GeriSeyahat Panama'nın ilginç yerlileri: Emberra
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Panama'nın ilginç yerlileri: Emberra

Panama'nın ilginç yerlileri: Emberra

Hayatımın en ilginç tecrübelerinden birisiydi sanırım Emberra yerlileri ile tanıştığımız o gün. Panama’da yaşamaya başladığımız ilk günden itibaren, hikayelerini duyduğum yerlilerle nasıl bir araya gelebiliriz diye araştırıyordum ve sabırsızlanıyordum. İşte Emberra yerlileri ile ilgili detaylar...

Emberra yerlileri, Panama’da National Park içerisinde farklı bölgelerde yaşıyorlar, bazıları bir kaç aile, bazıları ise daha kalabalık. Geçmiş dönemlerde Panama ve Colombia arasındaki Darien bölgesinde yaşayan Emberra yerlilerinin bir kısmı Kolombiya’nın bağımsızlığını ilan etmesi ile Panama’ya göç etmişler. Bir kısmı derken Panama’da 33 bin, Kolombiya’da ise 50 bin Emberra yerlisi olduğu biliniyor. Panama’daki yerliler şu an Panama hükümetinin izni ile Chagres National Park içerisinde, kendilerine özgü yaşam tarzlarına müdahale edilmeden, kendi tercih ettikleri şekilde yaşıyorlar. İşte bu farklılıklar, yaşam tarzlarını medeniyete maksimum bir saatlik mesafede koruyabilmiş olmaları merakımızı her geçen gün arttırıyordu. Ve sonunda beklediğimiz gün geldi. Emberra halkıyla tanışabilmek, Puerto Corotu bölgesine ulaşabilmek için erken saatlerde yola çıktık.

Panama’da günler zaten hep erken başlıyor, güneş erken doğuyor, kuşlar erkenden uyandırıyor bizleri. Buluşmak için sözleştiğimiz noktaya ulaşabilmek için yaklaşık 40 dakika bozuk bir arazide, ormanlık yolda ilerledik. Gördüğümüz ağaçlar, bitkiler, doğa o kadar etkileyici, o kadar güzeldi ki, yolun nasıl geçtiğini anlamadık bile. Sözleştiğimiz kıyıya ulaştığımızda bir kaç genç, yerel kıyafetleriyle bizi karşıladılar. Bindiğimiz sallarla nehirde yaptığımız ufak bir tur sonrasında yerlilerin yaşadığı adaya ulaştık ve kabilenin üyeleri tarafından karşılandık. Karaya ayak bastığımız ilk dakikalar karşılıklı kaçamak bakışlar ve süzüşler ile geçti. Evet birbirimizi inceledik. Biz onların kıyafetlerini, takılarını, yüzlerine sürdükleri boyaları, onlar da bizi... Efe’nin ağzındaki emziği ada çocukları çok komik buldu, bakıp bakıp, birbirlerine işaret edip gülüştüler bolca. Hatta bir ara Efe’nin ağzından kapmaya da çalıştılar ama kaptırmadı bizimki emziğini.

Panamanın ilginç yerlileri: Emberra

İlk izlenimler sonrasında adada küçük bir gezinti yaptık, gözümün gördüğü her anı kaydetmeye çalıştım. İşte merak edilenlerin bir kısmı; adada yerlilerin evleri genelde iki katlı, daha doğrusu oturma alanları yüksek kalaslar üzerine inşa edilmiş, altta kalan boş alanın çevresi açık ve giriş katı gibi kullanılıyor. Çamaşırlarını nehirde yıkıyorlar, ağaç dallarına asıyorlar. Bitkileri aylarca işleyerek yaptıkları doğal kumaşları profesyonelce vücutlarına sarıyorlar ve giyinmiş oluyorlar. Tuvaletlerini göremedik, sorduğumuzda da her yer tuvalet gibi çok yuvarlak bir cevap aldık. Ne diyelim doğa ana, geçmişimiz de böyle değil miydi?

Adada yaptığımız tur esnasında adanın sorumlusu ve bizim de orayı görmemize imkan sağlayan kişi Neldo ada hayatıyla ilgili bizi bol bol bilgilendirdi. Kolombiya’nın bağımsızlığını ilan etmesiyle Panama’ya göç eden yerlilerin, Panama kanalı inşası sırasında burada çalışan kölelere vahşi hayvanlarla nasıl savaşabilirler, kendilerini nasıl korurlar gibi konularında yardımcı olduklarını o gün Neldo’dan öğrendik.

Panamanın ilginç yerlileri: Emberra

Yerliler hayatlarını devam ettirebilmek, çocuklarını okula gönderebilmek, sağlık hizmetlerinden yararlanabilmek için para kazanmak durumundalar. Bunun için de bitkilerin işlenmesiyle elde ettikleri süs eşyalarını şehirdeki turistik mağazalara satıyorlar. Ziyaretimiz esnasında bitkileri, nasıl işlediklerini, aylar alan bu süreci bize hem uzun uzun anlattılar, hem de bu bitkileri tanıttılar. Bu aşamada da vücutlarına sürdükleri boyanın görsellik için değil sinek ve böceklerden korunmak için olduğunu, bir bitkinin sapından elde edildiğini öğrendik. Adaya gitmeden önce sürdüğümüz sinek ilaçlarının çok da işe yaramadığını anladığımız için biz de sürdük bu boyaları kolumuza, bacağımıza.

