Güncelleme Tarihi:
Yazarlarımıza yöneltilen sorular ve işte cevapları...
1- Fikret Orman, istifa kararı aldı. Beşiktaş’ı izleyenler için aslında sürpriz değil. 7 yıllık dönemini nasıl buluyorsunuz? Görevi bırakması Beşiktaş için iyi sonuçlar mı kötü sonuçlar mı doğurur?
2 - Terim’in Malatya’daki rotasyonu tartışıldı. Kolombiya medyası bile Falcao’nun 3 dakika oynatılmasını ‘saygısızlık’ olarak yorumladı… Terim’in bu derbi endeksli rotasyonunu doğru buldunuz mu?
3 - Gelelim derbi tahminlerine… Fenerbahçe, 5 yıldır Türk Telekom Stadyumu’nda da kaybetmiyor… Cezalı Terim locada olacak.. Kim kazanır, derbiye hangi oyuncular damga vurur
4 - Fatih Terim ve Ali Koç polemiğe girdi. Koç, Terim için “Sicili bozuk” ifadesini kullandı. Terim de Şampiyonlar Ligi’ni işaret ederek, “Buralarda olmayanları muhatap almıyorum” dedi…
5- İlk 5 haftaya bakıldığında ne oynadığı nispeten belli olan ve giderek olgunlaşan takım F.Bahçe, kural hatası iddiasıyla Alanya maçının tekrarını istedi. Sizce kural hatası var mı?
6- Sezona olumlu sinyallerle başlayan Trabzonspor da duraklamaya geçti. O geçen sezonki sihirini yitirir gibi… Haftaya da Beşiktaş’ı ağırlayacak... İki taraf için de kırılma maçı olur mu?
1- ORMAN, hakkını teslim edelim, zor bir dönemde elini taşın altına soktu. İlk yıllarında tüm zamanını Beşiktaş’a ayıran çalışkan bir başkan profili çizdi. 2 şampiyonluk ve stat inşaatı ile da takdiri hak etti. Ama son adaylığında yıpranmıştı. Yanında kimse kalmamıştı.
Son 1.5 - 2 yıllık süreçte Beşiktaş’a eskisi kadar mesai harcamadığını düşünüyorum. Böyle bırakması doğru değil. “Mayıs’ta neden aday oldun o zaman?” diye sorarlar. Voleybol ve basketbolun seviyesini aşağı çektiğini de düşünüyorum. Kimler aday olur, bugün kestirmek zor ama camiayı birleştirecek, kadın basketbol takımı maç kaybettiğinde üzülecek kadar iyi bir Beşiktaşlı’nın başkan olmasını isterim.
2- FUTBOL iklimimiz zaten çok gergin. Bu tarz açıklamalar ateşin üzerine benzin dökmekle eşdeğer. Özellikle de önümüzdeki hafta oynanacak bir derbi varken son derece gereksiz açıklamalar bunlar. Tansiyonun bu derece yükselmesinin kime ne faydası var? Anlamak mümkün değil. Bu seviyedeki yöneticilerin kitleleri germek yerine daha yapıcı ve pozitif olmaları gerekiyor.
3- TERİM daha taze oyuncularla sert bir deplasmanı geçmek istemiş olabilir. Bu doğal. Ancak cuma-çarşamba-pazar olan maç trafiği çok da kırıcı değil. G.Saray ile aynı akşam Şampiyonlar Ligi maçı oynayan A.Madrid, M.City, Juventus ve B.Münih gibi takımlar lig maçlarını 1 gün önce cumartesi oynadı. Fiziksel hazırlık için yeterli süresi vardı. Bu boyutta derin bir rotasyona gerek yoktu. Maç eksiği olan Falcao’yu üst üste 3 maçta kullanmak istememiş olabilir. Kolombiyalı’yı 1-1 olunca 90’da oyuna sokup gol sezgisine inandığı için; belki bir şans yakalarım düşüncesiyle oyuna aldı. Başka mantıklı bir izahı yok.
