GeriAydını Keşfet O Bereketli Topraklarda Ne Yetişiyorsa, Ne Yaşıyorsa Hepsi Tehdit Altında
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
O Bereketli Topraklarda Ne Yetişiyorsa, Ne Yaşıyorsa Hepsi Tehdit Altında

O Bereketli Topraklarda Ne Yetişiyorsa, Ne Yaşıyorsa Hepsi Tehdit Altında

Kanat Atkaya

TARİŞ’in Aydın, Germencik’teki incir işletme müdürlüğü tesislerini geziyoruz.

İlçe kendisini “İncirin başkenti” olarak tanıtıyor haklı olarak. Zeytin, pamuk da yetişiyor Büyük Menderes’in beslediği bereketli toprağında ama incir her zaman bir numara.

Germencik’in Tariş tarihinde de, incirin tarihinde de büyük önemi var. 20’nci yüzyılın hemen başında bazı Ege Bölgesi çiftçileri dışa bağımlılığın, tefecilerin hâkim olduğu sisteme karşı örgütlenme ve kooperatifleşme kararı alır.

İzmir Yemiş Çarşısı’nın tekelini kırmak için çıkılan yolun ilk adımı Germencik’te da 29 Ocak 1912’de yapılan üretici kongresiyle atılmış mesela.

Tariş’in incir işletmelerinin Germencik’teki tesisinde rehberimiz konuyu çok yakından bilen, incirciliğin gelişimine katkı sağlarken, endişelendiği konuları da dile getiren Caner Işlak. Dünya lideriyiz incir üretiminde. AB ülkeleri en iyi müşterimiz ama Çin’den Vietnam’a, Japonya’ya 100’e yakın ülkeye. Her yıl on binlerce ton incir satıyoruz Yüzde 90’ı yurt dışına satılan kuru incir yüz milyonlarca dolarlık döviz getirebiliyor. Tadı güzel, yan ürünleri güzel. Germencik’in de Nazilli’nin de, diğer irili ufaklı tüm üreticilerin de en iyi için gösterdikleri çaba büyük. Tesisin farklı bölümlerinde çalışanlar arasında kadınlar çoğunlukta. İncir nasıl yıkanıyor, nasıl kurutuluyor, nelere dönüşebiliyor hepsini anlatıyor, sorulara da cevap veriyor Işlak. Karanlık, zifiri karanlık bir odaya giriyoruz. “UV lamba” altında incirlerin hepsi tek tek inceleniyor. Zorlu çalışma ortamında ter döken kadın işçilerden biri yaptıkları işin önemini hemen kanıtlıyor. Parlıyor bize uzattığı incirin içi. Aflatoksin. Zehirli. İmhaya gidecek. İşte o aflatoksinli mantarlar büyük dert. AB ülkeleri eskiden yüz ürünün 20’sini kontrol ederken, aflatoksinli ürün oranı artınca yüzde 30’u kontrole aldı. İade oranı arttı, AB’ye satışlarda gerileme görüldü, üretimde düşüş başladı. O parlayan “hurda incirler” ve fırınlarda yakılacak. Caner Işlak aflatoksini anlatıyor. İncirde nasıl yayıldığını ve ucu Büyük Menderes’e de dokunan kirliliğin tetikleyicisi olarak gördüğü jeotermal santrallarla mücadelesini anlatıyor… Bölgede 2007’den itibaren hızını artırarak yayılan jeotermal santralların kullanım atığı suyla baş etme yöntemleriyle veya bacasından saldığı ağır metal yüklü dumanlarıyla derdi var üreticinin, Aydınlı’nın. Enerji üretimine karşı olmadıklarını ama kontrolsüz yayılmanın zeytini de inciri de vurduğunu, Büyük Menderes’in de insanların da sağlığını etkilediğini söylüyor. Bacalardan salınan dumanda yok yok. Menderes Havzası’nı tehdit eden yağmurlar bırakıyor, havayı kirletiyor, sivil toplum örgütlerine, çevrecilere, doktorlara göre bölgede katlanarak artan kanser vakalarına sebep gösteriliyor kirlilik. İncir hassas, ideal koşullardan azına razı olmuyor, çabuk hastalık kapabiliyor, koşulları değiştiğinde verimliliği düşüyor. Caner Bey 5 yıl içinde inciri kaybedebileceğini söylüyor bölgenin. Sadece incir değil elbette, o bereketli topraklarda ne yetişiyorsa, ne yaşıyorsa hepsi tehdit altında. “Çevreci” anılan jeotermal santralların kontrolsüz davrandıklarında çevreye tehdit oluşturduklarını düşünen tek kişi de değil Caner Bey.

22 Mart 2015’te köylüler ve aralarında Aydın Tabip Odası’nın da bulunduğu bir grup sivil toplum örgütü bir protesto yürüyüşü düzenledi, Germencik Belediyesi önünde basın açıklaması yaptıktan sonra sessizce dağıldı. O gün Aydın Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Nedim Baş şunları söylüyordu: “Germencik ilçesi ve köylerinde yaşayan üreticiler olarak; bundan böyle dağlarından ve ovalarından zehir akan yöre durumuna düşmek istemiyoruz. Germencik ve çevresinde kurulan ve kurulmakta olan jeotermal santralları her geçen gün artan biçimde incir ve zeytin bahçelerine ve tarlalarımıza zarar vermekte. En önemlisi Büyük Menderes Nehri’nin kirlenmesine neden olmaktadır. Ağır metaller havzada bulunan 1 milyon dekar tarım alanlarını tehdit etmektedir. Atmosfere, yani havaya karbondioksit, hidrojen sülfür ve diğer gazlar salınmakta, Germencik ve çevresi bunlardan etkilenmektedir. Ülkemizin en kaliteli inciri ve bunun yanında zeytin alanları havaya salınan buhar nedeniyle etkilenmekte, kalite randımanda olumsuzluklar ortaya çıkmaktadır…” Enerji üretelim derken inciri, zeytini, Aydın’ı, Büyük Menderes’i kaybetmeyelim de. Caner Işlak “5 yıl sonra biter incir böyle giderse” derken fazla karamsar olduğunu düşünmüştüm. Daha sonra biraz bu konuyla ilgilenince, arşiv haberlerine, bazı makalelere, röportajlara bakınca karamsarlığına hak verdim!

 

False