Güncelleme Tarihi:
Mehmet Arslan, Uğur Meleke ve Güntekin Onay geride kalan haftayı Futbol Konseyi'nde değerlendirdi.
F.Bahçe’nin yenilgisi konusunda çifte standart var. Beşiktaş da yenildi ama aynı tepkiyi almadı. Anlıyorum F.Bahçe evinde kaybetti ve beklenti yüksekti. Ama henüz kaybedilmiş bir şey yok ki. İşin ilginç yanı bu konuda asıl paniğin F.Bahçe camiasında yaşanması. Benim hâlâ en ciddi şampiyonluk adayım F.Bahçe. Amaaa... F.Bahçe’de son yıllarda ciddi bir sıkıntı var. Takım ya da kulüp için yönetimin hoşuna gitmeyen bir şey söylemek mümkün değil. “F.Bahçe şampiyonluğun en ciddi adayı demek” bile ‘algı yaratma’ olarak değerlendiriliyor. Pes...
Özeleştiri kültürünü kaybetti F.Bahçe. Özeleştiri ve uzlaşma kültürünü hayata geçiremedikçe benzer sıkıntıları hep yaşayacaklar. Erol Bulut konusunda da tek eleştirim şu: “Sevgili hocam. Basın toplantınızı izleyin. Milyonlarca Fenerbahçeli sizden yarına dair umutlu bir cümle duymak istiyor. Ama siz yenilgiyi kabullenmiş bir tavır sergiliyorsunuz. Oysa lider olmanın tam zamanıydı.”
Eleştiriler normal. Erol Bulut, Beşiktaş derbisinin de normalde 6-4 biteceğini söylemiş ama F.Bahçe’nin 5 isabetli şutu var o maçta. Zaten esas mesele de bu değil. F.Bahçe’nin içinde bulunduğu durum bu kadar basit açıklanamaz. Denizli de F.Bahçe’ye şutlarda 21-10, kornerlerde 11-4 üstünlük kurmuştu. F.Bahçe galip geldi. Ve Bulut o galibiyeti hak ettikleri görüşünde. Bence F.Bahçe’nin tarif edilebilir bir oyunu yok. Bir stratejisi yok. Esas mesele bu.
Fenerbahçe'nin kadro kalitesinin sorgulanması gerektiği inancındayım. Öyle bazılarının abarttığı gibi acayip bir kadro kalitesi falan da yok. Evet, sezon başında iyi futbolcular alındı ancak onlar da yaşlı. Erol Bulut bundan böyle daha ofansif ve rakipleri hapsedecek bir oyun anlayışına yönelmek zorunda.
Top rakipte iken sorunlarının olduğu çok açık Fenerbahçe’nin. Top ayağında iken de ‘Caner orta yapsın’dan başka bir planı yok.
Fenerbahçe-Yeni Malatya maçı sonrası Filip Novak, Zeki Yavru ile kucaklaşıp gülümsediği için özür diledi. Siz bu olayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Takım kutsal, forma kutsal. Yenildin mi gülemezsin. Bu toprakların futbola bakışı bu. Eğer böyle yaklaşıyorsanız Novak’ı idam edebilirsiniz. Size her şey serbest. Ama biraz hoşgörülü yaklaşırsanız, bir futbolcunun yenilgi sonrası mutlu olmadığını olamayacağını anlarsınız.
Ben bu konuda ârafta olanlardan değilim. Amasız, fakatsız söyleyeceğim fikrimi: Büyük bir ayıptır bu. Müsabaka bittikten sonra insanlara rol yapmalarını söylemek akıl dışı. Novak’ın ya da Manchester United’lı oyuncuların maç bittikten sonraki değil, maç içindeki davranışlarına odaklanmalısınız. Eğer bu oyuncular sahada yüzde yüzlerini verdiyse, terlerinin son damlasına kadar çimlere bıraktılarsa görevlerini yapmışlardır. Son derece iyi bir profesyonele, centilmen bir sporcuya maç sonrası gülümsediği için özür diletmek, acı bir durum bence ülke futbolu için.
Novak’ın özür dilemek zorunda kalması konusundaki görüşlerim net... Bunlar boş tartışmalar. Unutmayalım ki oyuncular arkadaştır ve bu tip diyaloglar doğal karşılanmalı. Dolayısıyla üstünde durmak anlamsız.