Spor yazarları Fenerbahçe-Trabzonspor maçı için ne dedi?
Güncelleme Tarihi:
Fenerbahçe, Trabzonspor'u 2-0 yenerek liderlik koltuğuna otururken, otoritelerden büyük övgü aldı. Ancak Ömer Üründül, seri galibiyetlerle gelen liderliğe rağmen, "İtirazım var" diyerek sarı lacivertlilerin teknik patronu Vitor Pereira'ya iki soru sordu. Erman Toroğlu da, Fenerbahçe'nin taktik faullerine dikkat çekti. Bazı spor yazarlarının maçla ilgili görüşleri şöyle:
Dolu tribünler önünde başlayan maçta Fenerbahçe’yi isteği ve coşkusundan herhangi bir şey kaybetmediğini gösteren bir oyunla bulduk. Güzel paslarla hazırlanan ve Nani’yle gelen şık gol, bu coşkuyu daha da arttırdı. Yarım saatlik baskılı ve etkili futbolu zevk verirken, ikinci golün gelmeyişi kendi adlarına sıkıntıydı. 30. dakikadan sonra ise daha kontrollü bir oyuna geçen Fenerbahçe, rakibini fazla yaklaştırmadan, karşı sahada da gözükmeye çalıştı.
Defanstan hücuma böyle geçilir (İlker Yasin - Hürriyet)
‘Yetenekli futbolcular daha çok aykırı, muhalif ve isyankarlardan çıkar’ derler. Futbol dünyası bu gerçeği pek inkar etmez. Maradona, İbrahimovic, Cantona vs. Van Persie de böyle biri... Hep ilk 11’de ama Fernandao kuzu, o da hep yedekte. Neyse... Konya maçından bu yana çok şeyler değişti F.Bahçe’de. Artık taraftarın istediği gibi agresif gol arayan, şut atan, orta alanda basan, rakip kaleye giden bir Fenerbahçe var sahada.
Günü kurtaramadı (Bayram Aydın - Hürriyet)
Trabzon orta sahası yol geçen hanı gibiydi. N'Doye top gelmediği için hiçbir şey yapamadı. Trabzon defansı ve kaleci Onur sadece direnmeye çalıştı. Golün geleceği açık açık belliydi. Fenerbahçe forvetleri Trabzon ceza sahası içinde çok rahat üç pas yaparak Nani ile golü buldu. Golden sonra tam Trabzon kendine gelecek derken bu kez de Alper'in gördüğü kırmızı kartla gardı düştü.
Ve Fener lider (Ateş Bakan - Hürriyet)
Trabzonspor sahaya müthiş konsantre çıktı. Tüm oyuncular birbirine sarılıyor; “Haydi” diyordu. Arzu ve istek bir yere kadar; sonrası, maça hazır olmak ile ilgili bir şey. Hani maç, fizik bilimi ile psikoloji biliminin bilek güreşi gibiydi. Motivasyon önemlidir ancak futbolun gerçeklerini bilimsel olarak yerine getirmezsen olmaz! Trabzonsporlu oyuncular ödemelerini düzenli alamıyorlar. Her idmanda olay çıkıyor. Oyuncular teker teker Trabzon’u terk ediyor. Sürekli hoca değişiyor. Taktik disiplin yok!
O, şimdi lider (Attila Gökçe - Milliyet)
Saracoğlu Stadı’nda yeniden gördük ki Fenerbahçe artık demini almış... Fabrika ayarları yenilenmiş... Hep birlikte takım oyunu, birbirine uyum sağlamış, çabuk düşünen, çabuk karar veren, bir tür telepati ile arkadaşının zihnini okuyan oyuncular, Trabzonspor’a nefes aldırmadı ilk yarıda. Arada Mehmet Ekici ve Erkan Zengin’le kontra çıkışları da olmasa Trabzonspor’un bu maça oynama niyet ve isteğiyle geldiğine hiç inanmayacaktık...
