Türkiye'nin sessiz sakin adresleri! İster denize girin isterseniz doğanın içinde piknik yapın...

Hafta sonları, herkesin biraz nefes almak, hayallere dalıp motive olmak, işten güçten ve stresten uzak bir iki gün geçirmek için var olma nedeni. Özellikle büyük şehirlerin gürültüsünden sıkılıp biraz olsun uzaklaşmak istiyorsanız bu listemiz tam size göre… Üstelik hepsi sessiz sakin ve ucuz…

Sakin bir balıkçı köyü: ILDIRI / İZMİR
ldırı'nın antik dönemdeki adı ‘Erythrai’… Erythrai sözcüğü Yunancada ‘kırmızı’ anlamına gelen ‘Erythros’tan türediği, kent toprağını kırmızı renginden dolayı Erythra’nin ‘Kızıl Kent’ anlamında kullanıldığı sanılmakta…

Bir başka varsayıma göre ise kent adını ilk kurucu Giritli Rhadamanthes’in oğlu Erythros’tan almış… Çeşme’ye bağlı Ildırı sakin huzurlu ortamı, muhteşem gün batımıyla huzurlu iki gün geçireceğiniz saklı köşelerimizden… Burada adres sormanıza gerek yok; bir sokak sizi başka bir sokağa, diğeri ise gitmek istediğiniz yere götürecekmiş gibi geliyor.

Mütevazı balıkçı lokantalarında, masmavi denizi seyre dalarak eşsiz lezzetleri tatmak, köy sokaklarında hâlâ ayakta kalmayı başarmış kendine özgü taş mimarisiyle şirin evlerin arasında dolaşmak, harika fotoğraflar çekmek size iyi gelecek…

İstanbul’da yeşillikler içinde mangal keyfi: AYDOS ORMANLARI / İSTANBUL
İstanbul’da biraz olsun doğayla iç içe olmak istiyorsanız burası tam size göre… Kartal ve Sultanbeyli ilçeleri arasında yer alan Aydos Ormanlarının pek çok girişi bulunuyor. Ancak bu girişlerden en çok tercih edileni gölet kenarında olanı.Fotoğraf: Burcu Gürtürk / Hürriyet Seyahat Gezgini

Şayet Göl girişi yerine başka bir kapısından da giriş yaparsanız merak etmeyin tabela yönlendirmeleri ile aracınızla ya da yürüyerek buraya ulaşmanız mümkün. Ormanlık alanda yürüyüş, gölde ördekler eşliğinde deniz bisikleti keyfi, çocuklar ve çocuk kalmayı başaranlar için macera parkı ve gondol, piknik ve mangal Aydos’ta gerçekleştirebileceğiniz aktivitelerin başında geliyor. Bu arada kendi mangalınızı getirmezseniz de mangal ve kömürü içeriden temin edebiliyorsunuz. Fotoğraf: Burcu Gürtürk / Hürriyet Seyahat Gezgini

Biraz yeşil biraz mavi: AKGÖL / SİNOP
Akgöl, Sinop’un Ayancık ilçesinin güneyinde, Çangal Dağı’nın ortasındaki yeşil orman örtüsü içerisinde masmavi parıldayan bir göl. Yaklaşık 1200 metre yükseklikte yer alan Akgöl, Yemişli Deresi’nin ağzının kapatılmasıyla oluşan bir set gölü.

Sık köknar ağaçlarının kimi zaman yeşile büründürdüğü görüntüsüyle Akgöl, harika bir piknik ve kamp alanı aynı zamanda. Ayancık Orman İşletmesi’ne ait bir tesisin de bulunduğu gölde kırmızı benekli alabalık üretiliyor. Yoğun bir orman denizinin kuşattığı alan, bitki ve hayvan topluluğu açısından da oldukça zengin.

Sessiz ve sakin: ŞİFNE KOYU / İZMİR
Alaçatı ve Ilıca’ya 5-10 dakika mesafede bulunan sessizliğe ve huzura doyacağınız harika bir koy. Çeşme'de en korunaklı koylarından olan Şifne, yılın her mevsimi ılık bir havaya sahip. Şifne Koyu deniziyle olduğu kadar yakınında bulunan kaplıcalarıyla da ünlü...

Özellikle günbatımında gökyüzünün değişen renklerini harika şekilde fotoğraflayabilirsiniz. Güzel havası sakin suyuyla iş hayatının tüm stresini atacağınız mükemmel bir kaçamak.

