce bir ritüelin var mı?
O kadar çok ki (gülüyor). Müzik dinlemeden maça çıkamam. Motivasyon müzikleri tercihimdir.  Kortta ilk servisi atarken topu 6 kere sektiriyorum. İkinci serviste 4 kere. Returnu beklerken raketimi 6 kere çeviririm. İkincisinde 4 kere. Benche oturduğumda suyumla enerji içeceğimi yan yana koyarım. Bunlar olmazsa olmazlarım.

MARSEL İLHAN’A HERKES SAYGI DUYMALI
Marsel İlhan özellikle ‘ilk turda elendi’ sözleriyle sosyal medyada çok eleştiriliyor. Sen bu durumu nasıl değerlendiriyorsun?
Bence Marsel İlhan’ın yaptıklarını küçümsememeliyiz. İlk 100’e girdi ve Türkiye’de bunu tek yapan o. Onun yaptıklarını bu kadar çabuk unutmamalıyız.

Haberin Devamı

Bizlerle yabancı tenisçiler arasındaki fark ne sana göre?
Biz de yetenek var ancak yeterince çalışmıyoruz. Mental anlamda yeterli değiliz. Ben de dahil olmak üzere hepimizin yaptığımız işe daha profesyonel yaklaşmamız gerekiyor.

FEDERER 1 NUMARA AMA BİR NADAL DEĞİL
Tenisçi olarak kendine kimleri örnek alıyorsun?
Novak Djokovic, Stanislas Wawrinka ve Rafael Nadal. Bu üçü benim için ayrıdır. Djokovic’in korttaki duruşu, karakteri son derece samimi. Wawrinka’nın oyunu bana daha yatkın. Rafael Nadal’ın çalışkanlığı, hırsı ve azmi beni çok etkiliyor.

Peki ya Roger Federer?
Herkes için Federer dünya 1 numarasıdır ama ben Federer’i bu saydığım isimlerden daha arkada tutuyorum. Federer, Federer’dir ama benim için bir Nadal değildir.

Haberin Devamı

Sen kendi oyununu nasıl tanımıyorsun?
Her oyunu oynamayı seviyorum. Ama asıl oynadığım oyun her zaman agresif ve ataktır.

Stilini kime daha çok benzetiyorsun?
Solak olduğum için stilimi daha çok Nadal’a benzetiyorum.

En güçlü yönlerin?
Slice servisin, forehand vuruşum ve backhand return’üm en büyük silahlarım.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!