Futbol konseyi

1- Ligde lider 3 ay sonra değişti ve Sivasspor, Trabzon’da kaybederek koltuğu ev sahibine devretti. Bir maç eksikleri de olduğunu düşünürsek artık Süper Lig’de avantaj Trabzon’da diyebilir miyiz?

2- Fenerbahçe, 4 maçlık galibiyet serisinden sonra 8 puan kaybetti ve yarıştan uzaklaştı. Kimilerine göre Yanal’ın koltuğu da sallantıda. Esas sorun nerede? Hoca mı, kadro mu, yönetim mi?

3- Galatasaray üst üste 6. maçını da kazanıp zirve yarışına iyice ağırlığını koydu. Sarı kırmızılıların bu çıkışı, devre arasında yapılan rötuşlardan mı kaynaklanıyor yoksa fikstür avantajından mı?

4- F.Bahçe ve G.Saray’ın son durumlarını dikkate alırsak, bu haftaki derbiden beklentileriniz nedir? F.Bahçe ‘kadıköy’de kaybetmeme’ geleneğini sürdürebilir mi? Hangi takımı favori görüyorsunuz?

5- Başakşehir maçı sonrası sergen yalçın’ın rakip takımla ilgili ‘hiçbir şey yapmama’ eleştirisi de dikkat çekiciydi. Başakşehir gerçekten hiçbir şey yapmadı mı? Beşiktaş gerekenleri yaptı mı?

6- UEFA'nın 2012-16 yılları arasındaki sponsor gelirlerini abarttığı gerekçesiyle Manchester City’yi 2 yıl Avrupa kupalarından men etmesini nasıl okumalıyız? Bu ceza bir yerlere mesaj mı?

İLKER YASİN

ŞAMPİYONLUK ŞARKILARI SÖYLEMEK İÇİN ERKEN

1- Üç yıl sonra liderlik koltuğuna oturan Trabzonspor’un bir maç da eksiği var. Ama her takımın her takıma üstünlük sağlayabileceği bir ortamda bir puan önde olmak avantaj değil. Bu hafta Beşiktaş, 30. haftada Galatasaray ve de evinde yenildiği Göztepe ile 27. Haftada deplasmanda karşılaşacak Trabzonspor. Hiçbir maç kolay değil. Evet Da Costa, Guilherme, Ndiaye takviyeleriyle bir kadro zenginliği ve avantajı var. Ama şampiyonluk şarkısı için çok erken.

F.BAHÇE HEDEF ODAKLI OYNAMALI

2- Fenerbahçe’de ilk sorun kadro yetersizliği. Teknik direktör ve yönetimin de bu noktaya gelinmesinde hataları var. Şampiyonluk hesabı yapan takım son 3 maçında 8 puan kaybetme lüksüne sahip değil. Ligin ikinci yarısına başlarken 10 puan gerideki Galatasaray’ın son 6 maçta 18 puan toplaması Fenerbahçe için zaten psikolojik bir yıkım. Sol beki, stoperi yok. Futbolcularla bir oraya bir buraya dama taşı gibi oynanıyor. Vedat’ın dışında gol için alternatif isim ve şablon bulunamadı. Oynarmış gibi görünen, topa sahip olan, çok şut atan ama gerçekte kolay gol yiyip zor gol atan bir takım. Fenerbahçe daha gerçekçi hedefe odaklı oynamalı.

G.SARAY'A BİTİRİŞ USTASI TERİM'İN ELİ DEĞDİ

3- Onyekuru ve Saracchi’nin gelişi tabii ki iyi oldu. Ama Galatasaray’a ligde bitiriş ustası Terim’in elinin değdiği net. Üstündeki takımlar Sivas, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Alanya’nın kaybettiği puanlar Galatasaray’ı potaya soktu. Tabii fikstür avantajı da vardı. Son 5 maçta oynadığı rakipleri şu an klasmanda 10,13,14,17 ve 18.sırada. Defans yönünde Seri ve Lemina ikilisi savunma hamlelerinde yeterli değil. Orta saha kenarlarından Onyekuru ve Ömer’in savunmayı unutmaması lazım. Özellikle Yeni Malatyaspor önündeki futbol bence bir hesap oyunuydu. Galatasaray daha güçlü daha net bir futbol oynamalı şampiyonluk için.

