Åžikelerden ÅŸike beÄŸen

Güncelleme Tarihi:

Åžikelerden ÅŸike beÄŸen
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 02, 2004 00:00

KardeÅŸlik, dostluk, rekabet derler spor deyince ama sporun olduÄŸu yerde ÅŸike de hiç eksik olmamıştır aslında tarih boyunca. Ä°ÅŸin çoÄŸunlukla menfaat kısmı ön plandadır. Ama sadece maddi olması gerekmez, bazen hatır için yapılan ufak bir jest gibi masum bir görüntüde de tezahür edebilir...Düşmanımın düşmanı dostumdur, düsturundan çıkan bir yatma operasyonuyla da... Ya da sporun amatör yanını git gide kaybedip bir show-business’a dönüştüğü günümüzde, akıllı strateji adı altında da... Özetle ÅŸike hep olmuÅŸtur, ama zamanla çeÅŸitlenmiÅŸtir. KuÅŸkusuz ÅŸikenin olduÄŸu, ÅŸikenin konuÅŸulduÄŸu ya da ÅŸikenin tevatür haliyle de olsa en çok etrafında dolaÅŸtığı yer futboldur. En profesyonelleÅŸen, en büyük paraların konuÅŸulduÄŸu, en popüler spor odur çünkü... Öyle ki, uzun lig mücadelelerinin sonlarına doÄŸru, teknik, taktik, kondisyon hikaye kalır, bu dönemlerde futbolda ÅŸikeyle yatıp ÅŸikeyle kalkılır. Ä°ÅŸte geçen hafta oynanan Çaykur Rize ve Akçaabat Sebat maçı, böyle bir dönemde ÅŸike meselesini yine en tepeye taşıdı. Rize antrenörü Yılmaz Vural, takımının maça asılmamasına sinirlenerek yedek kulübesini terketti ve soyunma odasının yolunu tuttu. Vural’ın o maçta kastettiÄŸi ÅŸey hatır ÅŸikesiydi. Ãœstüne Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığı da karıştı mevzuya. Åžike günahtır, teÅŸvik primi de caiz deÄŸildir dedi özetle. TeÅŸvikti, hatırdı derken ÅŸike çeÅŸitleri çoÄŸalmaya baÅŸlayınca biz de toparlamaya karar verdik. Diyanet de dahil herkese rehber olması için, iÅŸte futbolda ÅŸike çeÅŸitleri ve tarihteki örnekleri.RAKÄ°P LEHÄ°NE ŞİKEÅžikenin en klasik ÅŸeklidir. Türkiye Ligi tarihinde resmiyete geçen ilk ÅŸike, 1963-64 sezonunda yaÅŸandı. KasımpaÅŸalı futbolcular, Karşıyaka maçında para alıp ÅŸike yaptıklarını itiraf edince, Ä°zmir takımı ligden düşürülür. Ancak Karşıyaka, Ä°dare Mahkemesi’ne baÅŸvurunca iki yıl süren bir hukuki maraton baÅŸlar. Mahkemede KasımpaÅŸalı oyuncuların ‘Şike yaptık’ demek için Beykoz’dan para aldıkları açığa çıkınca, 1966’da 1. lige geri dönerler. Bir baÅŸka örnek, 1990’da küme düşen Malatyaspor’un elindeki belgelerle Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu’na gitmesinden sonra yaÅŸanır. Malatyalılar Adanademirspor - Boluspor maçında ÅŸike yapıldığını iddia ederler. Tahkim Kurulu birkaç aylık incelemeden sonra ÅŸike yapıldığına karar verir. Ancak federasyon yeni sezon baÅŸladığı gerekçesiyle ÅŸike kararını dikkate almaz. Olan Malatyaspor’a olur. Ligden düştükleriyle kalırlar.HATIR ŞİKESÄ°Ligin son maçı için sahaya çıkıyorsunuz. Hiçbir iddianız kalmamış. Öyle ki, haftalar önce ÅŸampiyonluktan umudu kesmiÅŸsiniz. Avrupa Kupaları’na katılma gibi bir derdiniz zaten yok. Seyirciniz önündeki son maçınızda keyif alarak oynamak istiyorsunuz. O da ne! Ligde kalma derdindeki rakip takım oyuncuları soyunma odası çıkışında etrafınızı kuÅŸatıyorlar. ‘Abi, n’olur bugün fazla asılmayın! Bak zaten iddianız da yok nasılsa. Ekmek parası abi. Valla bak bugün kaybedersek düşeceÄŸiz.’ Maç baÅŸlayana kadar bu duygu sömürüsü devam ederse ne yaparsınız? Nasılsa lig bitti, garibanlara bir de biz yüklenmeyelim diyorsanız fazla kendinizi sıkmaz en kötüsü bir beraberlikle 90 dakikayı bitirirsiniz. Bu manevi baskı birçok durumda maddi baskıdan daha etkilidir. Tabii bu kayıtsızlık taraftarlar tarafından pek hoÅŸ karşılanmaz. ÖrneÄŸin 1968’e dönersek ÅŸampiyonluÄŸu garantileyen Ogün’lü, Ziya’lı, Selim’li, Abdullah’lı Fenerbahçe, son maçta o zamanki adıyla MithatpaÅŸa Stadyumu’nda (Ä°nönü Stadyumu) Åžekerspor’u ağırlar. Sarı-lacivertiler ÅŸampiyonluk sarhoÅŸluÄŸu içinde kendilerini sıkmayıp maç da karşılıklı gollerle 1-1 sona erince tüm stadyum ‘Şike... ÅŸike ... ÅŸike...’ diye inler. Seyirci Åžekerspor’un bu beraberlik sayesinde ve averajla kümede kalmasını hazmedemez.BAHÄ°S ŞİKESÄ°Futbolda iddia olur da hiç bahis konuÅŸulmaz mı? Tabii bahis söz konusu olunca da, bazı perde arkası oyunlar gündeme gelir. Ä°talya futbolu da, 1970’li yıllarda ‘Totonero’ (Kara loto) diye bilinen illegal totonun kucağına düşmüştü. Her sokakta, köşebaşında milyonlarca Ä°talyan’ın oynadığı totonero, futbolcuların da ilgisini çeker. Birçok takım ve ünlü futbolcunun adının karıştığı skandal iÅŸte bu totonero iÅŸinde 1980’de patlak verir. Paolo Rossi, Enrico Albertosi gibi futbolcuların, totoneroya para yatırıp ardından oyuncusu oldukları takımlarda skoru buna göre manipüle ettikleri anlaşılınca, iki ila dört yıllık cezalara çarptırılırlar. Ãœnlü Milan takımı da, o dönemde totonero ÅŸikesine karıştığı gerekçesiyle 1. ligden 2. lige düşürülür. Bu bahis skandalının bir benzeri, 2002 başında Türkiye’de patladı ama üzeri örtüldü. Eski Susurluk davası sanığı Ali Fevzi Bir’in adının geçtiÄŸi ÅŸike iddiasına baÅŸta Sadık Ä°lhan dört hakemin ismi karışır. Ä°ddiaya göre, hakemler, maçların önceden oynanan bahis sonuçlarına göre bitmesini saÄŸlamaktadır. Mahkemeye yansıyan olayda, iÅŸin içine birçok baÅŸka futbol adamının da adı karışır ama ÅŸike ispat edilemez.MÄ°LLÄ° ŞİKE1978 Dünya Kupası’nda heyecan dorukta. Tüm dünya gözlerini dikmiÅŸ Hollanda’nın finaldeki rakibini bekliyor. Ama o da ne! Gruptaki son maçların saatleri bir anda deÄŸiÅŸtirilir. Askeri cuntanın desteÄŸiyle Arjantin Milli Takımı önce televizyondan Brezilya’nın maçını izler. Brezilya maçının skoruna göre, Arjantin’in Brezilya’nın üzerinde averajla gruptan çıkabilmesi için rakibi Peru’yu en az 4 gol farkla yenmesi gerekmektedir. Maçın ertelenmesi dedikodulara yol açmıştır bile. Hakikaten de kulislerde konuÅŸulduÄŸu gibi Arjantin golleri birbiri ardına sıralayarak maçı 6-0 kazanır. Peru kalecisi Quiroga’yı böyle zayıf (!) bir gününde yakalamışken, Arjantinliler fırsatı kaçırmazlar. 