Para verip hapishaneye giriyorlar! Kötü muamele için sözleşme bile imzalıyorlar...

“Hapiste bir gece geçirmek, kulağa tam anlamıyla hiçte çekici gelmez” diye düşünebilirsiniz fakat gerçekten de hücrelerde zaman geçirmek ve bu ayrıcalıklı durumu yaşamak için para veren bazı insanlar var. Önceden hapishane olarak kullanılmış fakat sonradan lüks, şık ve bütçe dostu otellere çevrilmiş olan bu ilginç yerler, hâlâ oldukça dikkat çekmekte.

Hapishanenin temel düzenini unutun. Hoş bir akşam yemeği, rahat yataklar, hizmet eden, ekstra ihtiyaçlarınızı ve konforunuzu sağlayan personel sizinle bu ilginç otellerde çalışıyor. Ve tabii ki hapislerin aksine dilediğiniz zaman, bu otellerden ayrılabilirsiniz. İçlerinde Türkiye’den de bir otel bulunan, dünya üzerinde hapisten otele çevrilmiş 10 oteli bir inceleyelim.

Suçluları cezalandıran Langholmen Hapishanesi’nin geçmişi, 1724’lere kadar gidiyor. 1975 yılında son defa kapanmasının öncesinde, hapishane daha da büyütülmüş. Günümüzde, rahat bir konaklama için hücrelerin konforlu odalara çevrildiği Langholmen Hoteli’nde, önceden tutuklu olarak kalan suçluların yaşam koşullarını gözler önüne seren bir cezaevi müzesi de bulunuyor. İki kişilik odalarda geceliği yaklaşık 86 Sterlin.

Eğer tam anlamıyla hapis temalı bir yer arıyorsanız, o halde Het Arresthuis sizi kesinlikle hayal kırıklığına uğratmayacak bir otel. Otelin koridorları, iç kısımları tamamen hapishane kökenli olarak bırakılmış ve o şekilde düzenlenmiş. Hatta tüm odalar ve süitler, hücrelerin ve gardiyanların bazı özelliklerine göre isimlendirilmiş. Hücrelerden bahsetmişken, otelde en küçük odanın üç hücreden oluştuğunu belirtelim. Günümüzde otel olan hapishanenin bahçesi, artık misafirlerine hoş akşam yemekleri sunuyor. Oda fiyatları, 117 Sterlin civarında.

Charles Street Cezaevi’nin odaları ve koridorlarında yaşayan tutukluların zamanları, çok eskide kaldı. Bu tutuklulardan en ünlüsü de Malcom X idi. Oldukça ilginç mimarisi olan bu hapishane, suç kategorisine göre tutukluları ayırmak için tasarlanan sekizgen yapısı ile biliniyor.

Günümüzde ise bu yapı, geniş yatak odaları, şık dekoru ve konforlu mobilya tasarımları ile son derece havalı bir otele ev sahipliği yapıyor. Eğlence için ise bir hücrede tıkılıp kalmaya gerek yok. Otelin iki restoranı, dört barı ve kendi gece kulübü bulunuyor. Çift kişilik odalar, 152 Sterlin’den başlıyor.

Önceden mahkeme binası olan Clink78, ister tek kişilik bir hücrede, ister geniş bir yatakhanede olsun rahatça konaklanabilecek bütçe dostu bir hostele dönüştürülmüş. Ana ulaşım terminallerden biri olan King’s Cross’ta bulunan Clink78, küçük bir dükkânı, çamaşır servisi, resepsiyonu, mutfağı ve barı ile misafirlerini şirin ve rahat bir ortamda ağırlamayı başarıyor. Hostel dünyası kısmında, iki kişinin konaklama fiyatı 16.73 Sterlin. Ayrı iki kişilik odalar ise gecelik 68 Sterlin civarında.

Bir zamanların Alman hapishanesi, şimdilerde 56 odasıyla, süitleriyle ve hatta bir konferans salonuyla butik bir otel. Demir parmaklıklı pencerelere sahip hapishane tasarımından esinlenilmiş odaları, tutuklular tarafından yapılmış orijinal hapishane yatakları, her odadaki lavabo ve tuvaleti ile Alcatraz Hotel, meraklılarını bekliyor.