FENERBAHÇE İÇİN HAYAT MEMAT MAÇI

4- Son haftalardaki puan kayıplarıyla gelinen durumda Fenerbahçe’ye galibiyet bile yetmeyebilir. Gustavo’nun cezası, Emre’nin sakatlığı Fenerbahçe’nin en güçlü görülen merkezini de zayıflattı. Jailson’u ortaya çekmek Tolgay ve Ekici’yi sahaya sürmek çare olabilir mi bilemem. Bu maç Fenerbahçe-Galatasaray maçı ve her sonuca açık. Lemina oynamazsa Galatasaray için de sıkıntı. 1999’dan beri evinde Galatasaray’a kaybetmemenin psikolojisi ve seyircinin bu son düzlükteki desteğiyle Fenerbahçe hayat memat maçına çıkacak.

SERGEN YALÇIN'IN ÇÖZECEĞİ BİR İŞ DEĞİL

5- Beşiktaş tükenmişlik sendromu yaşıyor. Mali kriterler, Federasyon, MHK çekişmesi ve kasada elektrik faturası ödenecek para bile olmaması her şeyi etkiledi. Sergen Yalçın’ın çözeceği iş değil bu. Kaleci Mert’in kurtarış rekoru da aldatıcı bir istatistik. Beşiktaş oyuna hükmetti ama çok net gol pozisyonu üretemedi. Burak, Diaby, N’koudou, Boateng ataklarında kaleci Mert değil başkası olsa da olurdu. Sergen kişiliği itibariyle kıvıran bir tip değil. Rakip takım hiçbir şey yapmadı açıklaması var. Ama kendi futbolcularını da eleştirmekten geri kalmadı. Başakşehir yarışın içinde olmak için Beşiktaş maçında fazla bir şey yapmadı. Beşiktaş da yapması gerekenleri yapamadı.

CAS KARARINI BEKLEMEKTE YARAR VAR

6- Kararın zamanlaması ilginç. 2012-2016 yılları arasındaki olası usulsüzlük cezası neden 2020’de kesiliyor. Bu konuda CAS kararı önemli. Milyarların döndüğü futbol endüstrisinde hatta bizim ülkede de bu konular hep gündemde. Finansal yapıları benzeşen büyük kulüpler PSG başta olmak üzere aynı cezalara muhatap olabilir. Ama CAS’ın kararını beklemekte yarar var. Eğer bu ceza onanırsa UEFA’nın kulüplerin başındaki şirket sahipleri ve başkanlara verdiği mesaj net olacak. Finansal kriterlere uymayanları usulsüzlük yapanı yakarım.

MEHMET ARSLAN

KIRILMA HAFTASI DEMEK İÇİN ERKEN

1- Puan farkı da avantajın Trabzonspor’da olduğunu söylüyor. Ama unutmayın ki, geçtiğimiz sezon da avantaj Başakşehir’deydi. Bu hafta oynayacakları Beşiktaş maçının ve F.Bahçe- G.Saray derbisinin sonuçları çok önemli. Kırılma haftası demek için erken ama yarıştan hangi takımların eleneceği belli olabilir. Ama oynadıkları futbol, fizik ve mental açıdan güçleri Trabzonspor’u öne çıkarıyor.

F.BAHÇE'DE SORUN BAŞKANLIK MAKAMINDA

2- İki sezonda 30 oyuncu transfer edip hiç verim alamazsan... 2- Sosyal medya ile teknik adam belirler, teknik adam gönderirsen... 3- İletişimini 3-5 trole bırakıp; F.Bahçe sempatisini yerle bir edersen... 4- F.Bahçe Başkanı olarak, G.Saray Teknik Direktörü ile atışırsan... 5- TFF başta hemen hemen herkesle kavga edersen... 6- “F.Bahçe benim, ben ne dersem o olur” tavrında kulüp yönetirsen... Sorun ne teknik adamda olur, ne de futbolcuda. Sorun Fenerbahçe başkanlık makamında. Bunları söylediğim için yine ‘F.Bahçe düşmanı’ diye saldırırlar. Ama bilmezler ki, başta medya herkes F.Bahçe’nin başarılı olmasını ister. Çünkü tiraj ve raiting orada, reklam orada. Ama bu tür söylemlerle başarısızlıklarını küçük bir azınlık üzerinden başkalarına tahvil etmek işlerine gelir. Ben söylemeye devam edeceğim. ‘kral çıplak!’

GALATASARAY SADECE KAZANIYOR

3- Devre arası rötuşların faydalı olduğu çok açık. Ama Galatasaray’ın futbolu hala “Ben takır takır geliyorum” duygusu vermiyor. Üst üste kazanılan maçlar sonrası umut artıyor doğru. Ama sahada elde edilen sadece sonuç. Galatasaray adına karamsarlıkla suçlamayın beni. Ben gördüğümü yorumluyorum. Bu futbol yeterli değil. “G.Saray bir yerde takılacak” duygusu peşinizi bırakmıyor. Ne Trabzonspor’da olduğu gibi yıldızlaşan bir oyuncu var. (Muslera hariç) Ne de takım oyunu olarak bir coşku. Sadece kazanıyor G.Saray. Şampiyonluk isteği bir duygu patlamasını da beraberinde getirir. Şu anda o eksik.

