"Sözleşmem neden uzamadı anlamadım"

Cedevita bu sezon Euroleague’de başarı için büyük yatırım yaptı ancak sezon başında iki maçta alınan iki farklı mağlubiyet beklentileri pek karşılamış gözükmüyor. Grup aşamasının geri kalanında ne bekliyorsun? Top 16 şansınız ne?
Yeni bir takımla, Euroleague’de ilk kez mücadele edince kazanmak zor oluyor. Birçok oyuncu ilk kez birbiriyle ilk defa oynuyor ve henüz sağlıklı bir yapıdan bahsetmek için çok erken. Çok kötü bir performans gösterdiğimiz iki Avrupa maçının ardından, Euroleague’in en güçlü takımlarından biri olan Efes ile karşılaşacağız. Kazanma şansımız çok yüksek değil ama elimizden gelenin en iyisini yapacağımızdan emin olabilirsiniz.

Top 16 için, ilk iki maçı kaybettikten sonra pozitif düşünmek biraz zor. Yine de savaşacağız ve bir üst tura çıkmak için takım olarak tüm çabayı göstereceğiz.

Galatasaray’a geri dönecek olursak, ayrılış sürecinde ne yaşandı? Sözleşmendeki bir yıllık opsiyonun kullanılmamasının arkasındaki nedenin ne olduğunu düşünüyorsun?
Kimse, hiç kimse benimle görüşmedi. Kontak kurmadılar, “Luksa sözleşmen hakkında görüşmeliyiz” demediler. Opsiyonu neden kullanmadıklarını bilmiyorum. İyi bir performans sergilemiştim, açıkçası sözleşmemin uzatılmaması beni şaşırttı. Menajerim basına yaz döneminde “serbest oyuncu” statüsünde yer alacağımı açıkladıktan sonra da Cedevita ile anlaştım. Ancak tekrar ediyorum, Galatasaray teknik ekibinden veya yönetim kadrosundan kimse benimle iletişim kurmadı.

Galatasaray’dan ayrıldıktan sonra, Cedevita senin ilk tercihin miydi? Avrupa takımlarından, özellikle Türkiye’den teklifler aldın mı?
Beşiktaş ile ilgili kulağıma bir şeyler geldi. Menajerim onların benimle ilgilendiğini söyledi ama somut şekilde oturup konuştuğumuz söylenemez. Cedevita’nın teklifi her açıdan harikaydı. Zagreb benim evim, burada yeniden iyi şartlar altında oynama teklifini büyük bir mutlulukla kabul ettim.

Oktay Mahmuti ile çalışmak nasıldı? Galatasaray’da geçirdiğin iki yıl için ne dersin?
Şu an Hırvatistan’dayım ama elbette koç hakkında olumsuz şeyler söylemeyeceğim. Oktay Mahmuti, gerçekten harika bir koç. Sert savunma anlayışını benimsemenin yanında, sürekli size eksik yönlerinizi gösterir ve bunların gelişimini sağlar. İki sene onunla çalıştım ve basketbol kariyerimin ilerlemesinde onun çok büyük payı var.

Galatasaray’da taraftarı özlüyorum. Kolay kolay unutamayacağım tribün performansları sergilediler. Tüm içtenliğimle söylüyorum ki Avrupa’nın en iyi taraftar kitleleri arasındalar. Euroleague maçlarını iç sahada tamamen dolu tribünler arasında oynamak bizi çok motive ediyordu. Ayrıca, Fenerbahçe ile oynadığımız final serisini asla unutamıyorum. Kişisel olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim, Galatasaray’da geçirdiğim iki yıl kariyerimin en güzel zamanlarıydı. Kalmak isterdim.

Geçen sezon Oktay Mahmuti ile gerçekleştirdiğimiz röportajda Oktay hoca “Hücum fauller Andric’in suçu değil. Perdeyi kullanmak, topu o an kontrol eden oyuncunun görevi” demişti. Lâkin sen sıkça bu konuda eleştirildin. Ne söylemek istersin?
Hayır, bence öyle değil. Eğer biri suçluysa, kısalardan çok benden kaynaklı bir problem olduğunu düşünüyorum. Sonuçta top kaybının yapılmasını sağlayan benim. Kısaların elbette zamanlama hatası olabiliyor ancak totalde bakarsak, bu yönümde eksiklikler olduğu doğru.

Herkes saha içinde Tutku Açık ile ne kadar iyi anlaştığını biliyor. Cedevita’da onu özlüyor musun?
Tutku çok kaliteli bir oyun kurucu. Parkede istediği oyuncuyu kolaylıkla bulabiliyor ve o kişiye servis yapmak Tutku için hiç zor değil. Onunla harika maçlar oynadık, beraber bir şeyleri başarmak gerçekten çok güzeldi.

Roko Ukic, Ante Tomic, Marko Tomas ve Bojan Bogdanovic gibi Avrupa çapında oyunculara sahip olmasına rağmen Hırvatistan Milli Takımı bir türlü en üst seviyeye çıkamıyor. Ukic’in oynamadığı son Eurobasket’te de 13. sırada yer aldınız ve dönem boyunca Vrankovic çok eleştirildi. Ülke basketboluna ilişkin düşüncelerin neler?
2011’in suçlusu elbette sadece Vrankovic değil. Bence o turnuvada iyi bir basketbol oynadık ama kaybetmememiz gereken bazı maçlarda istediğimiz sonuca ulaştığımız söylenemez. Federasyon içerisindeki her kişiden, kadrodaki oyunculara kadar başarısızlık herkesin suçu. Vrankovic turnuva sonrasında bunu üstlenmiş olabilir ama gerçek bu değil.

Avrupa’da 94-95 jenerasyonun en büyük yıldızı Dario Saric hakkında ne söyleyeceksin? Kişisel bir bağınız var mı?
Dario ile ilk defa milli takımda beraber oynama şansına eriştim. Gerçekten harika bir oyuncu. Parke üzerinde genç yaşına rağmen mental yeteneklerini oyunuyla kolaylıkla birleştirebilen nadir isimlerden biri. Hiç şüphe yok, ilerleyen zamanda Avrupa’nın en büyük yıldızlarından biri olacaktır.

Euroleague’in genel durumu hakkında konuşalım. Bu sezondan beklentilerin neler? Bu sezon Kirilenko’suz CSKA, nereye kadar gidebilir? Favorin kim?
Barcelona, Real Madrid, Fenerbahçe Ülker ve CSKA bence en büyük dört favori. Bu dörtlünün eşit şanslara sahip olduğunu ve geçen sezonki gibi bariz öne çıkan bir takım olmadığını düşünüyorum. Bence lig önceki yıla oranla daha çekişmeli geçecek.

Avrupa basketbol tarihinin en büyük koçlarından biri olan Bozidar Maljkovic ile çalışıyorsun. Henüz kısa bir süre geçti ama izlenimlerin?
Boza ile sadece bir aydır beraberiz. Basketbolu çoğu koçtan daha iyi bildiği bir gerçek ve şimdiye kadar kişisel iletişimimizde de sorun olmadı. Ondan öğrenebildiğim kadar çok şey öğrenmeyi planlıyorum. Gelecek günler için sabırsızlandığım doğru.

Bir taraftar sorusu. Kayseri’deki Cumhurbaşkanlığı Kupası finalinden sonra bir taraftar sana teşekkür ederek Galatasaray atkısını vermiş. Onu hâlâ saklayıp saklamadığını soruyor. Cevabın ne?
Evet, evet. Hatırlıyorum, maçtan hemen sonraydı. Sanırım o verdiği atkıyı hâlen saklıyorum. Odamda bir yerlerde