Tarihin derinliklerinde gizemli bir yapı! İşte İnkalar’ın ele geçirilemeyen tek kalesi…

Milenyuma yaklaşırken İsviçre menşeili bir organizasyon ve bir kampanya başlatılmak istenir. Kampanyanın konusu dünyanın yedi harikalarıdır. O zaman için belirlenmiş harikalardan sadece Mısır Piramidi ayaktadır ve diğer harikalar ya yıkılmış ya da yok olmuştur. Bunun üzerine dünyanın yedi harikasına alternatif olarak 01.01.2000 tarihinde bir oylama başlatılır. 07.07.07 tarihinde de sonuçlar belli olur. 100 milyon insanın oyları sonucunda Machu Picchu artık dünyanın yeni yedi harikasından biri seçilir. Gelin bu harikayı yakından inceleyelim…

2 bin 430 metrede ormanlarla çevrelenmiş, yüzyıllar boyunca keşfedilmeyi beklemiş, eşsizliğini hâlâ daha koruyan bir güzellik Machu Picchu… 15. yüzyılda İspanyol istilasına maruz kalan İnkala'rın tek ele geçirilemeyen kalesi. Varlığı gizem konusu olmuş olağanüstü yapı. “Bir yer gerçekten ne kadar etkileyici olabilir, bu büyü nereden geliyor?” bu sorularla başlamıştı Machu Picchu yolculuğumuz.

Başlangıç noktası ilk yapıldığında gökyüzünden bakıldığında puma şekline benzeyen, Kutsal Vadi’nin en güzel şehri, Büyük İnka İmparatorluğu’nun başkenti Cusco… Peru Rail’in Kutsal Vadi’nin tüm güzellikleri izlenebilsin diye dizayn ettiği panoramik tavanlı trenleri Cusco’ya 20 kilometre uzaklıktaki Poroy istasyonundan kalkıyor.

En ucuz ulaşım yollarından birisi olan tren bu tarihi vadi yolculuğunda kişi başı tek yön 55 dolardan başlıyor ve Poroy’da başlayan yolculuk üç saat sonunda Aguas Calientes şehrinde sonlanıyor. Yol boyunca Urubamba Nehri size eşlik ediyor ve And Dağları’nın büyüleyici manzaralarıyla yolun nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz bile.

Aguas Calientes şehrine ulaştıktan sonra tek yön 12 dolar olan Machu Picchu otobüsleriyle yaklaşık yarım saat süren zig zag şeklindeki yoldan tırmanarak girişe ulaşıyorsunuz. Bu yöntem en hızlı ve en konforlu olanı. Bunun dışında yürümeyi tercih ederseniz Cusco şehrinden dört gece beş gün süren rotalar mevcut. En yaygın olanları Inka rotası ve Salkantay yürüyüşü.

Biraz zorlu ama karşılaşılan manzaralar paha biçilmeyen cinsten. Gün doğumunu izlemek isteyenler sabah periyodunu tercih ediyorlar. Güzel kareler yakalamak isteyenlerin tercihi ise 15.00-16.00 periyodu. Çünkü güneşin açısı bu saatlerde çok ideal. Ama her saatin ayrı bir güzelliği var.

Machu Picchu toplamda iki bölümden oluşuyor. Evlerin, tapınakların ve sarayın olduğu şehir bölümü ve tarımın yapıldığı bölüm. Güneş tapınağı, güneş kapısı ve kraliyet mezarı şehir bölümünde; Ay Tapınağı, kraliyet mezarının içi ve merkez meydanı tarımın yapıldığı bölümde bulunmakta. Bazı yıkılan yapılar birebir aynı olacak şekilde turistler için yeniden inşa edilmiş.

Asıl ilginç olan ise buranın keşfi… Köylüler burayı Amerikalı Kaşif Hiram Bingham’dan 10 yıl önce keşfetmişler. Bingham ve ekibi 1911’de Kutsal Vadi’ye Inka İmparatorluğu’na ait kalıntıları gezmek için gelmiş. Köylüler onu Machu Picchu’nun olduğu yere çıkartmış ve o da bu büyük keşfi yapmış.

1- Kelime anlamı ‘Eski Dağ’ ya da ‘Eski Zirve’ demek.

2- Yapılardaki taşlar çok simetrik yapılmış ve aralarına jilet bile giremeyecek kadar sıkı ve sağlamlar.

3- Astrolojik bir gözlemevi olarak kullanıldığı düşünülmekte.

4- Şehrin içerisinde zıplamak, koşmak, yüksek sesle konuşmak ve şehir içinde gezen lamaları beslemek yasak.

 İlk giriş yaptığınız andan itibaren çevresi And Dağları’yla gösterişli bir görünüme kavuşan Machu Picchu, bulunduğunuz tüm süre zarfında sizi büyüsü içine alıyor. İnanın saatlerce burada oturup hiçbir şey yapmadan çevreyi keyifle izleyebilirsiniz. Korona sonrası dönemde yurt dışına çıkmak biraz olsun sizi tedirgin edebilir ama etmesin. Mutlaka bu süreç tamamen bitecek ve her şeye kaldığımız yerden devam edeceğiz. Üzerinizde etkisi uzun süre sürecek bu harikayı ölmeden mutlaka görmeniz lazım… Listenize ekleyin, sağlıkla kalın…