BU DERBİ TÜRKİYE'NİN FUTBOL BAYRAMIDIR

4- Fenerbahçe’nin son Ankaragücü yenilgisi derbinin heyecanını bir parça olsa da gölgeledi. Ama tartışmasız Türkiye’nin futbol bayramıdır bu derbi.

- 20 yıl sonra (22 Aralık 1999’dan beri) Fenerbahçe, Kadıköy’de yenilirse Ali Koç sorgulanır hale gelir.
- Ersun Yanal’ın Fenerbahçe’de geleceği biter.
- Kazanırsa biraz ümit, biraz 20 yıllık gurur... O kadar.
- G.Saray için kazanmak şampiyonluk coşkusu ve patlama etkisi yaratır. Kaybederse de yine F.Bahçe’nin önünde. Onlar etkilenmez Fenerbahçe kadar.

SERGEN YETENEĞE VE ÖZGÜRLÜĞE İNANIYOR

5- Sergen Yalçın ile ilgili harika bir analiz okudum. Sevgili Onur Özgen kaleme almıştı. Özgen kısaca diyor ki:
- Abdullah Avcı, sistemin oyuncuyu değerli kıldığını düşünen bir teknik adamdı. Tıpkı Hollandalılar gibi. Bu sistemde her numara birer sorumluluğu ve mecburiyeti temsil eder. Sistem ve taktik olmazsa olmazlarıdır.
- Sergen Yalçın ise taktiksel detaylarla oyuncuları sıkmak yerine onlara ipuçları verir. Onlara birer numara değil, insan olduklarını hissettirir. Futbolda bazı teknik direktörler taktik bilgileriyle, bazıları da oyuncu yönetimiyle fark yaratır. İki farklı anlayışı son derece çarpıcı özetleyen bir analiz. Sergen Yalçın yeteneğe ve özgürlüğe inanan bir teknik adam. Başakşehir gibi sisteme ve mecburiyete sahip takımların oyun anlayışı onu sıkar.

UEFA'YA NASIL İZAH EDECEKLER

6- Gülümsüyorum ve bekliyorum. Bizim kulüplerimiz takla atarak yaptıkları transferleri ve mali yapılarını bakalım UEFA’ya nasıl izah edecekler. Yoksa yine birilerini düşmanlıkla mı itham edecekler.

UĞUR MELEKE

EN GÜÇLÜ FAVORİ TRABZONSPOR

1- Trabzonspor, devre arası transferini en iyi geçiren takım oldu sanki. Hüseyin’in son dakika sıkıntısında Da Costa gibi bir alternatifiniz olması önemli lüks. Guilherme gelir gelmez sağ açığa yerleşti. Ndiaye, belki de ligin en iyi orta sahalarından birine karşı mükemmel bir top oynadı. Hep söylerim: Şu hayatta alternatifin kadar güçlüsün. Abdülkadir Parmak’ın, Sturridge’in, Hüseyin’in kulübede olması, sahadakini de yükseltiyor. Trabzon belki de tek eksiğini, kulübesini tamamladı ve evet en güçlü favorilerden.

FENERBAHÇE'DE SORUN KADRO MÜHENDİSLİĞİNDE

2- Esas sorun kadro mühendisliğinde. Bir takımda 9 merkez orta saha oyuncusu varken sadece 3 bek, 3 de kenar hücumcusu bulunuyorsa, o ekibin kurulmasında bir akıl eksikliği yaşanmış demektir. Elde o kadar çok orta saha var ki, birini stoper, birini bek, birini kanat yapıyorsunuz hâlâ bitmiyor, üç tane de kulübede oturuyor! Tabii ki Yanal’ın da tercih hataları var; iki yabancı stopere yatırım yapılıp bir ön liberonun orada oynamasını açıklamak zor. O zaman ya yanlış adam alıyorsunuz, ya da yanlış adam oynatıyorsunuz.

