Sihirli sözcük: Metabolizma

Son yıllarda en çok kullandığımız sözcüklerden biri de “metabolizma”.

Haberin Devamı

Bu yabancı sözcük özellikle kilo sorunu ile ilişkisi nedeniyle popüler hale geldi. Nedir, kimdir, ne işe yarar, neden hızlanıp, neden yavaşlar? Bu soruların yanıtlarını öğrenmek istiyorsanız yazıyı dikkatle okuyun.

Fransızların hoş bir deyimi var: “Kruvasan lezzetli bir Fransız çöreğidir, ağzınızda 30 saniye, midenizde 30 dakika, kalçalarınızda 30 sene kalır!” Glisemik değeri yüksek besinlerle beslenmenin zararlarını bu kadar güzel ifade eden pek az cümle olmalıdır. Şeker veya diğer karbonhidratlardan özellikle unlu besinler ve yağlardan aldığınız kalorileri abartırsanız hücreleriniz bu enerjileri yakıt olarak kullanıp size enerji sağlayacağı yerde, yağ olarak kalçanıza, göbeğinize yapıştıracaktır! Sonrası malum: Hoşgeldin şişmanlık ve merhaba metabolik sendrom!
Eğer metabolizmanız iyi işlemiyor ya da çalışırken sık hata yapıyorsa sağlığınızı korumanız güçtür. İyi işlemeyen metabolik süreçlerin sonucunun sadece kilo kontrolünün bozulması (kilo alma veya kilo kaybı) olduğunu zannetmeyin. Metabolizmanızın bozulması demek karbonhidrat, yağ ve protein metabolizmalarının da bu olaydan etkilenmesi demektir.

HIZLI MI YAVAŞ MI

Karbonhidrat metabolizması bozukluğunun kan şekerinde artma veya azalma, protein metabolizması bozukluluğunun ürik asit seviyesinde yükselme, yağ metabolizması bozukluluğunun kan yağlarında artış demek olduğunu bilirseniz sorunun önemini daha iyi kavrarsınız.
Kısacası çok sık duyduğunuz hipoglisemi (kan şekeri düşmesi), şeker hastalığı (kan şekeri yüksekliği), gut hastalığı (kan ürük asit seviyelerinin artışı), hiperkolesterolemi ve hipertrigliseridemi (dislipidemi) ve hatta karaciğer yağlanması gibi sağlık sorunlarının arkasında yatan temel sorun çoğu kez bozulmuş metabolik süreçlerdir.

NELER OLUYOR NELER!

Sağlıklı ve kaliteli bir hayattan söz ediyorsanız metabolizmanızın düzenli ve dengeli işlemesine dikkat etmeniz, metabolik süreçlerin ne düzeyde olduğunu yıllık sağlık kontrollerinizde mutlaka izlemeniz gerekiyor. Bir kez daha hatırlatalım: Metabolizmanızın nasıl ve ne hızla işlediği çok önemlidir.
Metabolik sendromda karbonhidrat metabolizmasının etkilenmesi, şekere karşı toleransın bozulması veya şeker hastalığı, yağ metabolizmasındaki dengesizlik, trigliserid artışı ve HDL kolesterol azalışı, protein metabolizmasında hasarlanma söz konusu. Bu ise ürik asit birikimine  neden olmaktadır. Kanda artan insülin hormonu, hipertansiyon, karaciğer yağlanması, karın çevresinde ve karın içi organlar etrafında aşırı miktarda yağ birikmesi ve kanın pıhtılaşmaya eğilimli bir hale gelmesinin altında yatan gizli güç de aynıdır: Metabolik bozukluk ve bu bozukluğun sonucu gelişen aşırı insülin birikimi!
Eğer pankreas bezinizden fazlaca insülin salgılanmasına yol açmayacak ya da onu aşırı insülin salgılamaya tahrik etmeyecek bir beslenme planı yapabilirseniz sahip olduğunuz metabolik bozukluğu tetiklemez, sorundan etkilenmezsiniz.

Yazarın Tüm Yazıları