GeriSeyahat Yavru Vatan’ın gizli cenneti: Karpaz Yarımadası
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Yavru Vatan’ın gizli cenneti: Karpaz Yarımadası

Yavru Vatan’ın gizli cenneti: Karpaz Yarımadası

Mükemmel Akdeniz havası, sakinlerinin sempatik konuşma tarzı, tarihi köyleri ve eşsiz doğasıyla Kıbrıs dört mevsimlik bir tatil adası. Kendinizi yabancı hissetmeden turist olmanın keyfini süreceğiniz yegâne yer Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Maraş’tan Karpaz’a, denizin tadını bu aylarda bile çıkarabilirsiniz.

Ucuz uçak bileti bulur bulmaz hiç düşünmeden gönül rahatlığıyla seyahat planı yapabileceğimiz Yavru Vatan hem yabancı bir dil bilmeye hem de vize derdiyle uğraşmamıza gerek olmayan, en yakınımızdaki belki tek yer. Kıbrıs’ı gezmek için en ideal dönem, bize göre sonbahar. Ilıman ikliminin etkisiyle hava hâlâ güzel ve ortalık çılgın turist kalabalığından arınmış...

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde rotamızı, Maldivler’i anımsatan denizi, upuzun kumsalları, yol boyunca eşlik eden doğası ve antik kalıntılarıyla Karpaz Yarımadası’na çevirdik. Daha önce Girne veya Lefkoşa’ya gitmiş ama Karpaz Yarımadası’ndan Zafer Burnu’na uzanan rotayı henüz deneyimleyememiş olanlara detaylı bir rehber hazırladık.

Önce ‘hayalet şehir’

Ercan Havaalanı’ndan kiraladığımız araca atladığımız gibi yönümüzü 46 yıldır ‘hayalet şehir’ olan Kapalı Maraş’a çevirdik. 8 Ekim 2020’de sadece 1.5 kilometrelik sahil kesimi ve buraya giden bir caddesi açılmıştı. Maraş’a girilen turnikelerin hemen yanında bisiklet kiralayabileceğiniz bir alan var. İki saat için 15 lira ödeyerek dilediğiniz bisikleti seçip Maraş’ı gezebiliyorsunuz. Biz bu şekilde açık olan tüm caddelerde gezip Maldivler’i andıran upuzun sahiline indik ve yıkık binalar arasındaki sokaklarında içimiz burkularak birçok fotoğraf çektik. Bölgede şu an sadece bir orduevimiz var, bir de BM binası. Açıkken Kıbrıs’ın turizm gelirinin yüzde 50’sinden fazlasını karşılayan bölge 1974’te yapılan harekât sırasında Rumların bıraktığı şekilde kalmış. Bir film platosu gibi etkileyici sokaklarını görmelisiniz.

Yavru Vatan’ın gizli cenneti: Karpaz Yarımadası

Kapalı Maraş’tan sonra rotamızı çevirdiğimiz Magosa, 1974’ten sonra ‘Gazi’ unvanı almış. Burada çok sayıda gezilip görülecek tarihi yapı var. Hepsi birbirine yakın olduğu için iki-üç saatte gezebilirsiniz. Dünyadaki sayılı ikona müzelerinden St. Barnabas İkon ve Arkeoloji Müzesi; Lüzinyan döneminde yapılmış, gotik mimarisiyle büyüleyici bir yapı olan ve Magosa’nın fethiyle Lala Mustafa Paşa Camisi olarak varlığına devam eden St. Nicolas Katedrali... Katedralin önündeki boş meydandan görünen, Salamis’ten getirilen taşlarla yapılmış üç sütunlu kalıntıların olduğu alanda Venedik Sarayı kalıntıları;  3 yıl burada kalan Namık Kemal’den adını alan zindanlar, Canbulat Müzesi, Gazi Magosa Şehitler Anıtı ve Othello Kalesi; güçlü yapısı sayesinde bugüne ulaşmış ve Osmanlılar tarafından Sinan Paşa Camisi’ne çevrilmiş St. Peter&St. Paul Kilisesi görülmesi gereken yerler...

Ayrıca, Lala Mustafa Paşa Camisi’nin önündeki anıt Cümbez ağacı 700 yaşında; dut ve incir karışımı bu ağacı kesin fark edeceksiniz. Burada kısa bir mola için önerimiz Petek Pastanesi. Restoran fiyatları ve menüsü fena değil ancak özellikle tatlıları iştah kabartıcı.

Kuzey Kıbrıs’ın kesinlikle gezilmesi gereken yerlerinden Salamis Antik Kenti, Magosa yakınlarında... Bu antik kent, zamanında çok önemli bir limanmış. Şehrin kurucusu Truva Savaşı kahramanlarından Teukros, şehre Yunanistan’dan geldiği Salamis Adası’nın adını vermiş. Kalıntılar arasında hamam, gymnasium, sütunlu cadde ve stadyum, sarnıçlar, tapınaklar, su kemerleri var. Burayı gezmek için en az iki saat ayırın ve unutmayın, saat 15.30’dan sonra ziyaretçi kabul edilmiyor. Salamis Antik Kenti’nden biraz ilerideki Enkomi Antik Şehri, kral mezarları ve Barnabas Manastırı’nı da rotanıza ekleyin.

