Ali ve Jordan gibi veda etti

İLK defa finiş çizgisine 5 metre kala yüzünde hâlâ sprinterlere özgü buruşuk bir acı ifadesi vardı. Genelde Bolt’un kendine özgü sırıtışıyla hep sağına soluna baktığı metrelerdi bunlar. Sadece ona ait ve kimsenin ulaşamayacağı bir konfor alanıydı.

Uzun boyu ve büyük fiziği nedeniyle start takozunda hep zorlanan Bolt, en fazla 50-60 metrede rakipleriyle aradaki farkı kapatır, sonra da düşler tarlasında koşardı. Rakiplerinin 45-46 adımda aldığı 100 metreyi o 41 adımda alıp domine ederdi. Bu sefer öyle olmadı. İlk defa diğerleri gibiydi yüzü sonlara doğru. 4 numaralı kulvarda koşan Bolt, 5. kulvarda önünde koşan ABD’li Christian Coleman’a yaklaştı ama o her zaman son 30-40 metrede bulduğu ekstra vites orada değildi.

BİR GECEDE İKİ KAYIP

21 yaşındaki Coleman, “İdolüm” ve “İlham kaynağım” dediği Bolt’u finalden 3 saat önce yarı final serisinde de geçmişti. Bu, Bolt’un dünya şampiyonaları ve olimpiyat kariyerinde kaybettiği ilk yarı final serisiydi. Hatta Bolt, 2008’den bu yana koştuğu 142 tane 100 metreden sadece yedisini kaybetmişti. Bu sefer bir gecede iki tane kaybetti.

Gatlin, kazandığı yarıştan sonra Bolt’un önünde diz çöküp saygısını gösterdi. Bolt kendine başka türlü bir düşler tarlası yaratmıştı. O da her efsane gibi kusursuz değildi.

RIO’YA SON ANDA YETİŞTİ

LONDRA’ya formda gelmediği biliniyordu. Skolyoz hastalığından kaynaklanan sırt ve bel ağrıları artmıştı. Her yıl olduğu gibi Münih’e gidip doktor Hans-Müller Wohlfahrt’a tedavi olmuştu. Rio 2016’ya sadece 4-5 ay kala bir gece kulübünde merdivenden düştüğünde de Wohlfahrt’a tedavi olmuştu. Bir şekilde yetişti. Rio’da yine form tuttu ve üçlemeyi yaptı.

Fakat bu sefer başka bir kırılım yaşadı. Yakın arkadaşı yüksek atlamacı Germaine Mason, Nisan ayında Jamaika’da motosiklet kazasında hayatını kaybetti. Bu Bolt’u psikolojik olarak çok etkiledi. Bir ay idman yapamadı.

MOTİVASYON KAYNAĞI: GATLIN

REKABET, Bolt’u bir şekilde diri tutuyordu. 2016’da, “Yaşlandıkça daha az keyif alıyorum” diyordu. Hatta Rio öncesi atletizmi bırakma düşüncesi ile cebelleşirken Gatlin’in bir TV programında, “Bolt’u yeneceğim! Kazanacağım!” demesinden etkilenip tekrar kaybettiği motivasyonu tekrar bulmuştu.

GATLIN KİRLİ DÖNEMİN SİMGELERİNDENDİ

DOSTU Mason’un ölümüne ve kendi sakatlığına rağmen Londra’ya geldi Bolt... Lakin aynı zihinsel yapıda değil gibiydi. Finalde de finiş çizgisini geçtiğinde yüzündeki acı yerini rahatlama ifadesine bırakmıştı. Kaybetmişti. Fakat ironi melekleri asıl oyununu yeni oynuyordu.

Dünya Şampiyonası’nda birinciliği 9.92 ile Gatlin kazanırken, Coleman 9.94 ile ikinci, Usain Bolt 9.95 ile üçüncü oldu. 2008’den bu yana katıldığı 28 finalin tamamını kazanan Usain Bolt, Londra’da ilk kez bir final kaybetti. Usain Bolt, kariyerindeki son 100 metrede iki rakibine birden geçildi.

AMOK KOŞUCUSU GİBİ

Coleman aynı akşam ikinci kez Bolt’un önünde çizgiyi geçerken şampiyonluğu alamıyordu. 8 numaralı kulvardan Justin Gatlin, Amok Koşucusu gibi kazanıyordu yarışı. Gatlin, ‘motivasyon kaynağı’ olduğu ve 2015’te son anda geçildiği Bolt’u bu kez geçmişti. Tarihin en büyük atletini son yarışında geçen atlet olmuştu. İronikti. İki kez dopingden ceza alan Gatlin, 1988’de Ben Johnson’dan başlayarak 2000’lerde Marion Jones gibi isimlere uzanan sprintte dopingli kirli dönemin simgelerinden biriydi.

‘İYİ İLE KÖTÜNÜN SAVAŞI’

Özellikle Gatlin’in 4 yıllık doping cezası dönüşü Bolt-Gatlin yarışları, ‘iyi ile kötünün savaşı’ olarak tasvir edilmişti. Kendisi şiirsel bir anomaliyken, çok az kişi ona şüpheyle bakıyordu. Vatandaşları Asafa Powell ve Nesta Carter dopingli çıkarken, Bolt’tan şüphelenen olmuyordu. İnsanlar inanmak istiyorlardı.

Bolt tutunulan son dal belki de. Gatlin ise 35 yaşında hâlâ Bolt’a nasıl kafa tutuyordu? “Kesin yine bir bit yeniği var” deniyordu. Finali izleyen Londra seyircisi de Gatlin’i yuhalayıp dopinglilerden hınç alıyordu.

KAZANMIŞ GİBİ BAYRAKLA TUR ATTI

YARIŞ bittiğinde Gatlin tarihin en yaşlı 100 metre dünya şampiyonu olarak ilk kutlamasını gidip Bolt’un önünde eğilip ona şükranlarını sunarak yaptı. Bolt olmasa belki bu kadar iyi koşmayacaktı. Bolt alışık olmadığı bir alandaydı. Kaybetmişti. Yine de gülümsedi, bayrağını alıp kazanmış gibi zafer turu attı. Gariptir kariyeri boyunca hep Michael Jordan ve Muhammed Ali gibi efsanelerle beraber adının anılmasını istediğini söylemişti. Şimdi kariyeri onlar gibi bitiyordu. Zirvede olmadan ve kaybederek...