Siyasetin gözlemcileri sevginin ve nefretin ölçüsünü kaçırmamalıdır

Siyaset konuşurken kesin yargıları her an seslendirmek, insanı her an hata çukuruna düşürebilir.

Haberin Devamı

Hatırlayın 22 Temmuz seçimleri öncesindeki ortamı.

Cumhuriyet Mitinglerinde “Sol birleşmeli” sloganları atılırdı. Sonunda İzmir’deki mitingde CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve DSP Genel Başkanı Deniz Baykal kürsüye el ele çıkmadılar mı?

Daha ötesi var mı?

İki parti tek liste ile seçime girdiler.

Peki şimdi durum ne?

Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı seçilebilmesini sağlayacak TBMM sayısal katılım koşulunu, CHP listesinden seçilen DSP milletvekilleri de sağlıyor.

“Sol birleşmeli” diye slogan atanlar, şimdi bu durumu nasıl değerlendiriyor?

CHP’nin cumhurbaşkanı seçimini bir kriz konusu yapmaya dayalı politikasını, demek ki DSP’liler doğru bulmadı. Demek ki Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı olmasına ilişkin olarak“sol”da bile herkes aynı düşünmüyor.

 

Haberin Devamı

Ha CHP, Ha MHP mi?

 

Demek ki AK Parti’ye oy vermeyen herkesin Gül’ün cumhurbaşkanı seçilmesinin karşısında tavır koymasını “siyasetin gereği” olarak görenler yanlış düşünüyorlar. Veya buradan giderek “DSP Türkiye’ye şeriat rejiminin gelmesine yardım ediyor” diyebilir misiniz?

Yine seçim öncesine dönün.“Ha CHP ha MHP olmuş fark etmez; CHP’ye oy vermeyecekseniz bari MHP’ye oy verin” diyenleri unuttunuz mu?

Bir de bugüne bakın.

Gerçekten “Ha CHP olmuş, ha MHP” miymiş durum? CHP’nin izlediği politikalarla MHP’nin izlediği politikalar birbirlerinden farksız mı gerçekten?

Hep yazdım, yine yazıyorum.

Siyaseti sadece seçmen olarak izlemek durumundaki amatörler, siyasetin profesyonellerinin dolduruşuna gelmemeliler. Bir siyasi partiye veya bir lidere taraf veya karşı olmak da, böyle ele alınmalıdır.

Tayyip Erdoğan’a ne kadar kızarsanız kızın, Deniz Baykal’dan fazla kızamazsınız ki. Siz Erdoğan’ın karşısındaki ve onun yendiğirakip değilsiniz.

 

Kim kime kefil ki?

 

Veya bu satırların yazarı gibi “demokrasi uğruna” Erdoğanlarıve Gülleri, haksız saldırılara karşı koruyun.

Haberin Devamı

Ama ne Erdoğan’a, ne de Gül’e kefil olmanız anlamına gelir bu.

Siyasette kader ortaklığı, bir “takım” işidir. Tribünden oyunu izlerken bazı oyuncuları destekleyebilirsiniz. Ama onlar kendilerini size beğendirmek için değil, oyunu kazanmak için oynarlar.

Nasıl yaşayacaklarını, ne tür konuşacaklarını, neye ağırlık vereceklerini size sormazlar ki. Siyasetçiler diğer insanlara benzemez. Vücut salgıları ve dünyayı algılamaları farklıdır.

Siz sayın okurların da bu gerçeklerin ışığında, olup biten her şeyin hesabını biz yazarlardan sormanız doğru değildir. Hele siyaseti “ak mı-kara mı” kavgasına dönüştürüp, sizin gibi düşünmeyenlerden nefret etmeniz ise, iyice yanlıştır.

Haberin Devamı

Sanki Deniz Baykal politikalarını, basındaki AK Parti’ye karşı olan yazarlara danışarak mı belirledi? Veya AK Parti’yi destekleyen hangi gazete yazarı Erdoğan’a “Seçim kazandıktan sonra muhalif yazarlarla gereksiz polemiklere gir” diye nasihatte bulunmuş olabilir ki?

ŞAKA

Nerede o eski güçlü ve çevik günler…

Nasreddin Hoca yaşlanmış, şişmanlamış, güçsüzleşmiş.

Bir gün kapısının önünde eşeğine binmeye çalışıyor ama ne göbeğini toplayabiliyor ne de bacağını kaldırabiliyormuş. Sokaktaki çocuklar da Hoca’nın durumuna bakıp, alay ediyor, gülüyorlarmış.

Hoca şöyle bir bakmış ve çocukların da duyabileceği yüksek sesle,

- Ah Hoca ah, nerede o gençlik günlerinin çevikliği, demiş.

Haberin Devamı

Sonra alçak sesle kendi kendine mırıldanmış:

- Hadi ordan, ben senin gençliğini de bilirim…

NOT: Dünkü Hürriyet’te Rize Bağımsız Milletvekili Mesut Yılmaz’ın "Hükümetin her adımını izleyeceğim. Verdikleri sözleri tutmazlarsa o zaman iş değişir. Meclis aritmetiğini değiştirmek için harekete geçerim" diyerek AK Parti'yi tehdit ettiğine

ilişkin bir haber vardı.

Deniz Baykal mı, Masum Türker mi?

CHP lideri Deniz Baykal televizyonda, MHP lideri Devlet Bahçeli'ye sert eleştirilerde bulunarak, “Meydanlarda ip atıldı. İp atıldığı zaman herkes zannetti ki bu ip terörist başının idamı için atılmıştır. Şimdi ortaya çıkıyor ki bu, Abdullah Gül'ün kuyudan çıkarılması için atılmış bir iptir” dedi.

Haberin Devamı

DSP Genel Sekreteri Masum Türker yaptığı açıklamada, “Beklentimiz CHP’lilerin ikinci tur oylamaya girip, DSP adayı Tayfun İçli’ye oy vermeleridir. Çünkü, ikinci oylamadan sonra en fazla oy alan iki aday, üçüncü tur oylamaya katılma hakkını kazanmış olacaktır. Böylece CHP oylamaya katılırsa Türkiye'de sol kanadın güçlü olduğu ortaya konulacaktır” dedi.

Karar verin… Baykal’ın mı Türker’in mi düşünceleri size daha doğru geliyor.

Yazarın Tüm Yazıları