4- F.BAHÇE yüksek enerjiyle oynuyor. Kruse çok zeki. Ama Emre olmadığında orta alan ile hücum arasında bir kopukluk var. Alanya ve Ankaragücü maçlarında Emre’siz F.Bahçe’yi beğenmedim. Savunmada sorunlar sürüyor. Hasan Ali ve Isla dönünce, Rami form tutunca sorunlar azalır. Kural hatası iddiasına gelince: Alanyalı oyuncu tacı yanlış yerden atıyor ve tamamen hakemin bilgisi dahilinde. Taç yüzünden tekrar edileceğini sanmıyorum. Diğer pozisyonda ise kaleci kendi takımına avantaj yaratmak amacıyla oyunu çabuk başlatmak istiyor. Ceza alanındaki Cisse sırtı dönük ve verilen örneklerde olduğu gibi topa baskı yapmıyor. Kaleci çabuk başladığı için de çıkma şansı yok. Bence kural hatası yok.
5- G.SARAY henüz güçlü bir takım kimyası oluşturamadı. Ama evinde yüksek bir motivasyonla sahaya çıkıp derbide enerjisini yukarı çekecektir. Şu an dinamik değil. Derbide daha agresif, yüksek enerjiyle oynayan bir G.Saray bir adım önde olur. F.Bahçe bu savunma 4’lüsüyle maça çıkarsa açık konuşmak gerekirse, işi zor olur. Gustavo’nun stoper oynamasını bekliyorum. F.Bahçe’nin psikolojik avantajı da önemli bir etken.
6- TRABZON, sakatlar ve yoğun maç trafiği ile birlikte çok yıprandı. Ancak Sörloth penaltıyı atsa her şeye rağmen Sivas’ta kazanabilirlerdi. Beşiktaş maçında evinde oynayacak olan bordo-mavililer doğal favori. Kaybeden taraf ciddi bir özgüven bunalımına girebilir.
1- FİKRET Orman konusunda bir F.Bahçeli olarak imrenerek şunu söyleyebilirim. Bana göre Beşiktaş tarihinin en başarılı başkanlarından biridir. Yıldırım Demirören ile birlikte Beşiktaş’a moderniteyi getiren başkandır. Vodafone Park’ı Avrupa’nın en sempatik şehir stadı yapan insandır. Ben bir Fenerbahçeli olarak Çarşı taraftar grubunun yaratıcılığını da hep takdirle izledim. Fikret Orman’ı da aynı takdirle izledim.
2- Yöneticiliklerde, çok uzun süre görevde kalmış ve efsane haline gelmiş insanlardan sonra göreve gelmenin zor yanları vardır. Ali Koç uzun süren bir Aziz Yıldırım döneminden sonda geldi. En kızanlar bile Yıldırım’ın arkasında bir başarı hikâyesinin olduğunu kabul ediyor. Ali Koç da gençleşme ve değişimin sembolü olarak geldi. Futbol kulüp başkanlığı bir tür sürekli kriz yönetimi ve strese dayanıklılık testidir. Tabii ki futbol netice sporudur ama kafasında bir reform planı varsa hemen bir yılda sonuç beklemek haksızlık olur. Bence notunu bu sezon sonunda vermek lazım.
3- BENİM için Fatih Hoca, Türk teknik adamlarının hep ilk üçündedir. Strese dayanıklı bir yapısı var. Kişisel aurasını takıma ve sahaya, hatta seyirciye de yaymasını biliyor. Seyirci sahada onu da seyretmek istiyor. Ama galiba bu yıl üzerinde ağır bir stres var. Mesela bir Falcao stresi. İyi para harcandı, iyi transfer yapıldı, tabii ki herkes ondan daha ilk günden süper bir sonuç bekliyor. Unutmayalım ki futbolda her sezon kendi kanunlarını yazar.
4- F.BAHÇE’nin bu sezonki en önemli kazancı Emre’dir. Onun tükenmek bilmeyen başarı arzusu tüm takıma da yansıyor. Ama o sahada olmayınca da takımın havası sönmüş topa benziyor. Neyse ki Gustavo alındı. Oluşan havaya bakılırsa Alanya maçı tekrar edilmeyecek gibi. Galatasaray ve Beşiktaş maçlarının hakemleri, taç atışlarını tekrar ettirerek sanki “Bakın bu kural böyle. Alanya’da da doğru uygulandı” dedi. Yani, Halis Özkahya’yı teyit edip, destek verdiler!
5- G.SARAY, 1999’dan bu yana F.Bahçe’yi Kadıköy’de yenemiyor. Ama dikkat edin, G.Saray kendi evinde de 2014’ten beri galip gelemiyor. Psikolojik üstünlük F.Bahçe’de. Geçen sezon da 2-0 öne geçtiği maçı kazanamadı. Lige daha iyi giren de F.Bahçe... Fakat Falcao’nun gelişi ve Türk Telekom’daki coşku da G.Saray’ın avantajı. Önce beraberlik diyorum. Bir galip çıkacaksa o da F.Bahçe olur. Fakat hepsinden önce umarım centilmence bir derbi olur. Yöneticiler, maç öncesi oluşturdukları gerilimi düşürmelidir.
