
Karadeniz’in sarp kayalıklarında yüzyıllara meydan okuyan bir miras: Sümela Manastırı
Türkiye’nin kuzeydoğusunda, sarp kayalıkların içine oyulmuş bu adres hem doğanın hem de tarihin izini taşıyor. Karadeniz kıyılarına yakın bir konumda yer alan Sümela Manastırı, CNN Travel yazarı Joe Yogerst’in deyimiyle, “gerçek bir yerden çok, yapay zekâ tarafından üretilmiş gibi görünen” büyüleyici bir manzara sunuyor.
MS 4. yüzyıla dayanan tarihiyle bu eşsiz yapı, Bizans’tan Osmanlı’ya, Cumhuriyet dönemine ve günümüz turizmine uzanan uzun bir yolculuğun sessiz tanığı.
Joe Yogerst, manastırın tarihine dair kaleme aldığı detaylı yazısında, burayı sadece mimari ya da dini bir yapıdan ibaret görmüyor: “Sümela, Osmanlı’nın yükselişine, savaşlara, göçlere tanıklık etmiş; sonunda da büyük bir titizlikle restore edilerek yeniden hayat bulmuş bir kültür hazinesi.”
Sümela’nın konumu, her yönüyle etkileyici. Altındere Vadisi Milli Parkı içinde, 300 metre yüksekliğe inşa edilmiş bu yapı, ziyaretçilere hem fiziksel hem duygusal olarak yukarıya tırmanılan bir deneyim sunuyor.
GÖZ ALICI FRESKLER VE KEŞFEDİLEN TÜNELLER
Manastır, özellikle iç kısmındaki freskleriyle dikkat çekiyor. Kayalara oyulmuş kilise bölümünde Meryem Ana, İsa ve azizlerin canlı betimlemeleri yer alıyor. Bazı fresklerde zamanla oluşan hasarlar, sanat restorasyon uzmanlarının yürüttüğü detaylı çalışmalarla onarılıyor.
Yaz aylarında manastırı ziyaret edenler, restorasyon uzmanlarının freskler üzerindeki çalışmalarına tanıklık etme şansına da sahip. CNN Travel’a konuşan sanat tarihçisi Şenol Aktaş, “Vandallık nedeniyle hasar görmüş freskleri orijinal renk ve stiline sadık kalarak onarıyoruz” diyor.
Restorasyon süreci aynı zamanda yeni keşiflere de yol açtı. Gizli bir tünelin ortaya çıkarılmasıyla daha önce bilinmeyen bir şapel gün yüzüne çıktı. Şapelde bulunan fresklerde, cennet ve cehennem temaları işlenmiş.
EFSANELERLE YOĞRULMUŞ BİR KURULUŞ HİKAYESİ
Sümela’nın kuruluşu, efsanelerle iç içe geçmiş durumda. CNN Travel’a göre, hikâye MS 386 yılına, iki Yunan rahibin Meryem Ana’nın yönlendirmesiyle Karadeniz dağlarında saklı bir ikona bulmasına dayanıyor. Bugün bu ikonanın orijinali, Yunanistan’daki Nea Sumela Manastırı’nda korunuyor.
OSMANLI’DAN MODERN TÜRKİYE’YE UZANAN KORUMA
Osmanlı döneminde bile kutsal sayılarak desteklenen Sümela, 20. yüzyıl başlarında yaşanan nüfus mübadelesiyle terk edildi. Ardından define avcılarının ve vandalların hedefi haline geldi. 1970’lerden itibaren Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından koruma altına alındı. Yeniden dirilişin simgesi ise 2010 yılında, 88 yıl aradan sonra burada düzenlenen ilk Ortodoks ayini oldu. Ayin, her yıl 15 Ağustos’ta tekrar ediliyor.
BUGÜN ZİYARETÇİLER İÇİN NE SUNUYOR?
Günümüzde Sümela, Trabzon’a yaklaşık 1 saat uzaklıkta yer alıyor ve müze statüsünde. Manastıra ulaşmak için özel araç veya minibüs turları tercih edilebiliyor. Otoparktan sonra yürüyüş yolu ve merdivenlerle ulaşım sağlanıyor.
CNN Travel’ın “The ancient monastery hanging from the side of a cliff” başlıklı haberinden derlenmiştir.

Ayşegül DOMANİÇ YELÇE
Hande Can
Savaş ÖZBEY