Mehmet Vidal (Uğur Meleke - Milliyet)
Dün akşam da Kadıköy’de sahada bir Vidal modeli izledim sanki. Topla buluşan her Trabzonlu oyuncuyu bezdiren, üstelik hücuma da çok efektif çıkan bir Mehmet Topal... 29 yaşında hâlâ futbolunu geliştiren, çok faul yapmadan çok top kazanabilen, 10 numara pas kalitesi yakalayan bir 6 numara. Doğrusu Pereira bu Mehmet’e sahip olduğu için çok şanslı; çünkü arkada o varken önde yapacağınız herhangi bir denemeyi telafi edebiliyorsunuz. Mehmet şu haliyle, pozisyonunda en iyi 5 Avrupalı’dan biri kesinlikle.
Pereira takımın hakkını vermeye başladı (Mehmet Demirkol - Fanatik)
İlk yarıdaki baskılı oyun orta sahada yavaş yavaş yorulmalarla etkisini yitirirken ayakta duran aslına, yani mükemmele dönen Kjaer’in, Topal ve Souza’ydı. Trabzonspor biraz olsun oyun ortak olmaya başlamışken saçma gerginliklerle oyunu tekrar Fenerbahçe’ye verdiler. Fernandao da Nani’nin harika pasında maçı bitirdi. Pereira 3 maçtır takımın hakkını veriyor. Bunun fazlası da var kuşkusuz. Trabzonspor içinse olumlu şeyler söylemek çok zor.
Sahada ambulans var. Nani Nani Nani... Çalım yemek istemeyenler yolunu açıyor. Açmayanların da cezası kırmızı kart. Driplingleriyle başladığı atağı gol vuruşuyla sonlandırması harikaydı. Başladığı atağı bitirebilmek, en büyük forvet becerisidir. Yaratıcılık, yetenek ve takip ister. Nani sahip olduğu bu becerileri gösterdiğinde Fenerbahçe’nin sonuca gitmesi çok kolay. Bu performansta Gökhan Gönül’ün de katkısı var. Bindirme zamanlaması o kadar doğru ki, Nani kendini hiç yalnız hissetmiyor.
Fenerbahçe Molde'yi yenip, Avrupa Ligi'nde önemli bir avantaj elde etti. Dün gece de Trabzonspor'u mağlup ederek liderlik koltuğuna oturdu. Ama Pereira'nın teknik direktörlüğüne ciddi tepkim var. Takımın en istikrarlı, en formda ve en önemli golcüsüne fizik gücü son derece yetersiz Van Persie tercih ediliyor. Kimse bunun bana doğru olduğunu anlatamaz. Bir diğer konu da Milli Takım'ın değişmezi Ozan Tufan'ın durumu...Sürekli yedek kalıyor... Molde'de Mehmet Topal hastalanıyor ve forma şansı bulan Ozan takımın en iyisi oluyor. Buna rağmen dün gece yine yedek kalıyor...
Fenerbahçe'nin yeni Semih'i belli oldu: Nöbetçi golcü Fernandao. Sonradan oyuna girdi ve her zaman olduğu gibi skoru perçinleyen golünü atıverdi. Dikkatimi çeken olay Molde maçı fizik olarak Fenerbahçe'yi fazla etkilememiş. Çok soğuktan ve çok uzaktan gelmiş olmalarına rağmen müthiş bir tempo yaptılar ve özellikle ilk yarıda işi bitiriverdiler. Trabzonspor'un ilk yarıda yakaladığı tek pozisyon var, o anda da Volkan uzandı ve rakipten önce topa müdahale etti. Hepsi bu.
Trabzonspor hediye etti (Erman Toroğlu - Sabah)
Fenerbahçe gene bildiğimiz gibi. Top çeviriyorlar, bol taktik faul yapıyorlar ve sonunda nasıl olsa pozisyon buluyorlar. Pereira da Türkiye'deki futbolun nasıl oynandığını çözdü. Hakemlerimizi de çözdü. Takımların güçlerini de. Bakınız altını çizerek söylüyorum; Fenerbahçe ile oynayan rakip takım futbolcuları fazla sinirlenmeyecekler. Neden? Çünkü bu taktik faulleri çözecek hakem Türkiye'de yok. Bu nedenle de buna razı olacaklar. Yani kaderlerine razı olacaklar!