GeriMersini Keşfet Nükleere Karşı Yürütülen Kampanyalarda Kadınlar Başı Çekiyor
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Nükleere Karşı Yürütülen Kampanyalarda Kadınlar Başı Çekiyor

Nükleere Karşı Yürütülen Kampanyalarda Kadınlar Başı Çekiyor

Gila Benmayor

Nükleere karşı mücadelede kadınlar ön planda çünkü Mersin Büyükşehir Kent Konseyi Başkanı Yasmina Lokmanoğlu’nun dediği gibi, kadar daha cesur, siyasi baskılardan daha az etkileniyorlar ve en mühimi anne olarak tehlikeden koruma içgüdüleri var.

Mersin dostlarımın olduğu, yıllardır gidip geldiğim bir şehir. Kültür mozaiğiyle, uluslararası müzik festivaliyle, narenciye bahçeleriyle, müzik festivaliyle, tantunisiyle Mersin’i iyi tanıdığımı sanıyordum. Öyle değilmiş zira Hürriyet’in “Mersin’i Keşfet” ziyaretiyle şehrin bambaşka yüzüyle karşılaştım. Kilikya’da antik çağlarda ipek yolunun ana arterlerinden birinin üzerinde olan Mersin’in antik şehirleri meğer 250 kilometrelik bakir sahilleriyle birlikte en büyük zenginliğiymiş. Merzeci Turizmin sahibi ve profesyonel rehber Ali Murat Merzeci ile birlikte yarım güne şahane dört antik şehir sığdırdık: Soli-Pompeipolis, Kanlıdivane diye bilinen Kanytellis, Elaiussa Sebaste ve Korykos. Bunlardan ikisinde henüz her hangi bir arkeolojik kazı yok ve Mersin’de 20’nin üzerinde antik şehir, 12 tane de antik limanı var. 2000 bin yıl önce limanıyla deniz ticaretinin merkezi olan Soli, Özal döneminde belediyelere yetki verilmesiyle inanılmaz bir tahribata uğramış. O güzelim Roma sütunlarının arkasında dev binalar yükseliyor. Antik şehirleri ve Akdeniz’de hiç el değmemiş sahilleriyle Mersin’in gelecekte önemli bir turizm destinasyonu olabilir diye düşünebiliriz.

Ne ki, acı gerçeği bize üç gün boyunca eşlik eden TÜRSAB Bölge Yürütme Kurulu Başkanı turizmci İbrahim Kırmızıer hatırlatıyor. Mersin ve yöresinde en az 5 tane termik santral planlanıyor. Akkuyu Nükleer Santrali’nin eli kulağında. Kırmızıer haklı olarak “Türkiye’nin Akdeniz’de başka bakir kıyıları var mı? Yok. Yıllardır mücadelesini veriyoruz. Akkuyu, turizmin geleceğini de vuracak, tarımı da” diyor. Akkuyu ile ilgili çok yazdım ama Mersinlilerin konuya nasıl baktıklarını değinme fırsatım olmamıştı. Nükleer Karşıtı Platform ile yakın ilişkisi olan Mersin Büyükşehir Kent Konseyi Başkanı Yasmina Lokmanoğlu beni aydınlatıyor. 10 yıl boyunca Mersin Büyükşehir meclis üyeliği de yapmış olan Lokmanoğlu, yeni yaptırmış oldukları araştırmanın sonucunu paylaşıyor. 13 ilçede, 5050 kişiyle yapılan anketin sonuçlarına göre, Mersinlilerin yüzde 86’sı Akkuyu’ya karşı.

Yani nükleer santral için Akkuyu’nun uygun bir yer olmadığını ve nükleer santralin hayatlarını olumsuz etkileyeceğini düşünüyor. Ankete katılan Mersinlilerin yüzde 79’u nükleere tamamen karşı. Rusya’nın Rosatom Şirketi’nin yapımını üstlendiği nükleer santral tipinin daha önce hiçbir yerde denenmemiş olması halkın yüzde 90’ını tedirgin ediyor. Büyük çoğunluğunun denetim konusunda şüphesi var ve halkın yüzde 68’ı Rus firmaya güvenmiyor. Akkuyu’da nükleer santral tamamlandığında Mersin’de yaşadığım için “tedirgin olurum” diyenlerin oranı yüzde 80. Santral tamamlandığında o bölgede “rahat tatil yapmam” diyenlerin de, o bölgenin “tarımsal ürünlerini de tüketmem” diyenlerin oranı yüzde 82. Santralde kaza riskini yüksek bulanların oranı yüzde 79. Şimdi turizm açısından şöyle bakın: Mersinlilerin yüzde 82’si “rahat tatil yapmam”dediği yerde yabancı turist tedirgin olmaz mı?

Akkuyu, ne yazık ki Mersin’in tüm geleceğini ipotek altına alıyor. 1970’li yıllarda Deniz Baykal’ın Antalya’yı kurtarmak için işaret ettiği Akkuyu’ya karşı Mersinlilerin mücadelesi 40 yıldır sürüyor. Üstelik kadınlar bu mücadelenin ön safhasında. Nükleer Karşıtı Platformu’nun 2015 yılında sözcülüğünü üstlenmiş olan Mersin Tabip Odası Başkanı Ful Uğurhan “Biz hekimler nükleer santralin yol açtığı riskleri bir halk sağlığı sorunu olarak görüyoruz” diyor. “ O yüzden nükleer karşıtı eylemlerimiz aslında koruyucu hekimliğin bir parçasıdır” diye ekliyor. Mersin’de hangi nükleer karşıtı etkinliklerin yapıldığını sorunca Ful Uğurhan hatırlatıyor:

  • 2011 yılında Mersin’den Akkuyu’ya İnsan Zinciri,
  • 2013 yılında Fukuşima’nın yıl dönümünde nükleer santral bilgilendirme merkezi önünde İnsan Zinciri,
  • 2014’te “Hekimler Akkuyu’ya Yürüyor” etkinliği ki Mersinli hekimler 3 gün boyunca 137 km. yürüyerek yol boyunca santralin risklerini anlatmış.
  • 2015 yılında Çernobil’de ölen, hastalanan, ya da oyuncağını bile almadan evini terk etmek zorunda kalan çocuklara atfen “Anne Oyuncağımı Aldın Mı” mitingi.
  • Akkuyu’nun önünde kitap okuma eylemi. Mersin’de nükleere karşı mücadele eden bir başka kadın ise Çevre Derneği Başkanı Sabahat Aslan. Lokmanoğlu, Uğurhan, Aslan Akkuyu’ya karşı davalar açmış.

    Nükleere karşı mücadelede kadınlar ön planda çünkü Yasmina Lokmanoğlu’nun dediği gibi, kadar daha cesur, siyasi baskılardan daha az etkileniyorlar ve en mühimi anne olarak tehlikeden koruma içgüdüleri var.
False