Sorumsuzlar
Güncelleme Tarihi:
Oyunun daha ilk bölümlerinde G.Saray derli topluydu, ‘‘Ne iyi oynuyor’’ diyorduk. Buradan en az 1 puan alır gider ümidindeydik. Ama 20-25. dakikadan sonra şemsiye ters döndü. Önce Vedat, gereksiz bir hareketle takımını 10 kişi bıraktı. Bu sorumsuzluktu. Arif, biraz topu sürüp, golü atsa ve işe ciddi baksa, oyun şekli değişecekti. Bu da büyük bir sorumsuzluktu. Ya Hagi'ye ne demeli? Oyunun ilk bölümünde Hagi sahada yoktu, her zamanki itirazları vardı. Bence sen bu maçı oynamamalıydın. Sorumsuzdun. Sonra İlie... Pilli bebek gibi sahada dolaşıyor, aman bir fiske yemeyeyim, rizikoya girmeyeyim diyen bir adamdı. O da sorumsuzdu. Popescu, ağırlığından topu kaybediyor, arkasına bile bakmıyor. Kalede yalnız topu görüyordu. O daha da sorumsuzdu. Hakan Ünsal, zaten takım 10 kişi oynuyor. Göz göre göre yaptığın hareket... Sen de sorumsuzdun. Ya ikinci bölümde oyuna giren ve koskoca zaman dilimi içinde topla buluşmak istemeyen Hakan Şükür'e ne demeli? Kenar yönetimi bağırıyor, defansa yardım et diyor.... O da sorumsuzdu.
Filipescu, da yürüyemeyecek bir haldeydi. O da sorumsuzdu. Her yere koşan bir tek Ümit biraz sorumluluk taşıyordu. Kısacası, varlık içinde yokluk yaşayan G.Saray bu ligde hüsrana uğruyordu.