6- TRABZON, Ahmet Ağaoğlu başkanlığında iki sezondur kendi genetiğini yakalamaya çalışıyor. Çok önemli bir mesafe de aldı. Bu Trabzonspor oyuna odaklanıyor. Önceki yöneticiler izledikleri politikalarla takımı da taraftarı da çok hırçınlaştırmıştı. Yusuf Yazıcı Avrupa’ya gitti -çok da doğru yaptı-, Abdülkadir Ömür ve Ekuban sakatlandı. Farkındaysanız geçen sezon alkışlanan takımın neredeyse yüzde 25’inden söz ediyorum... Ünal Hoca toparlayacaktır. Beşiktaş maçında da favori taraftır
HAFTANIN OLAYI: ORMAN’IN GÖREViNi BIRAKMASI: Bir F.BAHÇELI olarak şaşkınlıkla karşılıyorum Fikret Orman’ın istifasını. Mali durumu düzeltip, görev süresi bitince gitmeliydi
HAFTANIN TAKIMI: FENERBAHÇE: Alanya’da kötü bir futbolla kaybettikten sonra Ankaragücü’nü yenmesi derbi öncesi çok kritikti.
TEKNiK DiREKTÖR: TAMER TUNA: Aykut Kocaman’ın disiplinli takımını çok iyi çözmüş. 10 kişiyle 10 pozisyon buldu ama 1 golle yetindi.
HAFTANIN FUTBOLCUSU: FARNOLLE: O kurtarışları yapmasa, G.Saray, Malatya’yı farklı yenerdi ve bu da derbinin stratejisini de etkilerdi
HAFTANIN HAKEMi: KORAY GENCERLER: hafta hakemlerin genel olarak iyi bir görüntü verdiği söylenemez. Gencerler ehven-işer bir seçim.
HAFTANIN OLAYI: CiDDi HAKEM HATALARI: Biz ne kadar hakem konuşmaktan kaçınmaya çalışsak da onlar buna pek izin vermiyor. Bu hafta da ciddi hakem hataları lige damgasını vurdu.
HAFTANIN TAKIMI: SiVASSPOR: Maçın başında 1-0 yenik duruma düşmesine rağmen kazanan Trabzonspor’u uzatmada yendi.
TEKNiK DiREKTÖR: SUMUDICA: Rize deplasmanında doğru bir deplasman oyunu ile 3 puanı alıp yeni oluşan takımını 10 puana taşıdı.
HAFTANIN FUTBOLCUSU: FARNOLLE: Malatyaspor kalecisi, maç 1-0 devam ederken yaptığı 2 kritik kurtarışla takımını ayakta tuttu.
HAFTANIN HAKEMi: ZORBAY KÜÇÜK: Lider Alanyaspor’un Gençlerbirliği deplasmanında ilk kez puan kaybettiği maçta hatasızdı.
1- ASLINDA hikâye tanıdık. Florentino Perez de, Ünal Aysal da bu yollardan geçti. 4-5 yıllık başarılı süreç bir güç zehirlenmesi doğuruyor ve ben bilirimci dönem başlıyor. Sonra da başarısızlık geliyor. Orman, Güneş’le erken sözleşme yenilemedi. Şampiyonlar Ligi’nde 14 puan toplayan takımın neredeyse tamamını 365 günde sattı. Ardından da kadro kimyasına hiç uymayan Avcı’yı getirdi başa. Ya kadro değişecekti, ya Avcı. Değişen başkan oldu. Bu koltuklar için 7 yıl zaten uzun bir zaman. Değişim doğal.
2- FIRSAT buldukça genç insanlara bulundukları açıyı değiştirmelerini, hayattaki tek meselelerinin bir spor kulübünün galibiyeti olmamasını, sığ düşünmemelerini filan salık veriyorum. Şu fani hayatta en önemli şey Beşiktaşlılık, Fenerbahçelilik, Galatasaraylılık olabilir mi? 4 milyar yıllık insanlık tarihinde şu saçmasapan 21’inci yüzyıla denk geldik diye bütün ahlaki ve etik değerler bir spor kulübü uğruna heba edilebilir mi filan diye kafa ütülüyorum. Sonra şu ‘rol model’ olması gereken insanların hayatta durdukları yeri görünce, gençlere de kızamıyorum doğrusu.
