Size ’bayan’ diyebilir miyim

KADINLARLA ilgili küçük bir test yapalım.Kadın olsanız, cinsiyetinizden hangi kelimeyle söz edilmesi hoşunuza giderdi:

"Bayan" veya "hanım" mı?

Yoksa; "kadın" mı?

Benim çevremde erkeklerin çoğu "kadın" kelimesini kullanmaya çekinir.

Çünkü onlara, bu kelimede "aşağılayıcı" bir anlam varmış gibi gelir.

Keza "karı" kelimesi yerine de "eş" demeyi tercih ederler.

Muhafazakár kesimin modern erkekleri de "kadın" kelimesinden kaçınır.

Geriye kalan iki kelimeden hangisinin kullanılacağı konusunda muhafazakár kesimle muhafazakár olmayan kesimin erkekleri arasında bir terminoloji farkı vardır.

Muhafazakár olmayan çevrenin erkekleri "bayan" kelimesini tercih ederken, muhafazakár kesim "hanım"ı daha çok sever.

* * *

Kadınların dünyasında ise durum farklı.

Geçen salı akşamı, muhafazakár kesimi iyi tanıyan iki kadınla yemek yedim.

Konuşmalardan anladım ki, muhafazakár kesimin okumuş kadınları da "hanım" kelimesini sevmiyor.

Sadece sevmemekle kalmıyor, bunu kullanan erkeklerle dalga geçiyor, küçümsüyor.

Dün Yeni Şafak Gazetesi’nde Fatma K.Barbarosoğlu, yazısının sonuna şöyle bir not eklemiş:

"Abdullah Harmancı vermiş olduğu söyleşide ’geleneksel hanım’ tabirini kullanıyor. Kavramsal açıdan ’hanım’ kelimesinin durumu karşılamadığını düşündüğüm için, meseleyi tartışırken ’geleneksel kadın’ vurgusunu tercih ettim."

Gelelim "bizim mahalle"ye...

* * *

Bizim mahallede de durum farklı değil.

Hürriyet içinde çok güçlü bir "kadın lobisi" vardır.

Bu lobi, gazetenin İcra Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı’dan da büyük destek alır.

Gazetenin çalışanlarının iç iletişimini sağlayan web sitesinde her gün bu konuda eleştiri ve tartışmalar yapılır.

Manşete çıkan bir haberde kullanılan kadın fotoğrafı, seçilen kelimeler, haberin yazılış üslubu her gün "kadın gözüyle" ince ince masaya yatırılır.

Bu eleştiriler aynı şiddetle yazı işlerine iletilir.

Hürriyet’te çalışan kadınların hepsi olmasa da çoğu, "bayan" kelimesinin kullanılmasına çok tepki gösterir.

O kelimeyi sevmezler.

"Niye kadın demiyorsunuz?" diye e-mail yağdırırlar.

* * *

Benim çevremdeki erkeklerin çoğu kadın konusunda çok çekingendir.

Dilleri "kadın" demeye gitmez.

"Bayan" ona daha incelikli, daha zarif bir kelime gibi gelir.

Bu işten galip çıkan kadın lobisi oldu.

Artık dilimiz gitmese de klavyedeki parmaklarımız gidiyor.

"Kadın" kelimesini kullanıyoruz.

Yine de itiraf edeyim.

Erkek arkadaşlarımızın çoğunun tercihi bu değil.

Onlar hálá "bayan" kelimesinin daha zarif olduğunu düşünüyorlar.

* * *

Bence bu, böyle gülümsemeyle geçilecek kadar basit bir tartışma değil. Arkasından çok daha derin bir dip dalga geliyor.

Toplumun muhafazakár ve muhafazakár olmayan kesimlerinin kadınlarının, giderek daha belirgin hale gelen ortak talepleri oluşmaya başladı.

"Terminolojik talep" bunlardan sadece biri.

Asıl ortak alan, kadının erkek karşısındaki konumunun yeniden gözden geçirilmesi.

İşte bu noktada işler muhafazakár kesimde daha sancılı geçecek gibi görünüyor.

Kadının türban için mücadelesi, aysbergin sadece görünen yüzü.

Alt taraftan başka mücadele konuları geliyor ki, orada kendi aralarında epey kavga çıkacak diye düşünüyorum.

Çünkü "modern mahrem", hem haremi hem duvarı yıkıyor.

Duvar bir yıkıldı mı, öteki taraf da görülür.
Yazarın Tüm Yazıları