Sıcak para herkesin işine geliyor

ÇOK yüklü yabancı fon girişi var ve farkında mısınız; bu kez "sıcak para iyi de, çıkarken ne olacak?" sorusunu, hiç kimse sormuyor. Çünkü bu furya hemen herkesin işine geliyor.

Türkiye’de risk görmeyip, birbirinin peşine takılıp gelen kısa vadeli yabancı sermaye, kısa dönemde yüksek kárlar peşinde ve bunun yerlerinden birinin Türkiye olduğunu düşünüyor. ABD’de hava döndü, yeniden çok olumlu bir seyir gözleniyor. Önceki gün gelen veriler de bu iyileşmeyi doğrular nitelikte. İşte önümüzdeki iki ay yönettikleri fonun gelir gideriyle uğraşacak olan fon yönetimleri, yılın sonu gelmeden son bir "fahiş kár"ın peşindeler. Çünkü fon yöneticileri paçal olarak yıllık kárlarını maksimize edip yatırımcılarına daha fazla para kazandırmak, dolayısıyla aldıkları komisyonu da artırmak peşindeler.

Dün Londra’dan konuştuğumuz bir uluslararası büyük banka temsilcisi, Türkiye’nin de içinde bulunduğu tüm gelişmekte olan ülkelere, yeniden çok yüklü bir akım görüldüğünü söyledi. Özellikle "enflasyonist baskı" altında olan gelişmekte olan ülkelerin, kurların seviyelerinin düşmesine de razı olduklarını kaydeden aynı bankacı, Türkiye’nin de bu kategori içinde olduğunu söyledi.

Yani bu furya Merkez Bankası’nın da işine geliyor. Kurlardaki artış nedeniyle enflasyon hedefinden daha da uzaklaşan Merkez Bankası kurların düşmesini, dolayısıyla yabancı sermaye gelişini memnuniyetle karşılıyor. Onun amacı, mümkün olduğunda çabuk bir sürede enflasyonun hedeflere yakınsamasını temin etmek.

Bu durum hükümetin işine geliyor çünkü seçim yılına girilecek olmasına rağmen mali disiplin ihtiyacı giderek artarken, gelen bu sıcak para, yine çarkların yağlanmasını daha hızlı dönmesini sağlayacak. Dolayısıyla seçim öncesi büyümeye katkı yapacak...

İçerideki bankaların işine geliyor çünkü bu hareketten yararlanıp, kárlarını yükseltiyorlar. Bırakın yabancılara aracılık etmeyi, kendi portföylerini iyi yönetseler, bu iniş çıkışlardan önemli miktarlarda kár elde ederler. Bunu da yapıyorlar, zaten...

Yerli yatırımcıların işine geliyor çünkü yabancılar döviz sattıkça, döviz borcu olan bunu bir fırsat olarak görüp ucuza döviz alıp, bir kenara koyuyor. Hazine bonosu olan yatırımcı yabancılara uygun gördüğü bu fiyatlardan elindeki malını satıyor.

DÖNÜŞ VADESİ GELDİĞİNDE

Özetle bu sıcak para furyasından herkes memnun görünüyor.

İşte bu nedenle bu furyanın bir süre daha etmesi bekleniyor. Görüştüğümüz Londra’daki bankacı, kısa bir süre daha devam etse bile, artık bu furyanın kesilmeye başlayacağını tahmin ettiğini söylüyor. Buna karşılık, bu kadar akımın bile kendileri için sürpriz olduğunu hatırlatıp, "Yani beklediğimizden uzun süre bu akım devam ederse, artık bizim için de sürpriz olmayacak çünkü fonların iştahı şaşırtıcı" demeyi ihmal etmiyor.

Kısa sürse de, uzun sürse de bir gerçek var ki; Türkiye’ye gelen kısa vadeli sermaye, o korktuğumuz 2006 Mart-Nisan dönemindeki miktarına kıyasla, şu anda çok daha yüksek miktara çıktı . Buna rağmen daha da yükseleceği tahmin ediliyor.

Yani demek istiyoruz ki; herkesin işine gelen şu andaki akım bir gün bitecek, daha doğrusu tersine dönecek. Ve bu geri dönüşün süresi o kadar uzun değil.

Bankacılar gelen sıcak paranın, iki ay önce Türkiye’de olan sıcak para gibi bile olmadığını, çok daha kısa vadeli geldiğini söylediler. Yani ocak en geç şubat gibi, şimdi gelen bu sermaye, ülkesine geri dönecek gibi gözüküyor.

İşte herkesin işine gelen bu akış bir gün tersine dönünce, bundan kim zarar görecek sorusunun yanıtını aramak gerekiyor. Merkez Bankası döviz rezervi biriktirmek durumunda ve IMF’nin son staff raporunda, mayıstaki çıkış sırasında rezervlerinden çok fazla satış yapıp, kurların fazla yükselmesini engellediği için Merkez Bankası yönetimini eleştirdiğini biliyoruz.

Yani o dönem geldiğinde kurlar da, bu furyayla düşmeyen faizler de, çok daha fazla yükselecek. Umarız, alkışlayanlar, akım tersine döndüğünde ne olacağını hesap ediyorlardır.
Yazarın Tüm Yazıları