3- EĞER gerçekten sebebi derbi rotasyonu ise, ben buna çok anlam veremedim doğrusu. Ben hayatımda 6 gün sonra oynanacak bir maç için rotasyon yapıldığına hiç şahit olmamıştım. Üstelik 6 günde bırakın biri, iki maç yapıyor genelde bu takımlar! Falcao’nun, Feghouli’nin, Lemina’nın filan ihtiyacı dinlenmek değil, birlikte oynayıp adaptasyonu artırmaktı bence. Galatasaray’ın Brugge ileri altılısının Feghouli dışındaki beşi yeni transferler. Uyum geliştirmek için Malatya’da da beraber oynamaya ihtiyaçları vardı.
4- FENERBAHÇE, Alanya önünde geriden sağlıklı top çıkaramamış ve mağlubiyetin baş nedeni bu olmuştu. Ankaragücü maçında Emre oyuna girdi ve bu sorunu kökten tamir etti. Sarı lacivertliler bu yıl bir omurga transfer etti ve o omurga (Emre-Kruse-Muriqi) formda oldukları sürece oyun üstünlüğünü ele geçirebiliyorlar. Muriqi, belki kendisi gol kralı olmayacak ama birlikte oynadığı adama 20 gol attırabilecek çok faydalı bir santrfor. Bence Kruse’ye de bu sezon sanılandan çok gol attıracak.
5- FENERBAHÇE’NIN iki önemli zaafı var: Biri, çıkarken kaptırılan toplar. Top ayağında olan oyuncu dışındaki hemen herkesin hareketsiz olması. Diğeri de kaleci Altay’ın yüksek toplarda zaman zaman kararsız kalıp kısa yumruklarla uzaklaştırma hataları yapması. Galatasaray’ın da en önemli zaafı iki stoperinin hem çizgiyi kaybetmeleri, hem de birbirlerinin dublajına çok fazla gidip alan paylaşımı hataları yapmaları. Bol savunma hatalı, bol gollü bir beraberlik olabilir bence...
6- TRABZONSPOR sihrini kaybetti çünkü sihir yaratan oyuncularını yitirdi. Ağustos başında ellerinde Yusuf Yazıcı, Abdülkadir ve Ekuban vardı. Bugün üçü de yok. Ünal Karaman, Avdijaj’ı 11’de başlatmak zorunda kalıyor, 60’tan sonra oyuna ancak gençler Koray ve Fıratcan’ı sürebiliyor. Ünal Hoca’nın kadro derinliği yok. Eli çok zayıf. Trabzonspor bence bir kırılma noktasında asla değil. Bu kadrodan alınabilecek maksimum verimi alıyor Karaman.
HAFTANIN OLAYI: 3 BÜYÜKLER ANADOLU’DA 1 KEZ GÜLDÜ: Üç İstanbul büyüğünün Süper Lig’in ilk 5 haftası sonunda Anadolu deplasmanlarında toplam olarak sadece 1 galibiyetlerinin olması çok çarpıcı bir durum.
HAFTANIN TAKIMI: GAZiŞEHiR: Gazişehir'in F.Bahçe maçındaki görüntüsünden sonra böyle döneceğini hiçbirimiz tahmin edemezdik.
TEKNiK DiREKTÖR: SUMUDICA: Kayodes’si eksik de olsa, üçlü savunma da oynatsa takımına galibiyetin bir yolunu mutlaka buluyor.
HAFTANIN FUTBOLCUSU: MAME THIAM: Sancılı geçen bir adaptasyon sürecinin ardından 2 gol-1 asistle dönerek büyük moral buldu.
HAFTANIN HAKEMi: ÖZGÜR YANKAYA: Bence zaten yetenekli bir hakem ancak aynı zamanda da şanssız bir hakem. İzmir’de kalitesini gösterdi.