Tam anlamıyla hapishane atmosferini tercih etmeyenler için ise geleneksel otel ve süit odaları gibi modern konfor ortamı da sunuyor. Çift kişilik odalar, gecelik 43 Sterlin’den başlıyor.

Helsinki Ülke Hapishanesi olarak açılan yer, 2002 yılında bu amaçla kullanılmaktan vazgeçilmiş. Daha sonra kapsamlı bir restorasyon yapılarak lüks bir otele dönüşmesi ise yaklaşık beş sene sürmüş ve Hotel Katajanokka olarak yepyeni yüzüyle 2007’de kapılarını açmış.

Binanın ana koridoru ve dış kısmında hapishane olduğu şekliyle korunmuş, bu sebeple Hotel Katajanokka’da dolandıkça hâlâ cezaevi havasını hissetmek mümkün. Geniş yatakları ve banyolarıyla rahatlık sunan odalara, konforlu koltuklar ve ferah lobi bölümü de eşlik ediyor. Çift kişilik odalar, gecelik 103 Sterlin’den başlıyor.

Kanada’nın başkentindeki bu eski cezaevi, şimdilerde düşük bütçeli gezginlere hitap eden uygun bir hostel olarak hizmet veriyor. Misafirler, binayı turlayarak burada eskiden yaşayanlar ve hapishanenin etkileyici tarihi hakkında bilgiler alabilir. Tek ya da çift kişilik odaların yanı sıra rahat ranzalarıyla yatakhane kısmında da konaklama yapılabilir. Eskiden hücre olarak kullanılmış odalara, modern bir dokunuşla ayrı bir hava katılmış. Gecelik konaklama fiyatı 20 Sterlin’den başlıyor.

Malmaison Oxford’un, ortaçağ şatosu olarak başlayan büyüleyici bir hikâyesi bulunuyor. 1888’den 1996’ya kadar ise HM Oxford Hapishanesi olarak faaliyetini devam ettirmiş. Daha sonrasında ise bu ilginç hikâye, Malmaison Oxford’un otele dönüştürülmesiyle devam etmiş.

Malmaison Oxford, günümüzde, yenilenen hapishane hücreleri, geniş yatakları, LCD televizyonları, duşları ile konforlu bir konaklama sunmayı başarıyor. Bazı odalar ise içlerinde farklı lezzetler barındıran ve misafirlerini mutlu eden yemek odalarına dönüştürülmüş. Çift kişilik odalar, 149 Sterlin’den başlıyor.

Sidney’in eski Karantina İstasyonu, şimdilerde Sidney’in ciddi anlamda lüks havası ile özel bir plaja sahip olan tek oteli olmuş. Aslında tam anlamıyla bir hapishane olmasa da Avustralya’ya gelen göçmenlerin, geldikleri gemilerle hastalık taşıyıp taşımadıklarını kontrol etmek amacıyla karantina konaklaması amacıyla hizmet etmiş.

Göçmenlerin, sadece sağlıklı olduklarına kanaat getirildiğinde, gitmelerine izin veriliyormuş. Otele dönüştürülürken bir yandan en iyi standartları korumak amacıyla restorasyonlar yapılırken bir yandan da binaların ve iç kısımların, orijinal durumu korunmuş. Ayrıca Q Station’ın perili olduğu söylentilerinden ötürü bölgede gerçekleştirilen Hayalet ve Paranormal turlar da ilgi çekmekte. Fiyat ise 76 Sterlin.

Necip Fazıl, Nazım Hikmet, Can Yücel, Aziz Nesin, Orhan Kemal, Kemal Tahir gibi önemli yazarlar, pek çok eserin Eski Sultanahmet Cezaevi’nde yazmıştır. 1918’lerde Eski Sultanahmet Cezaevi olarak inşa edilen bina, hapishane olarak 1980’e kadar faaliyetine devam etmiş.

Başlangıçta cezaevi olarak inşa edilen mekân, şimdilerde konfor ötesinde lüks atmosferde konaklamak isteyenlerin gözbebeği olmuş durumda. Ciddi anlamda şık ve kibar odaların yanı sıra nefes kesen manzaraya da sahip olan Four Seasons Sultanahmet’in, muhteşem bahçe düzenlemesi, gösterişli dekoru ile eskiden tutukların yaşadığı bir hapishane olduğuna inanmak gerçekten çok zor.