Dipkarpaz, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin en kuzeyinde. Eski köylerin içinden geçip mükemmel renkteki denize ulaşıyorsunuz. Büyüleyici bir yolculuğun başlangıcı gibi. Maldivler’i andıran mavi-yeşil denizine bu civardaki hemen her yerden girebiliyorsunuz. Uzun, sapsarı kumsallar ve genellikle herhangi bir tesis tarafından işletilmeyen plajlar ücretsiz, herkese açık. Ama siz yarımadanın en ucundaki burna kadar devam edin ve Altınkum’da denize girin. Karpaz Yarımada-sı’ndan Zafer Burnu’na kadar uzanan rota üzerinde yolunuza çıkacak sevimli eşekler için yanınızda yiyecek bulundurmayı da ihmal etmeyin; zira bu şirin eşekler sizden ‘haraç’ almadan yola devam etmenize izin vermiyor!

Yavru Vatan’ın gizli cenneti: Karpaz Yarımadası

Her köy ayrı bir güzellik

Dipkarpaz’da gezilmesi gereken turistik yerlerin başında Apostolos Andreas Manastırı geliyor. Kıbrıs’ın en doğusunda, yarımadanın ucundaki Zafer Burnu’nun güneyine kurulan manastır, yüzlerce yıl Ortodoksların hac yolu üzerindeki önemli bir durak noktası olmuş.

Bir zamanlar Finikelilerin de yaşadığı bölgedeki Agios Philon Kilisesi, Karpaz halkını MS 4’üncü yüzyılda Hıristiyanlaştıran azizin adına yapılmış. Agios Philon Kilisesi, Helen ve Roma yıkıntıları üzerine inşa edilmiş. Aphendrika ve Meryem Ana’nın kucağında oturan İsa’yı, beş meleği ve havarileri gösteren değerli mozaikleri MÖ 2’nci yüzyıldan kalma.

Panaya Kanakaria Kilisesi, bu bölgede görülmeye değer diğer tarihi duraklardan biri. Ayrıca Dipkarpaz’daki köylerin hemen hepsinde en az bir kilise veya antik yapı bulabilirsiniz. Avtepe, Sazlıköy, Kaleburnu, Boltaşlı, Yeni Erenköy bu köylerden bazıları... Eğer zamanınız ve ayrıca arazi aracınız da varsa Kantara Kalesi’ne kadar çıkmanızı tavsiye ederiz.

Sakinlik isteyen Dipkarpaz’da, hareket isteyen Magosa’da kalsın

Karpaz Yarımadası’nın hem sahil hem de iç kesimlerinde birçok otel ve pansiyon var. Eğer biraz eğleneceğiniz bir bölgede olmak istiyorsanız hareketli gece hayatıyla bilinen Gazimagosa’daki otelleri tercih edebilirsiniz. Sessiz bir yer arayışında olanlara Dipkarpaz bölgesinde Oasis at Afliyon’u önerebiliriz. Özel Çevre Koruma sınırları içinde, eski bir Rum limanı üzerine inşa edilmiş. Yanı başında Ayios Philon Kilisesi, önünde uçsuz bucaksız deniz ve çok lezzetli yemekleriyle günbatımına karşı konumlanmış bir de restoranı var. Gecelik oda fiyatı, iki kişi, kahvaltı dahil 400 lira ödedik. Burayı daha önceden bilseydik daha uzun kalırdık. Otel ve restoranların önünde şezlong ve şemsiye var. İsterseniz boş kumsalları veya halk plajlarını da kullanabilirsiniz. Sea Bird Motel’de yer olmadığı için kalamadık ama harika plajında denize girdik. Şnorkel ve  deniz gözlüklerinizi unutmayın.

Yavru Vatan’ın gizli cenneti: Karpaz Yarımadası

Trafik soldan ama siz yine de araç kiralayın

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne dış hatlardan, pasaport kullanmadan ve yurtdışı çıkış pulu almadan, sadece kimlik kartınızla gidebilirsiniz.

İki doz aşınızı olmuş olmanız gerek. Ayrıca 72 saati geçmemek üzere yapılmış negatif PCR test sonucunuz isteniyor.
Aşı kartınızın ekran görüntüsünü hazır edin. Ayrıca AdaPass yani ülkeye giriş formunu adapass.gov.ct.tr üzerinden veya uçakta dağıtılanlardan alıp doldurabilirsiniz.

Telefonlarınızı uluslararası dolaşıma açtırmalısınız.

Kapraz Yarımadası rotası için kesinlikle araç kiralamalısınız. Ercan Havaalanı çıkışında taksiler ve otobüsler var.

Aklınızda bulunsun; taksiler pahalı, otobüsler yavaş ve eski. Eğer zamanı iyi değerlendirmek ve kısa sürede birden fazla yer görmek istiyorsanız araç kiralama iyi bir tercih olabilir.

Biz discovercars.com internet sitesinden; Ercan Havaalanı’ndan alıp yine aynı yere bırakacağımız uygun bütçeli bir araç seçtik. 5 gün için toplam 1.600 lira ödedik, seçtiğiniz araç sınıfına göre değişiklik gösterebilir. Trafik tersten akıyor.

Sürücü koltuğu sağda, vites sürücünün solunda. Her zaman yolun solundan gidiyorsunuz. Yollar çok virajlı değil.

Hız kurallarına dikkat edin.

False