Nadiye Çağlar / Hürriyet Seyahat Gezgini | Fotoğraflar: Nadiye Çağlar, AA, İHA, DHA
İngiltere'deki Türk koronavirüslü günleri anlatıyor! "Sağlık sistemi endişe verici"
Hürriyet Seyahat gezgin yazarı Nadiye Çağlar uzun bir süredir İngiltere'de Cheshire kentindeki Congleton kasabasında yaşıyor. Çağlar koronavirüs günlerinde İngiltere'deki son durumları kaleme aldı. Özellikle ülkedeki sağlık durumundan oldukça şikayetçi... İşte İngiltere'de koronavirüs hakkında son gelişmeler...
Sizlere bu yazıyı aylardır planlarını yaptığım Norveç’in Lofoten Adaları’na süreceğimiz karavanın mini masasından yazıyor olmak isterdim. Konusu da muhtemelen tanık olduğum doğa harikası manzaralar olurdu.
Birçok ülkenin aksine İngiltere’de haftalar boyunca virüsün yayılmasının sürü bağışıklığı geliştireceği yönünde bir tutum izlendi. Bu süreçte devletin ısrarları nedeniyle halk günlük yaşamına devam etti. Ancak üç haftalık tedbirsizlik sürecinde virüs akıl almaz bir hızla yayıldı ve maalesef hayatını kaybedenler beklenenin çok üzerinde bir sayıya ulaştı.
Tüm bu süreçte halkın ihtiyaçlarını gidermeleri için market ve eczaneler normal günlerdeki gibi işlemeye devam ediyor ama sosyal mesafe kuralı her adımda karşımıza çıkıyor. Marketlere sadece sınırlı sayıda müşteri kabul ediliyor. Market girişlerinde içerideki müşteri sayısını ve dışarıda bekleyenlerin sosyal mesafeye uygun davranıp davranmadığını kontrol eden görevliler var.
Yine birçok market girişinde alışveriş öncesi sepetleri temizlemek için gerekli malzemeler bulunduruluyor. Alışveriş esnasında sosyal mesafeyi korumak adına da çoğu markette ikişer metre arayla yerlere yapıştırılmış bantlar ve yönergeler bulunuyor. Tüm bunlar beklemelere sebep olmasına rağmen virüs bulaşma riskini düşürdüğü için her anlamda iyi hissettiriyor.
Market ve eczanelere gidebilme serbestliğinin yanında günde bir kez spor yapabilmek için dışarıya çıkabilme izni de verildi halka. En az alışveriş kadar kıymetli bulduğum bu haktan çevremdeki çoğu kişinin faydalandığını gözlemliyorum. Çocuk parkları kapalı olsa da yeşil alanlar spor yapmak için açık. Özellikle okullarına mecburi ara verilen çocuklar için bu alanlar gerçekten çok büyük önem taşıyor.
Kızım Nil ile hava durumu kötü dahi olsa kısa bir yürüyüş yapmaya gayret ederek bu sürecin psikolojik etkisini bir nebze hafifletiyoruz. Genel gözlemim başlangıçta olayı ciddiye almayan halkın şimdilerde devletin yasaklarına oldukça saygılı ve sabırlı davranıyor oldukları yönünde. Ama ülke genelinde parklarda sosyal mesafe kuralını ihlal edenler olursa bu hakkın maalesef elimizden alınacağını da düşünüyorum.
Okullar ise uzaktan eğitim süreçlerine devam ediyorlar ama Türkiye’deki gibi bir ortak sistemleri yok. Her okul kendi yöntemlerini takip ediyor. Okullardaki ortak olan en önemli uygulama pandemi sürecinde kritik öneme sahip meslek gruplarındaki ailelerin çocukları için okulların açık kalmaya devam ediyor oluşu.
Bazı okullar bu öğrenciler için her öğlen yemek paketleri hazırlarken bazıları da belirledikleri bir miktar parayı vererek ailelerin gereken yiyecekleri almasına destek oluyorlar. Okullar açılana dek devam edecek bu hizmet büyüme çağındaki çocuklar için büyük önem taşıyor.
Test yaptırabilmek için en az yedi gün boyunca hastalık belirtilerini ev karantinasında geçirmiş olmamız bekleniyor. Diğer tüm hastalıklara ait doktor randevuları ise aile sağlığı merkezlerinde askıya alınmış durumda.
5 yaşındaki kızımın bir hafta boyunca süren ateş ve öksürük sürecini tüm bu uyarılar nedeniyle evde kendi yöntemlerimizle takip etmek zorunda kaldık. Sağlık sisteminde yaşanan yığılma nedeniyle binlerce aile de bizim gibi doktora gitmeden evde süreci atlatmaya çalışıyor.
Ülkemize ve dünyanın birçok yerine uçuşların durdurulduğu, tüm organizasyonların iptal edildiği bu günler herkesin üstüne düşen görevi yapmasıyla bitecek elbette. Önemli olan hepimizin uyarılara harfiyen uyması. İngiltere’de önlemlerin artırılması ve halkın olayı ciddiye alması sadece bir kaç hafta gecikti ama sonuçları ağır oldu, olmaya da devam edecek gibi duruyor.