HASTANEDEN GELDİ TAKIMI ÇIKIŞA GEÇİRDİ

3- Hem fikstür avantajının, hem de devre arası takviyelerinin rolü var çıkışta. Süper Lig’de kış evresinin en büyük transferi Emre Akbaba! Emre hastane odasından geldi, tek başına ligin ayarlarını değiştirdi. Tabii ki Linnes, Saracchi, Onyekuru, Sekidika gibi isimlerle derinlik arttı; sahadakiler de vites artırdı. Bu arada ligde fikstürün de en avantajlı ayağı Denizli-Konya-Kayseri-Kasımpaşa-Malatya süreci. Bu süreçte Sivas 5’te 5 yapıp lider olmuştu. Beşiktaş 4’te 4 yapmıştı. Galatasaray da 5’te 5 yaptı.

DERBİDE BERABERLİK İHTİMALİ GÜÇLÜ

4- Süper Lig’de son dönemde Beşiktaş-Trabzonspor maçları çok iyi geçiyor, Beşiktaş-Fenerbahçe müsabakaları da öyle. Ama Fenerbahçe-Galatasaray derbisi öncesi galiba sporcuları ve teknik adamları öyle çok geriyoruz ki, Türk futbolunun marka değeri en yüksek maçı, oyun olarak hep sınıfta kalıyor. İlk devredeki derbi, belki de bu sezonun en kötü maçıydı. Korkarım ki şu sıralar yaratılan gerilim de Kadıköy’deki maçtaki kontrol dozajını artıracak. Ben beraberlik ihtimalini güçlü görüyorum yine.

KEŞKE SERGEN YALÇIN DAHA İYİ ANALİZ ETSEYMİŞ

5- Eğer Başakşehir’in Beşiktaş’a karşı oynadığı futbolu ‘hiçbir şey yapmama’ olarak adlandırırsanız, 15 Aralık’ta Sergen Yalçın’ın Malatyaspor’unun Beşiktaş’a karşı oyununa da aynı ismi vermek zorunda kalırsınız. Evet ben de Başakşehir’in tutucu ve pragmatik topundan hoşlanmadım. Ancak Başakşehir bu sezon Galatasaray’a da, Fenerbahçe’ye de aynı futbolu oynadı. Keşke Sergen Yalçın ve ekibi, o maçları daha iyi analiz etselermiş.

10 GÜNLÜK İTİRAZ SÜRECİNİ BEKLEMEK GEREK

6- İspanya Lig Birliği’nin, Alman ve İtalyan futbol otoritelerinin yıllardır yaptığı bir çağrıydı bu. Manchester City ve/ veya PSG, finansal açıdan cezalandırılmadan UEFA’nın yapacağı herhangi bir aksiyonun samimi olmayacağını sürekli dile getirdiler. Sanırım sonunda da galip çıktılar. Ancak daha sağlıklı yorum yapabilmek için 10 günlük itiraz sürecini ve sonucunu da beklemek gerek. Ayrıca benzer finansal ölçütlere sahip Premier Lig, bu cezayı emsal kabul ederek City’yi yargılayacak mı, onu da görmek gerek.

GÜNTEKİN ONAY

EN AVANTAJLI TRABZON

1- Trabzonspor ara transferde yaptığı hamlelerle kadrosunun kalitesini ve derinliğini arttırdı. Sosa, Nwakame ve Sörloth gibi problem çözen oyuncuları var. Deneyim, yetenek, enerji, taraftar desteği ve takım ruhu... Trabzonspor’da şampiyonluk için gereken her şey mevcut. 12 hafta uzun bir süre ancak şu an en avantajlı takım Trabzonspor.

KRUSE BİR ALEX DEĞİL

2- F.Bahçe fizik gücüyle oynayan bir takım. Fiziksel olarak seviye biraz düşünce takım sıradanlaşıyor. Kadroda Yaratıcı, yetenekli, problem çözen sadece Kruse var. O da kabul edelim ki bir Alex değil. Aylardır sol bek yok, stoper ikilisi yetersiz, sağ açık yok. Eleştiriler Ersun Yanal üzerinde odaklanıyor ancak bu kadroya hangi teknik adamı getirirseniz getirin buradan daha iyi bir futbol çıkartamaz.

AKBABA FARK YARATTI

3- G.Saray'ın enerjisi, temposu ve dinamizmi arttı. Ancak kabul edelim ki fikstür itibarı ile de hep yenmesi olağan rakipler ile oynadı ve hata yapmadı. Fakat salt fikstür avantajı 6’da 6 yapan, 18 gol atıp 2 gol yiyen takıma da haksızlık olur. Özellikle Emre Akbaba’nın Belhanda’ya tercih edilmesi ofansif anlamda çok fark yarattı.