Gelelim en çok merak edilen konulardan birisine; adada elektrik yok. Biz telefon, bilgisayar sorduk, güldüler. Adada sadece Neldo telefon kullanıyor, acil durumlarda şehir ile iletişim için. Adada güneş enerjisiyle çalışan ve nadir durumlarda kullandıkları biraz ışık var o kadar. Ay, yıldızlar bize yetiyor diyorlar, şaşkınlığımıza şaşırarak.

Panamanın ilginç yerlileri: Emberra

Çocuklarını okula gönderiyorlar. Yerel halkın konuştuğu dil farklı olduğundan çocukların İspanyolca öğrenebilmesi onlar için oldukça önemli. Bizim gezdiğimiz adadaki çocuklar okula ortalama 2 saatte ulaşıyorlarmış. Nüfusu çok olan Emberra bölgelerinde okul var fakat Puerto Corotu’da maalesef yok. Panama City’deki birçok şirket bu bölgelere okul yapılması için çalışmalar yürütüyor, buradaki çocuklara gönüllü öğretmenlik yapıyorlar.

Yerel halk adalarında kendi kıyafetleri ile dolaşıyorlar, yani gayet rahatlar. Fakat bu alandan çıktıkları durumlar için de hazırlıklılar. Çocukların okul formaları var, tabi eğer okul için adalarından dışarı çıkmak durumundaysalar. Zorunlu durumlarda şehre inen yerlilerin şehir kıyafetleri biraz daha kapalı fakat yine kendi tarzlarında. Nadir de olsa şehirde yerlilerle karşılaştığınızda rahatlıkla anlayabiliyorsunuz.

Panamanın ilginç yerlileri: Emberra

Çocuklar demişken, bu turda en etkilendiğim şey sanırım onlardı. Çıplak ayaklı, oyun parkları ağaçlar, oyuncakları ağaçlardaki böcekler olan çocuklar. Böceği arkadaşı gibi gören, kabuğundan tuttuğu böceğin ayaklarını bana gösterip uno, dos, tres diye sayan çocuklar. Oğlumla kısa sürede bakışlar ile anlaşan bu çocuklar gördükleri oyuncaklarla da çok mutlu oldular tabi ki. 3 çocuğa 1 oyuncak araba düşünce onu en küçüğe verip, kendilerine taştan araba yaptılar. Şimdi birisi üzülüp ağlayacak diye düşünürken onlar sorunsuz şekilde oynamaya devam ettiler. Tesadüfen belki hoşlarına gider diye çantama attığım birkaç balonla saatlerce oynadılar. Sizin de yolunuz bir gün oralara düşerse yanınızda onlar için bir şeyler götürün mutlaka olur mu, balon mesela… Rüzgarda göle uçan balon yüzünden, kabile abilerine bin bir dil döküp, kayıkla göle açılıp balonun peşine düşen çocuklar var çünkü orada…

Panamanın ilginç yerlileri: Emberra

Duyduğumuz çoğu şeye şaşırıp gördüklerimizle şaşırmamızı pekiştirirken hangisi daha iyi diye de düşünmeden edemedik tabi ki. Teknolojiden, yeniliklerden, iyi ve kötü haberlerden bu kadar uzak olmak, olabilmek bugün için iyi gelirken ya yarın? İşte aklımızda onlarca soruya cevap ararken acıktığımızı fark etmemiştik bile. Burada ne yenir, nasıl yenir ki diye düşünürken mis gibi balık kokusu geldi burnumuza. Adanın yerli kadınları, gün içerisinde nehirden tutulan balıkları büyük ağaç yapraklarıyla bize servis ettiler, üstünde kırmızı çiçeklerle. Gördüğüm birçok servis tabağından çok daha şık bir sunumla. Aldık yaprakları elimize 10 parmak yedik balıklarımızı. Üstüne de dalından meyvelerle günümüzü tamamladık zannederken son bir sürpriz ile karşılaştık. Kendi yaptıkları müziklerle yerel danslarını bize de öğretti Emberra yerlileri, birlikte biraz oynadık, biraz eğlendik.

Dönerken vedalaştık, minik oyuncak arabalarımızı hatıra bıraktık onlara. Onlar da başıma çiçekli bir taç taktılar, sanki hatırlamak için ona ihtiyacım varmış gibi. Hayatımda geçirdiğim en değişik günlerden birisini geride bırakıp bindiğimiz salla geri dönerken aklımda onlarca soru vardı. Tek bir şeyden emindim, bu oraya son ziyaretim olmayacaktı…

Fotoğraflar: İpek EVCi 


Buraları görmeden "Türkiye'de yaşıyorum" demeyin!

 

False