Sokak lambası deyip geçmeyin

BAŞKENT’te son bir yıl içinde hırsızlık olayları neredeyse yüzde 50 oranında azaldı. Ankara Emniyet Müdürlüğü Hırsızlık Bürosu ekiplerinin özverili çalışmasının ürünü olan bu başarı, eminim artarak devam edecek.

Ancak hırsızlık, gecesini gündüzüne katarak, canı pahasına 24 saat çalışan polisin aldığı önlemlerle bertaraf edilebilecek bir sorun değil. En az onlar kadar vatandaşlarla, kamu kurum ve kuruluşların da büyük görevler düşüyor.

Yılmaz’ın projesi

Halen İzmir Emniyet Müdürü olan Ercüment Yılmaz, Ankara Emniyet Müdürlüğü yaptığı dönemde, hırsızlık sayısının artması üzerine şehirdeki tüm sokakların lambalarının yanıp yanmadığı konusunda rapor hazırlanması talimatını vermişti. O dönemde yapılan araştırmalarda, tam 2 bin 200 sokağın lambasının yanmadığı ya da hiç lamba takılmadığı tespit edilmişti. Yılmaz, araştırma sonrası şehrin yöneticilerine hırsızların özellikle karanlık sokaklardaki evlere girmeyi tercih ettiği bilgisini aktararak, gerekli önlemlerin alınmasını istemişti.
O gün itibariyle yüzlerce sokağa lamba takıldı, arızalı lambalar ise yenilendi. Bu küçük ama çok önemli ayrıntı sayesinde Ankara’daki hırsızlık olayları neredeyse yüzde 20 azaldı.

Gölge bile olmuyor

Bugün baktığımızda, hala şehrin birçok bölgesinde lamba bulunmayan ya da arıza nedeniyle karanlıkta kalan yüzlerce sokak olduğunu görmek mümkün. Akşam karanlığında insanın kendi gölgesini dahi göremediği bu sokaklar, hırsızların öncelikli çalışma sahaları. Hırsızlık olaylarının yüzde 70’nin gece gerçekleştiği istatistiğini göz önünde bulundurduğumuzda, sokak lambalarının ne kadar önemli olduğunu anlamak zor değil.
Özellikle Ümitköy, Beysukent, Çayyolu, Eskişehir Yolu çevresi gibi yeni yapılaşan ve hırsızların iştahını kabartan bölgelerde sokakların acilen aydınlatılması halinde hırsızlık olaylarının daha da azalacağı kanaatindeyim. Başta Ankara Vali Alaaddin Yüksel olmak üzere şehrin ilgili tüm yöneticilerinin bu konuda gereken çabayı göstermelerini temenni ediyorum.

Prova çilesinden herkes rahatsız

GEÇTİĞİMİZ hafta, “Ankaralıların bitmeyen çilesi” başlığı altında AKM’de yapılan bayram provaları nedeniyle yolların kapatıldığını ve şehrin trafiğinin böylece alt üst olduğunu yazmıştım. Yolların kapatılmasının ardından çileden çıkan birçok sürücüyle yazımın ardından görüşme fırsatı buldum. Telefonla ya da elektronik postayla yaşadıkları gergin saatleri anlatan sürücüler, resmi bayramların kutlanması için şehir dışında yer bulunması yönünde hemfikir. Okuyucularımızdan Mehmet Öztürk, yolların kapatılması nedeniyle işine yaklaşık iki saat geç gittiğini anlattığı mesajında, Ankara’nın zaten yoğun olan trafiğinin bu gibi uygulamalar nedeniyle kilitlendiğine dikkat çekiyor. Öztürk, yine aynı bölgede yollar kapatılmadan tören provalarının yapılması gerektiğini ifade ediyor.

Pilot tavsiyesi

Pilot Mehmet Şafak Benadam ise prova günlerinde hasta taşıyan ambulansların dahi yollarda saatlerce beklediğini ifade ederek özetle şunları söylüyor:
“Törenler AKM’de yapılmasına rağmen bakıyorsunuz, Emek Kavşağı dahi trafiğe kapatılmış. Anlam vermek mümkün değil. Araçlar saatlerce trafikte bekliyor. Ambulanslar sirenlerini açmış hastaneye yetişmeye çalışıyor. Trafik santim santim ilerliyor. Harcanan benzinin milli servetimizden gitmesi ise yaşananların başka bir boyutu. Anlayacağınız bayram provalarının yapıldığı günlerde Ankara yaşanır bir şehir olmaktan çıkıyor. Şehri yönetenlerin artık bir çözüm üretmesi gerekir.”
Yazarın Tüm Yazıları