Meksika’nın bohem güzeli: Tulum

Tulum’a adım atar atmaz doğayı değiştiren değil, doğaya misafir olan bir yer görüyorum. Bana göre burayı bu kadar gözde yapan nedenlerden biri, herkesin kendine göre yaşayabileceği farklı bir Tulum olması. Arkeoloji sevenler, dalış yapanlar, iyi yaşamın peşine düşenler, tasarım meraklıları gibi her kesimden insan için kaçışa teşvik eden bir cazibesi var. Özgür ve bohem. Tulum benim için doğayla bağımı tazelediğim bir seyahat oluyor ve mutlaka yine gelirim hissiyle ayrılıyorum.

Ben Tulum’a Miami’den uçuyorum ancak İstanbul’dan Meksika Cancun’a direkt uçuşlar var. Son zamanlarda Türkiye’den Meksika’ya direkt seyahat edenler sorun yaşayabiliyor. ABD vizeniz varsa Meksika’ya vize almadan ve sorunsuz girmek çok daha kolay. Meksika’ya ABD üzerinden ekonomik bilet bulma şansınız da yüksek. ABD vizeniz yoksa da Meksika için ücretsiz olan e-vizeye başvurabilirsiniz.

Cancun Havalimanı’na indiğimizde artık Türklerin yurtdışında karşılaştığı klasiklerden biri gelip bizi de buluyor. Türk olduğumuzu öğrenir öğrenmez Türk dizilerini soran görevliyle sımsıcak sohbetimizden sonra kiraladığımız aracımızı alıp yola koyuluyoruz.

Meksika’da araba kiraladığımızı duyanların ilk sorduğu “Arabayla seyahat güvenli mi” oluyor. Biz iki kız arkadaş hiçbir güvenlik sorunu yaşamadan Cancun ve Tulum’da arabayla rahatça dolaşıyoruz. Meksika’nın en turistik bölgelerinde olmamız da bunu kolaylaştırıyor ama yine de özellikle akşamları dikkatli olmak gerek.

Cancun’dan iki saatlik bir yolculuk sonrası Tulum’a varıyoruz. Önce merkezde dolaşıyoruz ancak asıl cezbedici yanını görmek için sahile doğru ilerlemeniz gerekiyor. Arabamızı otelde bırakıp Tulum’da çoğu yeri kiraladığımız bisikletle dolaşıyoruz.

Tulum seyahatimi benzersiz kılan şeylerden biri yeraltının gizli cennet köşeleri cenote’leri keşfetmem oluyor. Cenote’ler, yeraltı mağaraları. Yucatan Yarımadası’nın birçok yerinde var ve hepsi tek kelimeyle nefes kesici. Mayaların inancına göre kutsal sayılan mağaralar kalker katmanlardan süzülen yağmur sularının okyanusla birleşmesiyle oluşmuş. Biz Grand Cenote’yi seçiyoruz yüzmek için. Buraya girer girmez kendimi gizemli bir hikâyenin içinde hissediyorum. Yarasalar ve yeşilliklerle dolu, güneş görmeyen bir mağaranın mineral zengini berrak sularında yüzmek muhteşem.

MAYA PİRAMİTLERİNDE İGUANALAR KARŞILADI

Maya uygarlığı bilinen en eski uygarlıklardan biri, aslında Kızılderililerin ataları olarak kabul ediliyor.
Mayalar denince günümüzde bile hâlâ konuşulan takvimleri akla geliyor, benim aklıma bir de çikolata geliyor. Mayalar para yerine kakao kullanıyor ve her şeyi kakao ile takas ediyorlarmış. Mayalardan kalma Tulum Piramitleri olarak da bilinen Tulum Antik Kenti bölgenin en değerli ziyaret noktalarından biri. Kente girer girmez sizi sevimli iguanalar karşılıyor.

Antik kentin okyanus kıyısında harika bir konumu var. Mayalara ait kalıntılar arasında Güneş Tanrısı Tapınağı, Rüzgâr Tapınağı, kale, saray, cenaze evi, senato binası ve gözlem kuleleri göreceksiniz. Antik kentten ayrılırken tapınakların hâlâ gizemini koruduğunu düşünüyorum ve bu uygarlığa dair daha çok araştırma yaparken buluyorum kendimi.

HER YER PLAJ

Bölge baştan aşağı harika plajlarla çevrili. Dilediğiniz her yerden ve her otelin plajından denize girme şansınız var. Sakin plajlar da var, eğlenceli, müzikli plajlar da.

Tulum’a 20 dakika uzaklıkta kaplumbağalar diyarı Akumal Koyu’nda mercan resiflerini görebilir, denizkaplumbağaları eşliğinde şnorkelle dalış yapabilirsiniz. Tulum Antik Kenti’nin yanı başındaki Playa Ruinas, Paradise Beach ve Secret Beach en sevdiğim plajlar arasında. Sian Ka’an Biyosfer Rezervi binlerce bitki ve hayvan türüne ev sahipliği yapıyor. Antik kalıntılar arasında kuş gözlem turuna katılabilirsiniz.

Benim gibi farklı otellerde konaklama merakınız varsa sırf tasarım harikası otelleri için bile gitmeye değer Tulum.

