GeriSeyahat Sürdürülebilir turizmin öncüsü: Palau’nun sessiz devrimi
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Next Sosyal
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Sürdürülebilir turizmin öncüsü: Palau’nun sessiz devrimi

Sürdürülebilir turizmin öncüsü: Palau’nun sessiz devrimi

Batı Pasifik’in kalbinde, 300’den fazla adadan oluşan, turkuaz sularla çevrili ve tropikal ormanlarla örtülü küçük bir ülke bulunuyor: Palau Cumhuriyeti. Endonezya’nın kuzeyinde ve Filipinler’in doğusunda yer alan bu ada ülkesi, doğanın korunması ve sürdürülebilir turizm politikalarıyla dünya çapında dikkat çekiyor. Küçük yüzölçümüne rağmen Palau, çevresel duyarlılığıyla büyük adımlar atan bir destinasyon olarak öne çıkıyor.

Palau, 1981 yılında nükleer silahları anayasasında yasaklayan ilk ülke olurken, 2009’da ise denizlerinde ticari köpekbalığı avcılığını yasaklayarak dünyanın ilk köpekbalığı koruma alanını kurdu. Bu çevre dostu yaklaşım, ülkenin turizm politikasının temelini oluşturuyor.

Ancak 2014-2015 yılları arasında yaşanan yoğun turist akını, özellikle kitlesel Çin turizminin etkisiyle, ülke ekosistemi üzerinde baskı oluşturdu. Yıllık ziyaretçi sayısı 170 bine ulaşarak tarihi bir zirveye çıktı. Yerel halk, ziyaretçilerin çevre üzerindeki etkilerini doğrudan gözlemlemeye başladı.

Bu dönemin ardından Palau yönetimi, turizmi tamamen yeniden yapılandırdı. “Bozulmamış Cennet Palau” stratejisiyle sürdürülebilir ve çevreye duyarlı bir turizm modeli benimsendi: daha az ama bilinçli ziyaretçi, daha yüksek katkı ve daha düşük çevresel etki.

GEZGİNLERDEN “SÖZ” ALINAN İLK ÜLKE

Palau, 2017 yılında turizmde bir ilke imza attı: Ülkeye giriş yapan ziyaretçilerin pasaportlarına, Palau adalarını koruyacaklarına dair söz verdikleri bir taahhüt damgası basılmaya başlandı. Bu uygulama, turizmi sadece bir deneyim değil, aynı zamanda bir sorumluluk haline getirdi. Bu taahhüt, resiflere zarar veren güneş kremlerinin yasaklanması, çevresel koruma için “Yeşil Ücret” sisteminin uygulanması gibi birçok çevreci politikaya ilham verdi.

Sürdürülebilir turizmin öncüsü: Palau’nun sessiz devrimi


DİĞER ADALAR ÖRNEK ALIYOR

Palau’nun başlattığı bu model, diğer Pasifik ülkelerine de örnek oldu. Vanuatu ve Cook Adaları, “yenileyici turizm” modelini hayata geçirirken; Fransız Polinezyası, Bora Bora dahil olmak üzere, “yavaş turizm” yaklaşımını benimsemeye başladı. Turizm baskısını azaltmak için gelen ziyaretçi sayısına sınırlama getirildi.

PANDEMİ SONRASI YENİ BAŞLANGIÇ

Covid-19 pandemisi, Palau gibi turizme bağımlı ada ülkelerini derinden etkiledi. 18 bin kişilik nüfusa sahip ülkede binlerce kişi işsiz kaldı, ekonomik gelirler ciddi oranda azaldı. Pandemi öncesinde yılda ortalama 118 bin ziyaretçi ağırlayan ülke, Nisan 2022 itibarıyla tam aşılı turistlere yeniden kapılarını açtı. Seyahat erişimi ise geçmişe göre çok daha kolay.

Sürdürülebilir turizmin öncüsü: Palau’nun sessiz devrimi


DOĞAYLA BÜTÜNLEŞEN BİR TATİL

Palau’yu ziyaret edenler için sayısız aktivite mevcut: şnorkelli yüzme, dalış, kürek sörfü, doğa yürüyüşleri ve iğnesiz denizanalarıyla yüzme, adanın sunduğu eşsiz deneyimlerden sadece birkaçı. UNESCO Dünya Mirası listesindeki Kaya Adaları, Palau’nun başlıca cazibe merkezlerinden biri. Zengin tarihi ve anaerkil toplumsal yapısıyla da öne çıkan Palau, geleneksel teknelerle yapılan günübirlik kültürel gezilerle ziyaretçilerine unutulmaz anlar sunuyor.

Daily Mail’in “Inside the country so beautiful you have to sign a pledge to protect it before entering” başlıklı haberinden derlenmiştir.

False