Şok!

Yavuz GÖKMEN
Haberin Devamı

Son zamanlarda Türkiye'de en moda sözcük ‘‘şok''. Ben de bu yazıya başlık olarak onu seçtim. Bu sözcük o kadar moda ki, olur olmaz yerlerde karşımıza çıkıyor. Kimileri bunu ‘‘şoke oldum'' yerine ‘‘şok oldum'' diye kullanıyor. Kim bilir belki de Türkiye'de ‘‘şok olmak'' diye bir yeni kavram yaratılıyor.

Ancak hangi deyimi kullanırsak kullanalım, sonuç değişmiyor. Çünkü toplum giderek tümüyle şoke oluyor.

Sanki hepimiz ekranlarımızın başında bir Türk filmi izliyoruz. Bu filmde Türkiye bir kez daha kurtarılıyor. Ama bu kez, Türkiye'yi kurtaranlar, kurtardıklarını ‘‘şoke ediyor''lar.

Toplumun bir küçük kısmı hariç tüm kesimleri, şaşkınlıktan küçük dillerini yutacak hale geliyorlar.

Kuşkusuz sonuna kadar bu durumda kalmayacaklardır.

* * *

Şoke oluyorsunuz, çünkü bir bakıyorsunuz, Türkiye'yi kurtarma vaadiyle gelmiş olan hükümet, son yılların en korkunç zammını bir kalemde yapıyor.

Ve Hazine'ye para toplamak için en kolay yolu seçenler, bunu bir ‘‘ince ayar'' diye takdim ediyorlar. Bununla da kalmıyor, ‘‘Yerseniz!'' diyorlar.

Zammı diğerlerinin izleyeceğini pişkin suratlarla ilan ediyorlar.

Anlaşılan Türkiye toplumunun yüzde doksan beşi, bundan sonra arka arkaya gelecek zam ve vergilerin altında kıvranacaktır.

Şoke oluyorsunuz, çünkü anlıyorsunuz ki, bu hükümet hiçbir şekilde seçim kaygısı taşımıyor. ‘‘Halk'' sözcüğü bu hükümetin asla umurunda değil. Zaten seçilmişliğin değil, atanmışlığın tadını çıkarmaya çalışıyor.

Seçilerek koltuk göremeyeceklerini bilenler, hiç olmazsa atanmışken bir şeyler yapalım hesabına giriyorlar.

Beri yanda, Türkiye Cumhuriyeti'nin hukuk sistemi fena halde garip gelişmelere sahne oluyor. Cumhuriyetin bir sivil memuru, Memurin Muhakemat Kanunu hâlâ ortada durup dururken, askeri mahkemece tutuklanıyor ve cezaevine kapatılıyor.

Sırada, içişleri eski bakanı ve bir eski başbakan duruyor. Onlar da askeri yargının pamuk ipliğine bağlı kılıcının, başlarının üzerinde sallandığını hissediyorlar.

* * *

Şoke oluyorsunuz, çünkü bir de bakıyorsunuz, gazeteciler hapisten salıverilecekmiş gibi bir hava yaratılıyor. Birkaç yıl önce GÜNEŞ'te sağ kolum olarak çalışan dürüst gazeteci Işık Yurtçu da, bu senaryoda oynatılıyor.

Oysa, hiç de özgürlük havası esmiyor Türkiye'de. Esen hava bunun tam aksine esiyor. Özgürlüğün sadece şovu yapılıyor.

Şoke oluyorsunuz, çünkü askeri mahkemece hakkında soruşturma açılan eski başbakan, ‘‘silahların gölgesinde'' diye haykırıyor. ‘‘Yazıklar olsun'' diyor. Halk neye karar vereceğini gene şaşırıyor.

Ve Türkiye'de korkunç bir hesaplaşma dönemi açılıyor. Böylesi bir uygulama, sivil görünüm altında hemen hiç olmamıştı.

Asıl şok, bu dönemin kaçınılmaz sonunda yaşanacağa benziyor.

Yazarın Tüm Yazıları