F.BAHÇE 1 ADIM ÖNDE

4- Son yıllardaki Fenerbahçe-Galatasaray derbileri futbol adına son derece yavan ve seyir zevkinden uzak geçiyor ve maalesef ben yine bir benzeri olacağını düşünüyorum. Fenerbahçe’de Luis Gustavo ciddi bir eksiklik. Fenerbahçe agresif bir şekilde yüksek tempoyla, prese dayalı fiziksel bir oyun ortaya koymak zorunda. Galatasaray’ın deplasmanda iyi futbol oynadığına tanıklık etmedik. Ancak Terim önde baskıyla oynatırsa Fenerbahçe’nin mevcut kadrosu özellikle de Emre ve Gustavo yokken pas ile çıkmakta zorlanır. F.Bahçe her şeye rağmen evindeki derbilerde 1 adım önde.

DIABY GİBİ YETERSİZ OYUNCU GÖRMEDİM

5- Başakşehir hiçbir şey yapmadı değil. Savunma yaptı. Emniyetli oynadı ancak Okan Buruk, kadrosunun gücünün farkında değil. 3 büyüklere karşı oynadığı maçlarda Akhisar’da, Rize’deki futbolunu oynatıyor. Rakiplerine abartılı saygı duyuyor. Oyunu bu kadar rakiplerine vermesi anlaşılır bir durum değil. Beşiktaş’ta son 20 metrede final işlerinde ciddi sorun var. Ben Beşiktaş kadrosunda son 40 yıldır performans açısından Diaby kadar etkisiz ve yetersiz bir futbolcu görmedim. N’Koudou da gole çok uzak bir oyuncu. Sergen Yalçın’ın Burak-Boateng ve Ljajiç’in bir arada oynayacağı bir çözüm bulması gerekiyor.

HER ZAMAN YOL BULUNUR

6- Bu şaşırılacak bir durum değil. Herkes tarafından bilinen bir operasyon. Kulüp sahipleri sponsorluk adı altında kulüplere yüksek miktarda para aktarıyor. UEFA’nın bu katı tavrı devam ederse Bir çok kulüp olumsuz etkilenir. Daha adil bir rekabet olur ancak parayı aktarmanın her zaman bir yolu da bulunacaktır.

HAFTANIN ENLERİ: İLKER YASİN

HAFTANIN OLAYI: Trabzonspor'un haftaya ilk sırada giren Demir Grup Sivasspor’u sahasında 2-1 mağlup ederek Süper Lig’de tam 298 hafta sonra haftayı lider olarak tamamlaması. ·
HAFTANIN TAKIMI: ANKARAGÜCÜ
TEKNiK DiREKTÖR: M.REŞiT AKÇAY
HAFTANIN FUTBOLCUSU: A.SÖRLOTH
HAFTANIN HAKEMi: ABDÜLKADiR BiTiGEN

HAFTANIN ENLERİ: MEHMET ARSLAN

HAFTANIN OLAYI: Reşit Akçay’ı göreve getirmeden önce 13 haftada 5 puan alabilen Ankaragücü’nün tecrübeli teknik adamla 3 maçta 7 puan alması.
HAFTANIN TAKIMI: TRABZONSPOR
TEKNiK DiREKTÖR: R.PROSINECKI
HAFTANIN FUTBOLCUSU: K.NORDFELDT
HAFTANIN HAKEMi: CÜNEYT ÇAKIR

HAFTANIN ENLERİ: GÜNTEKİN ONAY

HAFTANIN OLAYI: Liderle takipçisini karşı karşıya getiren maçta Trabzonspor’un Sivasspor’u 2-1 yenerek 298 hafta sonra ligde zirveye yükselmedi.
HAFTANIN TAKIMI: ANKARAGÜCÜ
TEKNiK DiREKTÖR: M.REŞiT AKÇAY
HAFTANIN FUTBOLCUSU: A.SÖRLOTH
HAFTANIN HAKEMi: ABDÜLKADiR BiTiGEN

HAFTANIN ENLERİ: UĞUR MELEKE

HAFTANIN OLAYI: Şenol Güneş’in Falcao/adem çıkışı. Cenk’i Premier Lig’e götüren faktörün Gomez ve aboubakar’la rekabeti olduğunu bir türlü görmemesi.
HAFTANIN TAKIMI: ANKARAGÜCÜ
TEKNiK DiREKTÖR: M.REŞiT AKÇAY
HAFTANIN FUTBOLCUSU: A.SÖRLOTH
HAFTANIN HAKEMi: ABDÜLKADiR BiTiGEN

Kaybeden tüm iddaa kuponlarına %3'e varan iade sadece Misli.com'da, katılmak için buraya tıklayın!