Başta da dediğim gibi, Tulum’u nasıl yaşayacağınız size bağlı. Merkezdeki ekonomik butik oteller ve kamp alanlarında konaklayabileceğiniz gibi, sahil kesimindeki dünyaca nam salmış lüks otelleri tercih edebilirsiniz. Sahil kesimindeki yol, deniz ve ormanı ikiye ayırıyor. Bir tarafta oteller ve plajlar, diğer tarafta bahçe içinde kafeler, restoranlar ve butik mağazalar var. Tulum’da en etkilendiğim şeylerden biri mekânların doğadan en iyi şekilde yararlanıp çevreye hiç zarar vermeden yapılması. En çok hayran kaldıklarımdan biri Azulik Tulum. Ahşap kabinleri, ağaç evleri, etrafa loş bir aydınlık veren mumları ve kokusuyla büyülü atmosferinin etkisi altına alıyor konuklarını. Nomade Tulum, Be Tulum, Selina Hotel, Habitas Tulum bohem tarzları, deniz kenarındaki harika konumları, süit, bungalov ya da ağaç ev seçeneklerinin olduğu oda tipleriyle Tulum’un en güzel otellerinden.

Tulum’la ilgili hiçbir şey duymamış olsanız bile Ahau Otel’in ikonikleşen dev ahşap heykelinin bir fotoğrafını görmüşsünüzdür. Güney Afrikalı sanatçı Daniel Poppe’nin kültür ve sanat festivali için yaptığı ‘Ven a La Luz’ yani ‘ışığa gel’ anlamındaki ahşap heykel Ahau Otel’in girişinde. Bölgenin en ikonik fotoğraf noktası ve önünde uzun kuyruklar olabiliyor.

Bir diğer popüler otelse Escobar’ın yazlık evi olan Casa Malca. Şu an lüks bir otel olarak hizmet veriyor. Konaklamasanız bile kumsalında zaman geçirmek ya da restoranına yemek için gidebilirsiniz.

Tulum aynı zamanda yoga ve meditasyon destinasyonu ve dünyada iyi yaşam merkezi olmaya aday rotalardan biri. Eski Maya ve ayurvedik prensiplere göre pratikler sunan SPA ve
iyi yaşam merkezleri var. The Beach Tulum’daki Naj Naay SPA ve Azulik SPA bu deneyimi yaşayabileceğiniz en iyi yerler arasında. Healing Tulum’da şamanik şifa, ses terapisi ve reiki gibi deneyimleyebileceğiniz uygulamalar var.

FOTOĞRAF İÇİN BU NOKTALARI KAÇIRMAYIN!

Azulik otelin kurucusu ve mimarı Roth (Eduardo Neira) tarafından inşa edilen sanat merkezi Azulik Uh May gizli bir mücevher gibi. 250 ağacın kesilmeden mimariye dahil edildiği, orman içinde, tamamen doğaya uyumlu kurulduğunu görünce hayran kalmamak elde değil. Yine Azulik çatısı altındaki modern sanat merkezi Sfer IK muhteşem sergiler görebileceğiniz bir müze. Tulum fotoğraf tutkunları için bir cennet. Azulik Tulum’un yanı sıra Ahau Otel girişindeki ahşap heykel, Macha Mama, Selina Otel’deki ahşap giriş, ‘Follow that dream’ tabelası, I scream Bar güzel kareler yakalayabileceğiniz noktalardan sadece birkaçı.

GELENEKSEL MUTFAKLARI BİZİM DAMAK TADIMIZA ÇOK UYGUN

Meksika, dünyanın en zengin mutfaklarından birine sahip ve dünyanın neresine gidersek gidelim mutlaka bir Meksika restoranıyla karşılaşıyoruz. Özellikle Amerika kıtasının keşfinden sonra İspanyol ve Arap mutfağının da etkisiyle yerel mutfakları daha da zenginleşmiş. Meksika lezzetleri bana fazlasıyla hitap ediyor. Baharatlı sosları, mısır unundan yapılan hamurişleri, 35 farklı rengini öğrendiğim iri fasulyeleriyle binlerce yıllık bir geçmişe sahip. Bizim damak tadımıza da hitap eden çok fazla lezzeti var.

Bu mutfağın simgesi hemen her yemeğin yanında yenen tortilla. Bizim ekmek sevdamız onlarda tortilla sevdası olarak karşılık bulmuş. Tortilla mısır unundan yapılan bir tür ince yufka. Buritto ve quesadilla gibi lezzetler tortilla ile hazırlanıyor. Mısır ve fasulye de Meksika mutfağının öne çıkanları.

Avokado ile yapılan guacamole, et, balık, tavuk ve karides gibi lezzetlerle doldurulan taco’lar, burrito, baharat çeşitleriyle marine edilerek hazırlanan ceviche ve mısır unuyla hazırlanıp buharla pişirilen tamales öne çıkan lezzetler. Meksika çikolatasını tatlılar haricinde ana yemeklerde de kullanıyorlar ve müthiş bir lezzet çıkıyor ortaya. Çoğunlukla et yemeklerinin yanında servis edilen kakaolu mole sosu oldukça lezzetli.

Tulum’da çok sayıda iyi restoran ve Meksika mutfağından lezzetler bulabileceğiniz sayısız mekân var. Ahau Otel’in restoranı ve Selina Hotel içindeki Mia, Hartwood, Kin Toh önerilerim arasında. Antojitos La Chiapaneca, Taqueria Honorio ve La Eufemia doyasıya taco yiyebileceğiniz adresler. Nomade Tulum’un içindeki La Popular, Kuu, Macondo Meksika, Japon ve Akdeniz mutfağı sunan restoranlar. Burrito için Burrito Amor, vejetaryen seçenekler arayanlar için Raw Love ve Frescos listenizde olsun. Be Tulum akşamüzeri kokteyli için harika bir seçenek. Miami’nin meşhur restoranı Gitano Tulum’da da çok popüler. Dondurmasız olmaz diyenlerdenseniz Campanella Cremerie’i mutlaka deneyin. m