2 de fazladan atarlar. Averajla gruptan çıkan Arjantin, finalde de Hollanda’yı 3-1 yener ve Dünya Åžampiyonu olur. Dört yıl sonraki Dünya Kupası’nda sıra bu sefer Batı Almanya ile Avusturya’nın saha içindeki dostluÄŸuna gelir. Her zaman iddialı Almanlar ilk maçta Cezayir’e yenilince ikinci tura yükselme ÅŸansları tehlikeye girer. Öyle ki, son grup maçında Avusturya’yı mutlaka yenmeleri gerekmektedir. Avusturya ise grup lideri kalabilmek için sadece tek farklı yenilmek durumundadır. Almanca konuÅŸan iki takım bu denklemi çözerler. Al gülüm ver gülüm ÅŸeklinde bir 90 dakikada erken bir gol bulup üzerine yatan Almanya ikinci tura yükselirken, Cezayirliler gözyaÅŸları içinde eleniÅŸlerini izlerler.TEÅžVÄ°K PRÄ°MÄ°Bu iÅŸ en çok, her sene ÅŸampiyonluk yarışı içinde olan 3 büyüklerin ilgi alanına girer. Ãœstelik yeni çıkan bir ÅŸey de deÄŸildir. EÄŸer 1960’ların gazetelerini karıştırırsanız ÅŸike ve teÅŸvik primi söylentilerinin o dönemde de manÅŸetlerde olduÄŸunu görürsünüz. ÖrneÄŸin 1963-64 sezonunda ÅŸampiyonluk için çekiÅŸen BeÅŸiktaÅŸ ve Fenerbahçe’nin yöneticileri birbirlerini suçlamadan duramazlar. BeÅŸiktaş’ın BaÅŸkanı Hakkı Yeten, rakiplerine teÅŸvik primi verdiÄŸi iddiasıyla Fenerbahçe’yi federasyona ÅŸikayet eder. Fenerbahçe boÅŸ durur mu? Onlar da BeÅŸiktaş’ın, son maçtaki rakipleri Altaylı futbolculara 2 bin 500’er lira teÅŸvik verdiÄŸini iddia eder. Sadece Fenerbahçe ve BeÅŸiktaÅŸ deÄŸil, Galatasaray da teÅŸvik primi suçlamalarına sık sık maruz kalmıştır tabii. 1986-87 sezonunda Galatasaray, 14 yıl aradan sonra ÅŸampiyonluk yolunda koÅŸarken, teÅŸvik primi dedikoduları yine ayyuka çıkar. Sarı-kırmızılı takımın yöneticisi Ergun Gürsoy’un BeÅŸiktaş’ın rakiplerini maddi olarak teÅŸvik ettiÄŸi söylenir. Malatyasporlu futbolcuların birer otomobil karşılığında BeÅŸiktaÅŸ maçına asıldığı iddiası bugün bile konuÅŸulur durur.SUSURLUK ŞİKESÄ°Bu ÅŸike türünün ismi ülkelere göre farklılıklar arz eder. ÖrneÄŸin Ä°talya’da Sicilya ÅŸikesi, Fransa’da Marsilya ÅŸikesidir. Özetle iÅŸin içine mafyanın karıştığı ÅŸikelerdir bunlar. Amatör maç deyip geçmeyin. 1998’in mayısında Türkiye Amatör Åžampiyonası finalleri unutulmayacak bir olaya sahne olur. Åžampiyonaya namaÄŸlup gelen Ankara takımı Pursaklar gayet iddialıdır. Ama karşılarındaki Ä°stanbul takımı Özsahrayıceditspor’un baÅŸkanı, Susurluk davası sanıklarından Ali Fevzi Bir’dir. Tribünde de kader arkadaÅŸları Ayhan Çarkın ile Sami HoÅŸtan oturmaktadır. Pursaklar 1-0 öne geçmesine karşın oyuncularının üstüste gördüğü kırmızı kartlarla dağılır ve ilk yarıyı 3-1 yenik kapar. Maçın ikinci yarısı için takımların sahaya çıkmaları beklenirken, Pursaklar yöneticilerinin açıklaması gelir: ‘Bizim zaten kazanma umudumuz yok. Sahadan çekilmeye karar verdik.’ Tribünde, oradaki bazı kiÅŸilerin Pursaklar takımını sahadan çekilmeye ikna ettiÄŸi, uzun süre konuÅŸulur.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!