Bir ada, bir çocuk... KKTC’de çocukla görmeniz gereken 10 yer

Lefkoşa’da eski şehrin
sokaklarını dolaşın
Lefkoşa’da, yüzyıllar öncesinde yerleşim yalnızca surlarla çevrili olan alan içindeymiş. Venedikli mühendis Julio Savarnano’nun bir sanat eseri olarak görülen 3 mil uzunluğundaki surları, şehri eski ve yeni şehir olmak üzere ikiye ayırıyor. Surlar içinde kalan dar ve çıkmaz sokaklarda yürümek oldukça zevkli.

Girne Kalesi’ni
ziyaret edin
Bizanslılar, bu kaleyi Arap akınlarına karşı Girne’yi savunmak için inşa etmiş. Ortaçağdan günümüze dek gelen etkileyici yapılardan biri… Girne, geçmişte ticaretin merkeziymiş. Bu yüzden dönem dönem gerçekleşen saldırılar sonrasında yapılan
restorasyonlarla bugünkü halini almış.




Batık geminin
izini sürün
Kalenin içindeki Batık Gemi Müzesi çocukların en çok görmek istedikleri yerlerden… Burada, günümüze kadar bulunmuş olan en eski batık olarak bilinen Helenistik dönemden kalma, 2 bin 300 yıllık Girne Batığı’nı mutlaka görün.

Limanda Kıbrıs
mutfağının tadına bakın
Venedik yapımı eski evleri görmek ve küçük kafe, restoran ve tavernalarında bir şeyler yemek için Girne Yat Limanı’na gidebilirsiniz. Burada, şeftali kebabı, molehiya ya da piruhi gibi Kıbrıs lezzetlerinin de tadına bakabilirsiniz. Çocukların Kıbrıs köftesi ile hellimli böreğe hayır diyeceklerini sanmıyorum. Marinadaki rengârenk balıkçı tekneleri küçük
büyük herkesin ilgisini çekiyor.

Aziz Hilarion Kalesi’nden
manzarayı izleyin
Girne’deki Aziz Hilarion Kalesi’ni ve üzerine inşa edildiği tepeyi, ‘Star Wars’ filmlerinde Luke Skywalker’ın yaşlandığında yalnız yaşadığı yere benzettik. Kaleye bu gözle bakınca, Kıbrıs’ın en yüksek tepesindeki ve en eski yapılarından biri olan bu kaleyi gezmeden dönmek istemedik. Şehirden bakıldığında ulaşılması imkânsız gibi görünüyor ancak kaleye çıktığınız zaman bütün Girne ayaklarınızın altında... Buradan dürbünle şehri incelemek oldukça eğlenceli.

Altın kumlu plajları keşfedin
Kıbrıs’a gidip denize girmeden olur mu! Gazimağusa’daki (Magosa) altın kumsallar dünyanın en iyi plajları arasında. Karpaz Yarımadası Caretta caretta’lar ve nesli tükenmekte olan akdenizfoku başta olmak üzere yüzlerce çeşit balık, kuş ve deniz canlısına ev sahipliği yapıyor. Yarımadanın güneyine inerseniz, Dipkarpaz Köyü’ne 15 kilometre mesafede, iki sahilden oluşan ‘Altınkum Sahilleri’ne mutlaka gidin. Yaklaşık 4 kilometrelik sahil, Caretta caretta’ların yumurtalarını bıraktığı üreme alanı.




Yabani eşeklere selam verin
Dipkarpaz tarafına gittiğinizde milli parkı da ziyaret etmeyi unutmayın. 1974’te Kıbrıs Barış Harekâtı’nın başlamasıyla birlikte güneye göç etmeye başlayan Karpazlı Rumlar, hayvanlarını da geride bırakmış. Burada yaşayan hür eşekler de bu bölgede varlıklarını sürdürüp çoğalmaya devam etmiş. Geçen yıllarda Karpaz’daki eşekler milli park içinde özel bir bölgeye toplanmaya başladı. Oğlum hayatında ilk defa canlı bir eşek gördü, yüzündeki şaşkınlık da bizim için görülmeye değerdi.

Soli Antik Kenti’ni görün
Milattan önce kurulan dokuz Kıbrıs krallığından biri olan Soli Antik Kenti’ni Lefke’de ziyaret edebilirsiniz. Burada, günümüze kadar gelen en önemli eserlerin başında Kıbrıs’ta inşa edilen ilk kiliselerden biri olan Soli Bazilikası ve ilk uzun tiyatro eserlerinin oynandığı söylenen
Soli Tiyatrosu var. Biz denk gelememiştik ancak amfitiyatroda açık hava konserleri veriliyormuş, gitmeden mutlaka araştırın.

Büyük Han’da alışveriş yapın
Lefkoşa’daki Büyük Han, adadaki önemli mimari yapıların başında geliyor. Kıbrıs’ta Osmanlı’dan günümüze kalan iki handan biri. Dikdörtgen bir avlunun etrafında iki katlı, revaklı mimariye sahip bir yapı. Han, pek çok dükkâna ev sahipliği yapmasının yanı sıra içinde galeri ve sanat merkezi de var. Ayrıca lokantalar ve kahvehane de... Oğlumla hediyelik eşya bakmak için Büyük Han’ı gezdik. Eskiden hanlarda yolcuların konakladığını, şimdi buraya alışveriş yapmaya gelindiğini anlattığımda şaşırdı.




Rüstem Kitabevi’nde
tarih kitaplarını inceleyin
Lefkoşa’da, Kıbrıs Vakıflar İdaresi Binası’nın karşısındaki Rüstem Kitabevi, 1937’den beri hizmet veriyor. Osmanlı mimarisi özellikleri taşıyan binanın alt katındaki kitap rafları tavana kadar uzanıyor. İçinde kafe ve sanat galerisi de var. Oğlumla birlikte Kıbrıs’ın tarihini anlatan kitaplara baktık; İngilizce kitaplarla 50 parçalık yapboz satın aldık. Arka bahçesinde kahve içerken üst katta Kıbrıs yemekleri sunan bir restoranı olduğunu da öğrendik. Müzayedeler, konserler ve sergilerle burası küçük bir sanat kompleksi.