Siyaset-ticaret-tarikat üçgeni unutulmasın (1)Trilyonluk bağışlara vergi affı kalkıyor

Enis BERBEROĞLU
Haberin Devamı

İslami vakıf ve derneklere yağan trilyonluk bağışların vergiden düşülmesi yolu kapatılıyor.

Yeni vergi tasarısıyla bağış yapan mükellefin aynı miktarı matrahından düşmesine ciddi kısıtlama geliyor. Vergisiz bağış miktarının yıllık kazancın yüzde 5'ini aşmaması öngörülüyor.

Vergi tasarısındaki bu değişiklik sadece ekonomik gerekçeye dayanmıyor. Gelin rakamları önümüze koyalım:

Türkiye'nin milli geliri 200 milyar dolar düzeyinde. Bütçesi 50 milyar doları buluyor. Milli eğitime harcadığı para 1.5-2 milyar dolar...

Oysa belki aynı miktarda kaynak İslami vakıflara, derneklere akıyor. Üstelik bu rakamlar yıl sonunda vergiden düşülüyor.

Demek ki devlet yeni kuşaklara cumhuriyet ve demokrasinin erdemini öğretmek için para bulamazken milyonlarca doları çağdaş uygarlığa karşı örgütlenen kesimlere bağışlıyor.

Cumhuriyet ve demokrasi düşmanlığına vergi teşviki sunuluyor.

* * *

Gazeteci Hikmet Çiçek'in ‘‘İrticaya karşı Genelkurmay belgeleri’’ kitabında, askerlerin ‘‘Siyasal İslam'ın yayılması’’ başlıklı raporun tam metni yer alıyor. Askeri kesim, Türkiye'deki gelir dağılımı adaletsizliğinin siyasi İslam'a yaradığı görüşünü taşıyor.

Ama daha önemlisi, askerler gelir pastasından aslan payını alanlar arasında bile cumhuriyet düzenini tehdit eden örgütlere yardım edenlerin bulunduğunu düşünüyor:

‘‘Yardım ve hibeleri yapanların arasında milli gelirden en üst seviyede, yüzde 49.94'lük pay alan yüzde 20'lik dilimdeki kişiler de yoğun olarak yer almaktadır. Bu durum, ticaret-siyaset-tarikat üçgeninin ülkemizde etkin olarak işlediğini göstermektedir.’’

Genelkurmay raporuna göre, irticanın yurtiçi mali kaynakları 4 kalemde toplanıyor:

‘‘1) İş takip büroları vasıtasıyla, teberru, bağış, hediye gibi adlar altında toplanan yardımlar.

2) Çeşitli adlarla kurulan dernekler vasıtasıyla elde edilen gelirler.

3) Kendi aralarındaki dayanışma sayesinde kurdukları şirketler, fabrikalar, holdingler ve bankalardan sağlanan gelirler.

4) Hacı adaylarının hac organizasyonu ve kurban derilerinden sağlanan gelirler.’’

Aynı örgütlerin yurtdışı kaynakları da yine raporda var:

‘‘1) Türkiye'de İslami devrim yapılmasını arzulayan ve bu yolda çalışan bazı İslam ülkeleri ve irticai örgütlerin yardımları.

2) Bu çevrelerin yurtdışında kurdukları örgüt, vakıf, dernek ve şirketler vasıtasıyla toplanan gelirler.

3) İrticai örgütlerin yürüttükleri silah ve uyuşturucu kaçakçılığından elde ettikleri gelirler.

4) Kara para aklamak suretiyle elde edilen gelirler.’’

* * *

Anasol-D hükümeti, Türkiye'de rejim tartışmalarını noktalamak misyonuyla kuruldu. Sekiz yıllık zorunlu eğitim yasası ilk adımdı. Siyasi İslam'ın mali temellerini yasal ekonomik zemine çekmek ikinci adım olacak.

Ticaret-siyaset-tarikat arasındaki saadet zincirinin vergi yasasıyla kırılması tek demokratik seçenektir. Çünkü PKK'nın finans kaynaklarını kesmek amacıyla başvurulan zabıta önlemlerinin sonuçları yakın tarihe ‘‘Susurluk Dosyası’’ adıyla geçti, sakın unutmayın.

Bir daha rejim tartışması da, Susurluk kazası da olmasın...

Yarına tarikat şirketleri ve vakıflar...

Yazarın Tüm Yazıları