Sivil darbe Gürcistan'a zenginlik getirir mi

1990 sonbaharıydı. Bizi Sarp kapısında karşılayan otobüsle önce Gürcistan'ın Acaristan bölgesindeki Batum kentine uğradık. Sonra Stalin'in doğduğu kent olan Gori'de, ardından da Tiflis'te konakladık.

Kafkaslar'dan geçen yolumuz sonunda bizi Kuzey Osetya'nın başkenti Vladikafkas'a ulaştırdı.

Gezi dönüşünde Tiflis'e de, Batum'a da uğradık. Gezi karayoluyla gerçekleşince bölgeyi yakından tanıdık, yoksulluğu gördük.

Mihail Gorbaçov'un Glasnost hareketi başlamış, Sovyetler Birliği dağılmıştı. İrili ufaklı çok sayıda özerk bölge, bağımsızlık ilan ediyordu. Bölgenin her karışı iç çatışmaya gebeydi.

Dönüşte Tiflis'te kaldığımız otelin garsonları döver gibi kahvaltı servisi yaptı. Tahta parçasından farksız kaşar peynirini önümüze koydu.

Rehberimiz durumu şöyle açıkladı: ‘‘Kuzey Osetya'dan geldiğimizi öğrendiler. Osetler'i sevmedikleri için bize böyle davranıyorlar.’’

Gittiğim bölgelerdeki insanlar, yeni dönemde ‘‘zenginlik’’ umuyordu.

12 yıl sonra Gürcistan'da gördüğüm manzara, umutlarının en azından bu dönem için boşa çıktığını ortaya koyuyordu.

Gürcistan'a 2002 Kasım ayında Şişecam Grubu'nun Mina'daki fabrikasının ek yatırımı için gittik. Bir günlük gezimiz sırasında hem Tiflis'te, hem de fabrikanın bulunduğu Mina bölgesinde güvenlikçiler eşliğinde dolaşabildik.

Memur maaşının ayda sadece 50 dolar, kişi başına milli gelirin sadece 700 dolar olduğu Gürcistan'da halk yoksulluktan kırılıyor, mafya her tarafta kol geziyordu. Gürcistan'ın 3.3 milyar dolarlık yıllık GSMH'si, Türkiye'nin bir aylık ihracatının bile epey gerisinde kalıyordu.

Şişecam'ın 20.8 milyon dolarlık şişe yatırımı, ülkenin önemli yabancı sermaye yatırımları arasına girebiliyordu. Bu önemi nedeniyle ikinci fırın açılışına Devlet Başkanı Eduard Şevardnadze de katılmıştı. Şevardnadze'yle kısa görüşme yapmıştık. Şevardnadze'nin ilk sözü, ‘‘Başarılı bir seçim yaşadınız, kutlarım’’ oldu. Şevardnadze, ‘‘Türkiye'nin kuzey uzantısıyız’’ sözünü de şöyle açmıştı: ‘‘Gürcistan, Rusya ile Türkiye arasındadır. Türkiye ile ilişkimiz son derece güzel. Rusya ile bazı zorluklar var.’’

Şevardnadze
, Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı gibi Gürcistan'ın köprü özelliğini kullanan projelerle ülkesinin gelirini artırmayı amaçlıyordu.

Hedeflediği projeler devreye beklediği hızla giremedi, Gürcistan halkı yolsuzluktan bunaldı. Sonunda Şevardnadze ‘‘sivil darbe’’ye yenildi.

Gürcistan'da ilk ayrılık işareti Acaristan'dan geldi.

Bakalım Gürcistan yeni dönemde yoksulluğu yenebilecek mi?

24 saat açık Beyoğlu

BEYOĞLU
Belediye Başkanı Kadir Topbaş'la bir süre önce Teşvikiye'deki Saray Muhallebicisi'nde buluştuk. Yaptığı, yapamadığı projeleri konuştuk.

Topbaş'ın projelerinden söz edecekken, araya ikisi Beyoğlu İlçesi sınırlarında olmak üzere İstanbul'da patlayan 4 müthiş bomba girdi.

Topbaş'tan üç ilahi dinin korosunun seslendirdiği ‘‘Asırlarda İstanbul'u Birlikte Yaşamak’’ CD'siyle birlikte gelen ‘‘dimdik ayaktayız’’ diyen bayram mesajını alınca, konuya kısa da olsa değinme fırsatı çıktı.

Topbaş'ın ilginç projelerinden biri, ‘‘24 saat açık Beyoğlu’’. Beyoğlu'nun asırlık simgelerinden Saray Muhallebicisi'nin sahibi aileden olan Topbaş, Beyoğlu'nda alışveriş canlılığının 24 saat sürmesini istiyor.

Beyoğlu'ndaki Saray Muhallebicisi kapılarını gece 03.00 civarında kapatabiliyor, sabah erkenden yine açılıyor. Birkaç saat için kapıları kapatmak Topbaş'a anlamsız geliyor: ‘‘Beyoğlu dünyanın 24 saat alışveriş yapılabilen tek noktası olacak. 2 milyon turisti ağırlayan İstanbul için bu önemli bir ayrıcalık sayılır. Hem müşteri, hem esnaf bu işe memnun olur.’’

Topbaş
, ‘‘Hayata daha fazla sarılıp, acıları yenelim’’ diyor.

Bu çağrıya kulak vermekte yarar var... İyi bayramlar...
Yazarın Tüm Yazıları