1- FIKRET Orman’ın son 3 yılına kadar olan dönem gerçekten çok başarılıydı. Ancak sonrası ne yazık ki bir felaket! İletişim hataları, transfer yanlışları Şenol Güneş ile iletişimsizlik ve Abdullah Avcı tercihinin camiaya doğru anlatılamaması... Orman’la geçen 7 yılı sanırım şöyle örneklendirmek mümkün: Uçak müthiş bir başarıyla havalandı ama ne yazık ki pike yaptı ve yere çakıldı. Gönül isterdi ki Orman, görev süresini tamamlasın ama olmadı. Heykeli dikilecekken bir enkaz bırakarak gitti. Mevcut başkan adaylarına gelince... Bir önceki yılki Fenerbahçe kongresine bir bakın... O coşkuyu Beşiktaş’ta görebiliyor musunuz? Hayır. Camiayı ayağa kaldıracak bir başkan adayına ihtiyacı var Beşiktaş’ın...
2- INGILTERE’DE şampiyonluk mücadelesi veren Liverpool’un teknik direktörü Jurgen Kloop, 8-0 kazanan rakibi Manchester City hakkındaki soruya ne yanıt verdi biliyor musunuz? Şunu: “Bizi de 5-0 mı, 3-0 mı ne yenmişlerdi, hatırlamıyorum Biz Avrupa’nın en iyi takımı olamayız, çünkü dünyanın en iyi takımı Pep’in City’si”... Rakibine karşı bu saygıyı gösterenlerin vizyonunun yanında bizim vizyonumuz ancak televizyon olur.
3- ACABA gerçekten derbi rotasyonu mu? Bilmiyoruz, bilmiyoruz çünkü teknik direktör doğru iletişim kurmuyor. Ya da kendilerini gazeteci değil, kulübün savunucusu gibi gören gazeteciler, o soruyu teknik heyete sormuyorlar! Dolayısıyla biz de el yordamıyla yorum yapmaya çalışıyoruz. Ben Fatih Terim’in Falcao’ya bu rotasyonla bir mesaj verdiğini düşünüyorum: “Evet, çok büyük oyuncusun. Evet, müthiş bir karşılamayla Türkiye’ye geldin ama bu takım içinde eşitlerden birisin.” Bu hem takım içi disiplini sağlamaya yönelik bir hamle hem takıma nem de Falcao’ya bir mesaj...
4- ALANYA ne yaptı? Savunma ile hücum arasındaki bağlantıyı kopardı. Ankaragücü de... Ve ikisi de F.Bahçe’ye cidden zorluk çıkardı. F.Bahçe’nin problemi bu. Bunu başaran rakiplere karşı önlem alabilmeli. Kural hatasıysa yok. Türkiye’de canının yandığını iddia eden herkes geleceği satın alabilmek için bu tür açıklamalar yapıyor. Bir an için F.Bahçe ile Alanya’nın yerini değiştirin. O zaman tekrar kararı içinize siner miydi?
5- BU derbiye damga vuracak isimlerin başında Emre ile Muriqi’nin geleceğini düşünüyorum. Derbinin skorunu soruyorsanız eğer, beraberlik diyorum.
6- BU maç Trabzonspor için değil, ama Beşiktaş için kesinlikle bir kırılma maçı olur. Eğer kaybederse Beşiktaş tribünlerinde büyük boşluklar oluşmaya başlar. Protestolar zaten başlamış ve başkan da dün görevi bıraktığını açıkladı. Trabzonspor ise elbette bir düşüş dönemi yaşar ama daha doğru bir iletişimle geleceğe yönelik bir takım yaratmaya başladıklarını gösterdi ve inandırdı.
HAFTANIN OLAYI: ORMAN’IN iSTiFA ETMESi:7 yıllık Fikret Orman döneminin bitmesi haftanın diğer gelişmelerinin önüne geçti. Beşiktaş’ı büyük sorunlarıyla baş başa bıraktı.
HAFTANIN TAKIMI: GAZiŞEHiR: Fenerbahçe'ye yenilince “Küme düşer” denilen takım flaş sonuçlar alıyor. Beşiktaş’ı tesadüfen yenmedikleri de görüldü.
TEKNiK DiREKTÖR: SUMUDICA: Kayseri kumaşını göstermişti. Sıradışı çıkışlarınını da seviyorum. Bu ligde üçlü savunma oynatma cesaretini de gösteriyor.
HAFTANIN FUTBOLCUSU: FARNOLLE: Galatasaray'a karşı, kritik kurtarışlarla takımını oyunda tuttu ve 1 puanın en önemli mimarı oldu.
HAFTANIN HAKEMi: HÜSEYiN GÖÇEK Kayseri Yukatel Denizli karşılaşmasında harika bir yönetim sergiledi, düdüklerine iki ekipten de itiraz gelmedi.