SPD nasıl iktidar oldu?

Tufan TÜRENÇ
Haberin Devamı

Alman sosyal demokratları, 16 yıllık Kohl iktidarını öyle yan gelip yatarak devirmedi.

Schröder ve arkadaşları yıllar süren yoğun, özverili, akılcı bir çalışma sonunda zafere ulaştı.

CHP İstanbul Milletvekili Ercan Karakaş, bu uzun, yorucu iktidar mücadelesini bakın nasıl anlatıyor.

Bizim partilere, özellikle de sosyal demokratlara belki esin kaynağı olur:

‘‘Sosyal Demokrat Parti SPD, 1982'de iktidarı kaybettikten sonra yeni bir anlayış içinde çalışmalara hemen başladı.

1982 yılından bu yana yapılan bütün seçimlere yeni bir adayla katıldılar. Seçim kazanamayan lider gitti, yerine yenisi geldi. Bunu partinin şansını artırmak için yaptılar.

(Ercan Bey de çok iyi bilir, Türkiye'de hayatta böyle bir şey olmaz. Çünkü bizim partilerin tüzüğü liderin değiştirilmemesi için hazırlanmıştır. Bizim siyasi anlayışımızda parti batsa bile lider değiştirmek yoktur.)

Son seçime yepyeni bir programla girdiler. Parti kanatları bu program çerçevesinde uzlaştı.’’

(Bizde parti içi uzlaşmaya pek önem verilmez. Öyle çatlak sesler çıkaran olursa hemen kapı dışarı edilir. Bizde lider ne derse o olur.)

* * *

Ercan Bey devam ediyor:

‘‘Seçime bir yıl kala partinin milletvekili adayları belirlendi ve kampanya başlatıldı. Seçim büroları kuruldu ve çalışmaya başladı.

(Bir yıl önce bizim partiler daha kış uykusundan uyanmamış olurlar. Zaten bizde değil bir yıl, bir sonra ne olacağını kimse bilemez. Sonra Türkiye'de adayları lider seçer. Onun için her şey son dakikada belli olur.)

Seçimden 6 ay önce kurultay topladılar. Başbakan adayını belirlediler ve ilan ettiler.

(Bizde lider bir kez geldi mi bir daha gitmek bilmediği için böyle bir şeye de gerek kalmaz. Bizim liderler değişmez başbakan adaylarıdır.)

Seçime 3 ay kala gölge kabine ilan ettiler. Bir ay kala da iktidara gelince uygulanacak 100 günlük programı açıkladılar.

(Bizde gölge kabine açıklanırsa seçime kadar kan gövdeyi götürür. 100 günlük programa gelince bunu lider bile bilmez, çünkü böyle bir şeye kimse kafa yormaz.)

Sivil kitle örgütleri, sendikalarla diyaloglarını pekiştirdiler.’’

(Bizim partilerin böyle bir dertleri yoktur. Hiçbir kuruluşla diyalog kurmaya gerek duymazlar.)

* * *

Durun daha bitmedi. Ercan Karakaş sıralamaya devam ediyor:

‘‘Stratejilerini Kohl'ün hataları üzerine kurmadılar. Bunun yerine kendi programlarını anlatmayı tercih ettiler. Bunu bıkmadan, usanmadan sürdürdüler.

(Bizim politikacılar, iktidara geldiklerinde ne yapacaklarını kendileri de bilmedikleri için bütün sermayeleri rakipleridir. Seçim stratejileri, onları karalamak üzerine kurulur. Bir de bol bol din motifini kullanırlar.)

Seçim için 500 bin partili çalıştı. Seçim öncesi binlerce toplantı yapıldı.

(Fazilet Partisi hariç bizimkiler böyle yorucu çalışmalara girmezler, sadece yemekli toplantı ve balo düzenlerler.)

Zayıf oldukları nokta bölgeleri belirleyip özel çalışma programları yaptılar. Örneğin Kohl'ün bölgesinde öyle bir çalışma yürüttüler ki başbakan seçimi kaybetti. Ancak eyalet listesinden meclise girebildi.’’

(Bizde yine Fazilet hariç partiler bırakın nokta çalışması yapmayı seçim sandığı başında duracak adam bile bulamazlar.)

Ercan Karakaş bunları sıraladıktan sonra haklı olarak soruyor:

‘‘Bunları yapmadan, böyle sistemli ve ilkeli çalışmalar ortaya koymadan öyle bedavadan iktidar olmak olanaksız.’’

Bizim sosyal demokratlar Alman seçimlerinden heyecanlanarak ‘‘Türkiye'de de iktidar solun olacak’’ diyorlar.

Ama lafla peynir gemisinin yürümeyeceğini unutuyorlar.



Yazarın Tüm Yazıları