Kendi ormanı olan sahil: KERPE / KOCAELİ
Kocaeli’nin Kandıra ilçesine bağlı, Batı Karadeniz kıyısında küçük bir yerleşim alanı. İstanbul’a yakınlığı nedeniyle sıkça ziyaret edilen rotalardan! Kerpe’ye, denize kadar uzanan sık çam ormanları arasından geçerek ulaşıyorsunuz.

Doğada konaklamak isteyen ziyaretçiler için kamp alanları mevcut. Etrafında ormanı olan bir sahil… Deniz kıyısında sıra dışı bir kaya oluşumu var. Doğa yürüyüşüne de elverişli…

Keşfedilmeyi bekliyor: Turgut / MUĞLA
Marmaris’in şelaleleri, plajı, narenciye bahçeleri ve el dokuması halılarıyla ünlü köyü Turgut, birçok doğal ve tarihi zenginlik barındırıyor. Köyden üç kilometre uzaklıkta Hydas Antik Kenti yer alıyor.

Turgut Kalesi olarak anılan Hydas akropolünün kalıntıları arasında kent kapıları, kale duvarları ve sarnıç bulunuyor. Tarihi dokusu olan bu köyün her köşesi keşfedilmeyi bekliyor diyor.

Muğla'nın cennet köşesi: SARSALA KOYU / MUĞLA
Muğla'nın cennet koylarından Göcek'teki Sarsala Koyu, Dalaman Havalimanı'na 15 dakika mesafede. Göcek'ten yapılan tekne turlarının gözde rotalarından olan Sarsala Koyu'na, kara yoluyla da kıvrıla büküle ilerleyen muhteşem manzaralara sahip bir yoldan gidiliyor.

Koya ilk kez gelenler, önce ''Acaba Sarsala burası mı?'' diye tereddüde düşüren Kocagöl’ü geçiyorlar, ardından Sarsala’ya ulaştıklarında, tepede karşılaştıkları eşsiz manzaraya hayran kalıyorlar. Kum plaja sahip koya sık sık tur tekneleri geliyor.

Koyda denize girme ve güneşlenmenin dışında çam ağaçları arasında yürüyüş de yapılabilir. Y

Yerli ve yabancı turistlerin yanı sıra yöre halkının da oldukça rağbet gösterdiği plajda, bir tarafta lüks yatları ile eğlenenleri diğer tarafta ise piknik yapan ya da keçilerini otlatan köylüleri görmek mümkün.

Yeşilin en güzel tonları: GİDEROS / KASTAMONU
Kastamonu’nun Cide sahilindeki Gideros Koyu, antik çağdan bu yana güzelliği dillere destan olan bir doğa cenneti. Tarihin ilk coğrafyacısı Strabon, koydaki yerleşimi 3500 yıl önce Amazonların kurduğunu yazıyor.

Gideros’un kadınları bugün de Amazonlar gibi doğayla savaşıyor. Balıkçılık, hayvancılık yapıyor, restoran ve pansiyon işletiyor. Gideros'a deniz ve karayolu ile ulaşmak mümkün.

Karadan gelmek isteyenler Bolu - Gerede arasında Yeni Çağ Yolunda Devrek - Bartın yolunu kullanabilirler. Gideros Koyuna İnebolu - Cide arasındaki yoldan ulaşılır. Cide'ye 12 km uzaklıkta.

Terk etmekte zorlanacaksınız: GÜZELCEHİSAR/ BARTIN
Yeşilin bin bir tonuna tanıklık edeceğiniz muhteşem doğasıyla adeta bir oksijen deposu. El değmemiş doğal güzellikleri, koyları ve kültürel yapısına hayran kalacağınız huzurun ve sessizliğin adresi kasabayı terk etmekte zorlanacaksınız. Fotoğraf: Burcu Gürtürk / Hürriyet Seyahat Gezgini

Burcu Gürtürk ‘’ Muhteşem kum plajı, kendine has doğası ve eşine az rastlanan Lav Kayalıkları’nı’ mutlaka görmenizi öneriyor. Fotoğraf: Burcu Gürtürk / Hürriyet Seyahat Gezgini

Zaman durmuş gibi: DOĞANBEY / AYDIN
Aydın Söke’ye 30 kilometre uzaklıkta olan ve sırtını Dilek Dağları’na yaslamış köy, mübadele ile Yunanistan’a göç eden Rumlardan kalma bir yerleşim.

Mimarisiyle büyük ilgi çeken köyün taş evleri, dar sokakları ve doğal güzellikleri görülmeye değer.

Köy size, sanki zamanın bir yerinde durmuş hissi uyandıracak.