GeriAydını Keşfet Romalılardan Beri Zeytin Veren Ağaçları Var
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Romalılardan Beri Zeytin Veren Ağaçları Var

Romalılardan Beri Zeytin Veren Ağaçları Var

Melis Alphan

İnciri ya da zeybeği kadar ünlü değil belki ama…

Aydın’ın orkideleri de en az onlar kadar muazzam.

İl sınırları içinde 100 civarında orkide türüne rastlanıyor. En bilinenleri, Çıplak Adam Orkidesi.

Şekli gerçekten de çıplak bir adamı andırıyor. Sanki bir ressam fırçasıyla çizmiş, o çizim canlanıp

bitki olmuş. Dünyanın en ilginç çiçekleri arasında sayılan bu orkidenin Avrupa’da dernekleri bile var.

Aydın’ın orkideleri anlatmakla bitmez ama ne yazık ki bu orkidelerin soyu baskı altında. Zira salebin hammaddesini oluşturan orkideler, kilosu pahalı olduğundan, kırsal kesimdeki insanlar tarafından toplanıyor. Orkidelerin toprağın altında iki tane yumrusu var; toplansa bile yumrulardan birinin mutlaka toprağın altında bırakılması gerekir ki bir sonraki yıl yeniden canlansın. Ama kırsaldaki bilinçsiz kişiler, kilo versin diye toprağın altında yumru bırakmadan bu çiçekleri topluyor. Bu konuda kırsalda bilinçlendirme çalışmalarının yapılması gerek.

Aydın’da sadece orkideler yok…

Dünyanın başka hiçbir yerinde yetişmeyen endemik türlerden anıt ağaçlara, Aydın zengin bir

bitki örtüsüne sahip. Sadece Kuşadası’ndaki Dilek Yarımadası-Büyük Menderes Deltası Milli Parkı’nda 804 bitkinin varlığı tespit edildi. Her yıl bilim insanları burada çalışma yürütüyor ve yeni keşiflerle sayı artıyor.

Milli Park’ta nadir ve endemik 6 bitki türü var: Aydın Ölmezçiçeği, Kıyı Sarımsağı, Tüylü Çan Çiçeği, Büyük Çiçekli Mürdümük, Anadolu Ebegümeci ve Nakil Çiçeği.

Dünyada yok olan, halk arasında yabani enginar diye bilinen Tülüşah çiçeği de Kuşadası’nda belediyeye ait 5  dönüm arazide keşfedildi ve tellerle çevrilerek koruma altına alındı. EKODOSD (Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği) bu bitkinin çoğaltılmasını ve turizme kazandırılmasını istiyor.

Dernek Başkanı Bahattin Sürücü “Artık botanik turları dünyada yaygın şekilde yapılmaya başlandı. Bu bitki Haziran’da, yani turistlerin geldiği mevsimde açtığı için bulunduğu alanda peyzaj düzenlemesi yapılarak tanıtılmasını istiyoruz” diyor.

Sürücü bu yıl, Antalya 2016 Expo’nun sembol bitkisi seçilen ve sadece Antalya, kısmen de Denizli’de olduğu bilinen Şakayık bitkisinin Aydın bölgesinde de yetiştiğini tespit ettiklerini söylüyor: “Milli Park’ın yaklaşık 1000 metre yüksekliğinde bir yerinde Türkiye’nin en büyük şakayık popülasyonunu keşfettik. Milli Park korunan alan olduğu için bitki kendi kendine yayılmış.”

Gelelim Aydın’ın anıt ağaçlarına…

İl sınırları içinde, yaşları 500’den başlayan 100’e yakın anıt ağaç veya anıtsal niteliği olan ağaç var. Bunlardan 20 tanesi Kuşadası’nda. Hele bir zeytin ağacı var ki, 1751 yaşında. Yani bu ağacın zeytinini MS 265 yılında Romalılar yemiş. Ve bugün hala bu ağacın zeytini yeniyor.

Aydın Büyükşehir Belediyesi ve EKODOSD, eko-turizm alt yapısı oluşturmak için çalışmalar yürütüyorlar. Belediye, Bafa Gölü’nün kıyısındaki bir balıkçı köyünde eko-turizm merkezi inşa etti. Kuş gözlemciliği için bu coğrafya bire bir. Özellikle Bafa, kuş türleri açısından Türkiye’nin en zengin alanlarından biri. Hemen arkasındaki Azap Gölü’nde de kuş gözlem kulelerinin kurulmasına yönelik çalışmalar sürüyor.

Beş Parmak Dağları, eski adıyla Latmos’daki bir köyün eski ilkokulu restore edilerek Doğa Tarih Müzesi niteliğinde bir ziyaretçi tanıtım merkezine dönüştürülecek. Dağa gelecek turistler burada bilgilendirildikten sonra dağa çıkacaklar.

Latmos’da, 8 bin yıl önce burada yaşayan insanların duvarlarına resim yaptıkları 172 mağara bulundu. Dünyada çok daha eski mağara resimleri olsa da, buradakiler konu ve üslup açısından farklı. Mağara resimleri genellikle savaş ve av sahnelerinden oluşurken, Latmos’dakilerin konusu insan, aile ve kadın. Eşlerin birbirlerine olan sevgileri, düğün törenleri ve ilkbahar şenliklerinin resmedildiği, mutluluğu yansıtan resimler bunlar. Mutlaka turizme kazandırılmalı.

Latmos’da sadece mağara resimleri değil, 13 tane de Bizans dönemine ait manastır var. 7. Yüzyıl’da Arap istilasından kaçan Hristiyanların saklandığı, barındığı dağ burası.

Dağda gerçek anlamda bir bitki araştırması yapılmadı bugüne kadar. Ama Bafa Gölü civarında yapılan tespitlerde 325 bitki türünün varlığı belirlendi. Dağın her tarafı bitki kaynıyor. Botanik konusunda çalışan bilim insanlarının dağda sıkı bir çalışma yapması lazım.

Aydın’ın biyoçeşitliliğini korumak için özellikle Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na büyük iş düşüyor.

Burada keşfedilmiş ama korunması gereken… Ve aynı zamanda keşfedilmeyi bekleyen bir hazine yatıyor. Bu hazine gün yüzüne çıkarılmalı ve tüm dünyanın gelip görmesi için tanıtımı yapılmalı.

False